Kayıtlar

Umut etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

KİLİT

Resim
  "Kilitliyorum kalbimi ve anahtarını denize atıyorum. Bundan sonra âşık olmayacağım."      Bu, duygusal bir savunma mekanizması olabilir. Kalbimizi kilitlemek, içimize kapanmamıza yol açar ve başka insanlara açılmakta güçlük çekeriz. Bazen belki de daha fazla acı çekmekten kaçınmak için, kırık bir kalple böyle bir şey yapma ihtiyacı duyarız. Özellikle bir ilişki veya aşk deneyiminden sonra kalp kırıklığı yaşamak oldukça yaygın bir durumdur. Bu tür deneyimler, kelimenin tam anlamıyla kalbimizi kırabilir, duygusal anlamda derin yaralar açabilir ve içimizde derin izler bırakabilir. Bu izler, bizi gelecekteki ilişkilere karşı daha temkinli olmaya ve duygusal güvenlik arayışında daha seçici olmaya yönlendirebilir. Acı, bir ders çıkarma süreci haline gelir ve sonraki ilişkilerimizde doğru seçimleri yapmamıza yardımcı olur. Kalp kırıklığına bağlı olarak, kendimize daha fazla duvar örebilir ve duygusal olarak başkalarına açılmakta daha zorlanabiliriz. Bu deneyim aynı zamanda özsaygı

Kelebek

Yanlış bir zamanda doğmuştu Daha küçücük bir tırtıldı Yeni bir umut büyütüyordu kendiyle birlikte Çok uzun yolu vardı önünde Aç kalmamalıydı Kış günü yumurtasından çıkması onun suçu muydu? Az biraz yaşadı ilk evresini Tırtıl olmak zorlamıştı onu Kısa bir zaman sonra örmeye başladı kozasını Kışı çabuk ve kolay atlatır diye düşünmüştü Halbuki içinde büyüttüğü umut Onu daha çok ısıtmıştı Onu daha çok hayata bağlamıştı Ve gene hiç ummadığı bir anda çıkmıştı kozasından Hep yanlış zamanı seçmişti Rengarenk kanatlarını çırptı önce Kendisinin büyüsüne kapılmıştı Çirkin bir tırtıl iken Bu kadar güzel bir kelebeğe döneceğini tahmin edememişti Kanatlarını bir kez daha çırptı Havanın soğuğuna aldırmadı Uçmaya başladı rüzgarla birlikte Umuduyla birlikte savrulmaya başladı rüzgarda Uçup ilerlediğini düşünüyordu o Ama tek yapabildiği acemice kanat çırpmaktı Rüzgarın ritmine kapılmıştı Bir ağaca çarptı ve durdu Daha iyisini yapabilirim düşüncesine kapıldı Ağacın en tepesine

Umut Işığım | Silver Linings

Resim
Eski bir tarih öğretmeni olan Pat Salitano (Bradley Cooper), yaşamında değer verdiği her şeyi bir günde yitirmiş bir adamdır. yaşadığı ciddi bir travma sonrası patlar ve ardından mahkeme kararı ile 8 ay rehabilitasyon merkezinde tedavi görür. Çıktıktan sonra hayatını düzene koymak şartıyla ailesinin evine geri yerleşen Pat'in yegane amacı düzgün bir adam olup, işini geri almak ve karısı Vicky'yi bu sayede geri kazanmaktır.  Fakat durum Pat için sandığından daha zor olacaktır. Bir yemekte, aile dostu Tiffany ile karşılaşan Pat, genç kadınla eski eşine ulaşmak amacıyla yakınlaşır. Bir 'iyilik' karşılığı Pat'e yardım teklif eden Tiffany, her ikisi içinde umut ışığı olacak yeni bir kapı açacaktır... 

Hoşçakal demek, ölmekten daha mı zordu? | Bulduklarım vol6

Gidişin değil, bir umutla dönersin diye beklemek öldürdü beni.. Bir hoşcakalı çok gördün... Zor geldi hoşcakal demek sana, böyle gitmek daha kolaydı çünkü, arkada kalanı düşünmeden çekip gitmek, yakıştı mı sana? Yakıştı mı gidiyorum demeden gitmek? Yakıştı mı veda etmemek ve çekip gitmek? Yakıştı mı ayrılıkla yüzleşmemek? Gittiğini bile söylememek.. Bir hoşcakalı çok gördün.. Bu kolay olanı idi, bunu seçtin... Bencildin, gene kendin için en iyi olanı seçtin, başkasının duyguları seni yine hiç ilgilendirmedi.. Hoşçakal demek zordu çünkü, vedasız gittinsanki geri gelecekmiş gibi gittin, ayrılıkla yüzleşmeden gittin. Ayrılık acı verir çünkü, sanki ayrılmıyormuşuz gibi terk ettin. Oysa beni gidisin değil, bir umutla gelirsin diye beklemek öldürdü... Hoşcakal dememiştik, ayrılmamıştık öyle ise, dönecektin, bir umut vardı hala, rüzgarda savrulan bir mum alevi gibi cılız ama ısrarla yanan bir umut vardı.. İşte beni o umut öldürdü... Gidişin değil... Bir gün dönecek diye beklemele