Kayıtlar

Seni Doğru Tanımışım | Bulduklarım vol10

Nette tanışan iki genç arkadaş olurlar. Zaman içinde sıkı bir dostluğa dönüşen beraberliklerini zedelememek için hiçbir zaman birbirlerini görmemeye, fiziki özelliklerinden bahsetmemeye karar verirler. İsimlerin, şekillerin olmadığı sadece ruhların derinliklerinden gelen en samimi duyguların dile getirildiği zaman ve mekan unsurlarından soyutlanmış bir birliktelik içinde sürer dostlukları. Ve bir gün bakarlar ki birbirlerini tamamlayan iki varlık olmuşlar. Yazışmadıkları gün, hatta saat olmamaya başlamış. Adeta nefes alış gibi doğal bir bütünleşme, isim takamadıkları bir aşk gelişmiş içlerinde. Tüm beşeri sıfatlardan sıyrılmış, bambaşka bir halmiş bu. Aradan geçen zaman zarfında, artık kesinlikle birbirlerinden asla kopamayacaklarına inandıkları gün; tanışmaya ve evlenmeye karar vermişler. Ve ikisinin de çok iyi bildikleri bir kentin çok iyi tanıdıkları bir sahilinde buluşmak üzere anlaşmışlar. Hanımın elinde kırmızı güller ve dudaklarında sevgi dolu bir gülümseme olacakmış. Erkek is

İtiraf

İtiraf ediyorum.... Diye başlamak isterdim ama her insanın sakladığı sırları vardır. İtiraf edemem kusura bakmayın. Benim kendimden bile sakladığım bir çok sırrım var. Neyin itirafı bu? Yaşadıklarımın çoğunu zaten açık açık yaşıyorum ortada... Böyle bir ortamda bide bu sırlarımı açıklarsam herhalde gerçekten saklamam gereken hiç bir şey kalmayacaktır. Bazen sırf sadece bu sırları saklamak için yaşıyormuşum gibime geliyor. Sakladıkça saklıyorum derinlere sırlarımı. Ama içime attığım bu sırlar denizin içindeki bir kabarcık gibi.. Ben ne kadar dibe gitmesini istesem de o sırların, onlar yukarı çıkmak için birbirleriyle yarışıyorlar... Hangi sır önce yüzeye çıkarsa; bil ki son aldığın nefestir o.

Unutmak

Geçmişimizde yaşadığımız hiç bir şeyi unutmadığımızı düşünsenize! Bütün mutlu olduğunuz zamanlar, dakika dakika aklınızda. Tabi mutsuz olduğunuz anlarda... Duygu karmaşası. İyi ki insanlar unutabiliyor. Eğer unutamıyor olsaydık neler olurdu kim bilir? Daha şimdi ölmüş gibi hissederek 15 yıl önce kaybettiğimiz annemiz için yine bir anda hüngür hüngür ağlayabilirdik. Ne dindirirdi acımızı? Kimsenin attığı kazığı unutmazdık. Bu sayede belkide affetmek diye bir şey olmazdı. Ezberleme diye bir şey olmazdı. Çünkü herşeyi zaten aklımızda tutuyor olurduk. Zeki ve aptal diye zeka farklılıkları da ortaya çıkmazdı böylelikle. Çünkü her şeyi hatırlıyoruz. Aklımızdan hiç bir şey silinmiyor. Düşünebiliyor musun? Düşünemiyorum. Öyleyse; iyi ki unutuyoruz.  Çünkü ancak unutarak duygularımıza hükmedebiliyoruz.

Mümkünse İstiyorum

Yepyeni bir hayata başlamak istiyorum. Kimseni beni tanımadığı bir yerde. Cebimde yeteri kadar nakit olmalı bir süreliğine. Yeniden başlamalıyım hayata. Yeni bir dil öğrenmeliyim. Başka bir ülkenin pek bilinmeyen bir kentine taşınmalıyım. Yeni insanlarla arkadaşlık kurmalıyım. yepyeni olsun herşey... Yepyeni bir iş istiyorum. Mümkünse kendi işim olsun... Yepyeni bir ev istiyorum. Mümkünse gökdelen dairesi olsun... Yepyeni arkadaşlıklar istiyorum. Mümkünse sadece arkadaş olarak kalsınlar... Yepyeni bir ilişki istiyorum. Mümkünse hiç bitmeyecekmiş gibi yaşayalım... Yepyeni bir beden istiyorum. Mümkünse başka bir dil konuşsun... Yepyeni bir ben istiyorum. Mümkünse aynı hataları yapmamış olsun... İkinci bir şans daha istiyorum Dünya'ya gelmek için  Mümkünse...

31 Aralık 2012'den 1 Ocak 2013'e

Resim
Yeni yıla girmemiz gerekiyormuş, biz de girdik. Her şey mecburiyetten...  -Eğlendin mi? -Dibine kadaar!!