Kayıtlar

Haziran, 2013 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Yalın - Keyfi Yolunda Aşkı Sonunda

Resim
Gözlerim gözlerine açılıyor Başka manzara istemem ki ben Muhabbeti ruhumu bahara götürüyor Aşk hikâyeme dur diyemem ben Geceleri uyurken sen Sabahı zor getiren ben Şarkılar susuyorken Şarkılar yazdıran sen Eve senle dönüyorsam Evden senle çıkıyorsam Aklını alamıyorsam aşksın Eve senle dönüyorsam Evden senle çıkıyorsam Yine de doyamıyorsam Aşksın… Ellerim ellerine kavuşuyor Başka mevsime yaz diyemem ben Esiyor aşkın rüzgarı kalbime esiyor Bir güneş düşün hiç gitmiyor Geceleri uyurken sen Sabahı zor getiren ben Şarkılar susuyorken Şarkılar yazdıran sen Eve senle dönüyorsam Evden senle çıkıyorsam Aklını alamıyorsam aşksın Eve senle dönüyorsam Evden senle çıkıyorsam Yine de doyamıyorsam aşksın Geceleri uyurken sen Sabahı zor getiren ben Şarkılar susuyorken Şarkılar yazdıran sen Eve senle dönüyorsam Evden senle çıkıyorsam Aklını alamıyorsam aşksın Eve senle dönüyorsam Evden senle çıkıyorsam Yine d

Dolmuşçu'dan Kavga Yorumu

Pek sık okulda kavgaya şahit olmamışımdır. Bu herhalde ikinci gördüğüm kavga diyebilirim. "Bunu neden anlatıyorsun ki?" diyebilirsiniz. Bence gerçekten trajikomik bir olayla sonuçlandı. Otobüs durağının önünde yüzlerce kişi minibüsleri bekliyordu. Herkesin amacı okuldan uzaklaşıp bir an önce yapacakları işe koşmaktı. Otobüse biner binmez şoför geç kaldığını söyleyerek hızlı bir şekilde içeriye girip yerleşmemizi söyledi. Hatta benim hemen önümden binen kıza; -Kızım kartını hala çıkarmadın mı? Acele etmenizi söyledim anlamıyor musun? diye azarladı... Beni çok şaşırttı bu durum. Sonuç olarak buraya geç gelmen bizim hatamız değil ve sen bu geç kalışının biletini kimseye kesemezsin. Neyse herkes hızlı bir biçimde minibüse binerken birden durakta kavga çıktı... Önce bir tartıştıklarını görmüştüm. Sonunda kavga edeceklerini tahmin etmemiştim. Olay ciddileşmiş ve kavga ettiler. Yumruklar havalarda uçuştu resmen. İki kişi daldılar bi çocuğa... Aralarında husumet nedir beni ilgi

Seni Özledim Ben

Bazen düşünmeden edemiyorum. Onun hatırladığı acaba yakın geçmiş zaman mı? Yoksa daha eski bir geçmiş mi? Hangi geçmişi özlüyor? Kimi özlüyor? Beni mi özlüyor? Benim onu özlediğim gibi o da beni mi özlüyor? Yoksa başkasını mı özlüyor? Bunu ona gidip soramam. Çok sorum var kafamda Bu kadar çabuk unutamaz gibime geliyor Kesin beni düşünüyordur diyorum içinden Ama ya benden öncekilerden birini düşünüyorsa diyorum içinden İçinden çıkamadığım bir dürü soru var Ona sorsam bunları cevaplar mı ki? Ben çok özledim onu Tekrar gelsin geri bana. Ben onun gibisini bulamadım daha. Peki ben bunu yazarken hangi geçmişten bahsediyorum? Yakın geçmiş mi? Eski geçmiş mi? Ne fark eder ki... Sende onlardan birisin işte... Boş bir bekleyiş... Sen bir daha benim olmayacaksın hiç Ne önemi var ki zaten bunu kimin için yazdığımın Alınmak isteyen bütün geçmişler alınabilir, alınsın Özledim çünkü ben. Sen sen sen!!!

Karalarım Bir Şeyler

Sıkışmış durumdayım bu küçücük şehirde. Yapabilecek herhangi bir şey bulamıyorum. Gezip tozabileceğin, eğlenebileceğin, vakit geçirebileceğin doğru düzgün herhangi bir yer yok malesef... O yüzden buradayken yapabileceğim en güzel şeyi yapıyorum... Yazıyorum... Yazmak hoşuma gidiyor burdayken. Tek aktivitem bu diyebilirim. Yazarak huzur buluyorum burada. Memleketimde arkadaşlarımla vakit geçirmekten, eğlenmekten, gezmekten, alışveriş yapmaktan yazamaya vakit bulamıyorum. Aslında bu olaylar sırasında yazabileceğim onlarca şey yaşıyorum. Ama eve geldiğim zaman harap ve bitap düşmüş olduğum için yazamaya konsantre olupta yazamıyorum. Gerçekten memleketteyken yazmaya vakit ayıramıyorum. Bulunduğum ilden daha büyük bir ilde olsaydım belkide içimde ki bu yazabilme olgusu ortaya çıkmayacaktı. Yaşadıklarımı hep içimde kalacaktı ve belkide unutulup yok olacaktı. Şimdi herşeyim bu blog'da... Bazen yazdıklarımı tekrar tekrar okuyorum. "Neler yaşamışım be?" diyorum. Tıpkı bir günl

Bu Blogda Direniş Var!

Resim
Bu blogda DİRENİŞ var!! #DirenTürkiye

Dinle Sevgilim

Gözlerinin gözlerime değdiği o ilk anda çatırdattın yüreğimin aynasını. Yüreğimin sevmekle görevlendirilmiş en hassas noktasına dokundun seni gördüğüm gün. Ruhuma beni seveceksin diye emir veren kıdemli asker gibiydi güzel gözlerin. Kirpiklerinin her bir teli, beni göz hapsine aldığında nöbet tuttular kaçmamam için. Oysa yeryüzünün en mutlu esiriydi o an gözlerinin esiri olan gözlerim. İşte o günden beri sen ve ben yokuz, biz varız, deli dolu sevgimiz, unutulması güç anılarımız var. Şimdi senin sesinden defalarca dinlediğim şiirin dizeleri çınlıyor kulaklarımda. Sevgileri yarınlara bıraktınız? Biz bırakmadık, bitmeyen işler yüzünden yanlış tanımadık birbirimizi. Doğan her yeni gün bizim için el değmemiş yepyeni bir tuval oldu. Her defasında farklı bir şekilde birbirine karıştırdık ruhumuzun renklerini. Bir fırça darbesi senden, sonraki benden. Bendeki kırmızı sende ki beyazla, ikimizin pembesiyle hatta bize ait olmayan siyahla harmanlandı çok zaman. Ne çıktıysa ortaya ikimizin eseri