Kayıtlar

Eski Dostuma Son Mektup

Yürüyordum her zaman ki gibi aynı sokaklarda aynı caddelerde. Soğuktu dışarısı ama tıklım tıklım kalabalıktı caddeler. Adım atacak yer yoktu. Arabaya doğru ilerliyordum. Aklımda o yoktu. Onu görmeyi uzun zamandır düşünmemiştim. Artık görmekte istemiyordum aslında. Alıp başını gitmişti. Eski sevgilimden falan bahsetmiyorum, eski bir dosttan bahsediyorum. Fetiye'ye doğru inecekken yanlışlıkla kafamı yukarı kaldırmam ile başladı. Nedense bir şey kafamı kaldırıp oraya bakmamı, tam onun göz bebeklerinin içine bakmamı istemişti. O, o esnada sevgilisine hummalı bir şekilde bir şeyler anlatıyordu. Sevgilisi beni sevmezdi zaten. Nedense saçma bir şekilde beni kıskanırdı. Onu gördüğüm anda şapşal bir gülümseme belirdi suratımda. Gerçekten saçmaydı. Onu çıkarmıştım hayatımdan ve yıllar sonra onu ilk defa görmüştüm. Hiç değişmemişti. Yavaşça elimi kaldırdım ve istekli bir biçimde selam verdim. Sevgilisini tanıyor olsaydım ona da selam verirdim. Ama beni tanımayı o reddetmişti. Zaten gerekte

14 Subat

Resim
14 Şubat yaklaştı. Topu topu şurada 2 güncük kaldı. Şimdi sevgilisi olanları bir dert bir telaş kapladı. "onu mu alsam?" "bunu mu alsam?" "acaba beğenir mi?". Aslında verilebilicek en güzel hediye yanınızdaki insanın varlığıdır.Siz küçük hediyelerle fazla meşgul olmayın. Aldığı hediye ne olursa olsun, sizi düşünmüş. Gitmiş hediyesini almış. Bence bunu düşünmek bile güzel. Sevgilinle olduğun her gün, aslında bir sevgililer günü. Değerini bilmek lazım, sadece bir güne bel bağlamamak lazım. Bir de bu günü, yani sevgililer gününü yalnız geçirenler var. Onlarda fazla takmasınlar kafalarına. Eski sevgililerine mesaj atmasınlar. Kendilerini küçük düşürür bu durum. Ben geçtiğimiz sene eski sevgilimden "sevgililer günün kutlu olsun" tarzında bir mesaj almıştım. Bu duruma çok gülmüştüm. Tamam benim mutluluğumu düşünmüş mesaj atmış ama hoş bir görüntü değil. Boş bir insan bunu yapar. "Sevgilim yok, keşke sen olsaydın yanımda" demek gibi bir

Karışıklık - 1

Resim
Bu aralar pek fazla yazamıyorum. İlham gelmiyor belki ondandır. Zaten gezip tozmaktan, dostlarımla vakit geçirmekten bilgisayar başına oturmaya vaktim kalmıyor. Bu aslında iyi bir şey çünkü, Bartın'da olduğum zaman zaten bilgisayar bağımlısı gibiyim. Bu bilgisayar denen laneti anca burada koynumdan çıkartıp masanın üzerine koyabiliyorum. Yoksa benim kucağımdan hiç inmez bilgisayarım. Hani bazı insanlar sosyalleşmek için giriyor bu internet denilen şeye. Ama çok saçma evden çıkmadan bir insan sosyalleşemez. İçi sıkılır be adamın sürekli dört duvar arasında olmaktan. Kimine göre bu internet dünyası daha geniş, daha büyük. Tamam doğru, haklı olabilir. Aradığın herşey burada mevcut. Fakat çıkıp yaşaman gereken bir hayat var dışarda. Ondan mahrum kalmamalısın. Biraz dışarı çıkıp cafelere gidip çay kahve içmelisin. Ne biliyim bidip bi mağazaya alışveriş yapmalısın. Bir yararın dokunmalı yani canım :) yoksa sürekli bilgisayar başında otura otura asosyal bir tip olur çıkarsın karşımıza.

Güzel Bir Günden

Resim
Güzel bir günden kalma en sevimli kare. Sizleri seviyorum canlarım.

Merhaba İzmit

Resim
Sonunda Bartın'dan kurtuldum. İzmit sınırları içerisindeyim. İstediğim yer burası. Burada daha mutluyum.