İncir Reçeli

Güzeldi. Gerçekten güzeldi bu film. 

Kız doğuştan aids. Bir gün tesadüf eseri gittiği barda TV'de skeç yazan bir adamla yani Metin ile tanışıyor. Zil zurna sarhoş Duygu. Sayıklıyor "sevişmek yok..." Metin anlayamıyor bence neden sürekli bunu sayıkladığını kızın. Sabah olunca Metin uyandığında Duygu'nun çoktan gitmiş olduğunu fark ediyor. 1-2gün böyle geçiyor. Sonra kız yani Duygu tamamen ortadan kayboluyor.


Bir gün tesadüf eseri metroda karşılaşıyorlar. Duygu "ben gitmedim... kaçtım..."diyor. Metin anlamsız şekilde neden ortadan kaybolduğunu soruyor. En sonunda sorulara dayanamayan Duygu büyük bir olgunlukla cevap veriyor "ben hiv pozitifim... senin anlayacağın dille, ben aids'im"... asıl film burada başlıyor işte. Birbirlerine deli gibi aşık iki olgun insan var ve.... Gerçi Duygu'nun yaşı biraz küçük. 


Sonralarda anlatıyor, "beni bu hastalık konusunda en iyi babam anlıyor, kimse anlayamadı beni" diyor.


Filmin adı incir reçeli. Çünkü Filmin ana karakterini olan Duygu incir reçeli hastası. İncir reçeli olmadan kahvaltı etmiyor kesinlikle. 


Metin bir gün sabahları evden çıkıp kaybolan sevgilisi Duyguyu takip ediyor. Nereye gittiğini merak ediyor doğal olarak. Duygu'nun gittiği evi öğreniyor. Bir gün içeriye kapıyı kırarak giriyor. İçeride yatalak bir hasta ile karşılaşıyor. Daha önceden Duygu hiv'in ileri safhalardaki etkilerini anlatmıştı. Metin'de onu hatırlıyor. Duygu'yu o adamın hasta ettiğini, hiv virüsünü ondan aldığını düşünerek adama ileri geri konuşuyor. Yatalak adamı Duygu'nun eski sevgilisi zannediyor.  Rahatladığını düşünerek bara gidip içmeye başlıyor. Ordan çıkıp sahide içmeye devam ediyor. Duygu sahilde Metin'i buluyor. Neye içtiğini soruyor. Metin'de soğuk kanlılıkla "bizim aşkımızın katilini öldürdüm, fişini çektim. Yani bugun yarın ölür" gibisinden laflar ediyor. Duygu çok bozuluyor. Çekip gidiyor tamamen.


Aylarca ortalıkta görünmüyor kız. Bir gün Metin Duygu'nun evine gidiyor, onu bulabilmek için. Evden taşındıklarını öğreniyor. Yatalak olan adamın Duygu'nun babası olduğunu öğreniyor. Dünyası yıkılıyor bir nevi. Kendisini eve kapatıyor aylarca çıkmıyor evinden. Bütün duvarları pencereleri küçük yapışkanlı not kağıtlarıyla dolduruyor. Odanın içine ışık girmiyor artık. 


Metin'in bir gün aklı başına geliyor. Başlıyor bilgisayar başında bir senaryo yazmaya. Bir film bu... Adı: İNCİR REÇELİ... Ortadan kaybolan sevgilisiyle yaşadıklarını anlatmış bütün film boyunca. Film çekiliyor. Filmin galasında Duygu'nun daha önceden birlikte bir cafe'de otururken gördüğü bir adam film tebriği yaparken onu tanıyor ve Duygu'nun nerede olduğunu soruyor. Bir an önce taksiye atlayıp hastahanede yatan Duygu'nun yanına koşuyor.


Her romantik Türk filminde olduğu gibi duygusal bir konuşma yapıyor kız ve sonrasında ölüyor.


Buda filmin müzikal bölümü, pek bir içli söylüyor Metin bey.

Film bu kadar işte anlattım hepsini :) Gerçekten izlenesi bir filmmiş.



Tür : Romantik 
Gösterim Tarihi :
 11 Şubat 2011
Yönetmen : Aytaç Ağırlar 
Senaryo : 
Aytaç Ağırlar
Görüntü Yönetmeni : Metin Turguç ,  Hasan Gergin
Müzik : Engin Bayrak
Yapım : 2010Türkiye


Oyuncular

Sezai Paracıkoğlu , Melike Güner , Barbara Laurens , Sinan Çalışkanoğlu  , Selim Akgül ,Mustafa Uzunyılmaz

.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

AŞK İKSİRİ

BÜYÜK MAVİ BALİNANIN ÇIĞLIĞI

AKVARYUMUN İÇİNDE