Kayıtlar

Kız etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Çal Kemancı

İki günlük bir tatil planı yapmışlardı arkadaşıyla birlikte. Çadırlarını alacaklardı ve en yakındaki plaja gidip bir gece kalacaklardı. Gündüzleri deniz, güneş ve kumun keyfini çıkaracaklardı. Geceleri ise ağustos böceklerinin seslerini dinleyip ateş böceklerini izleyeceklerdi. Sabah erkenden yola çıktılar. İkisi de birbirinden açık gözlüydü. Etraflarında ki olanı biteni asla kaçırmazlardı. Önce büyük kayalıkların oraya gittiler. Maksat tatildeymiş havası vermekti. Üç beş poz fotoğraf çekildiler. Manzarası harika olan bir yere gelmişlerdi. Anı ölümsüzleştirmeleri gerekliydi. Unutulup gitmemesi gereken bir gün olacaktı. Kayalıklardan denize girdiler, biraz güneşlendiler. Yanlarında getirdikleri böreklerden çöreklerden atıştırdılar. Bide keyif pezevengi oldukları için yanlarına şarap bile almışlardı. Hava kararmaya başlayınca yavaş yavaş toparlanmaya başladı bizim kızlar. Ulu orta bir yere çadır kurmak yerine, biraz daha korunaklı ama deniz kıyısından çokta uzakta olmayan ağaçlık alana

Kadıköy'de Bir Gece

Eğlenmeye gidiyordu arkadaşlarıyla birlikte o gece. Kendinden yaşlarca büyük bir sevgilisi vardı. Yakın bir zamanda ayrılmıştı ama hala daha kalbi onunlaydı. Onunla birlikte gezdiği sokaklarda, şimdi arkadaşlarıyla birlikte eğleniyordu. Bu onu ne kadar mutlu edebilirdi? Bunun cevabını bir tek o bilebilirdi. Bütün gece onu aradı gözleri aslında. Arkadaşlarıyla konuşurken bile "acaba o buranın önünden geçer mi? Geçerse ne tepki veririm?" gibi sorularla boğuşuyordu. Gecenin ilk yarısını onu düşünmekle geçirmişti. Asıl olan zaten ikinci yarısında olmuştu. Bulundukları eğlence yerinden kalıp başka bir yere geçme kararı almışlardı. Tekrardan "o" aklına gelmişti. Acaba nerelerdeydi? Her geçtiği kafenin önündeki masalarına ve görünen iç kısmına bakıyordu. İstediği şey olmuştu aslında... İçerde tek başına otururken gördü onu. Saniseler içerisinde aklından milyonlarca soru geçti. "Ne konuşmalıyım? Konuşmalı mıyım? Gitsem yanına ne tepki verir? Gerçekten bitmiş miydi

Baydınız Bayanlar

Bayanlarla konuşabilmek zor iş arkadaşım.  Senin söylediğin cümlenin alt yazısını da okuyorlar.  Kafalarında yorumlayıp, stratejik cevaplarla sizi köşeye kıstırmaya çalışıyorlar.  Kaçın onlardan!  Biz çok analoguz , onlarsa çokça dijital .

Seni Doğru Tanımışım | Bulduklarım vol10

Nette tanışan iki genç arkadaş olurlar. Zaman içinde sıkı bir dostluğa dönüşen beraberliklerini zedelememek için hiçbir zaman birbirlerini görmemeye, fiziki özelliklerinden bahsetmemeye karar verirler. İsimlerin, şekillerin olmadığı sadece ruhların derinliklerinden gelen en samimi duyguların dile getirildiği zaman ve mekan unsurlarından soyutlanmış bir birliktelik içinde sürer dostlukları. Ve bir gün bakarlar ki birbirlerini tamamlayan iki varlık olmuşlar. Yazışmadıkları gün, hatta saat olmamaya başlamış. Adeta nefes alış gibi doğal bir bütünleşme, isim takamadıkları bir aşk gelişmiş içlerinde. Tüm beşeri sıfatlardan sıyrılmış, bambaşka bir halmiş bu. Aradan geçen zaman zarfında, artık kesinlikle birbirlerinden asla kopamayacaklarına inandıkları gün; tanışmaya ve evlenmeye karar vermişler. Ve ikisinin de çok iyi bildikleri bir kentin çok iyi tanıdıkları bir sahilinde buluşmak üzere anlaşmışlar. Hanımın elinde kırmızı güller ve dudaklarında sevgi dolu bir gülümseme olacakmış. Erkek is

Yalancı Aynalar

Çok taninmiş özel bir hastahanede sezaryen ile dünyaya açtı gözlerini. Doktorlar ameliyat masasının etrafinda fir dönüyor, hemşireler adeta titriyorlardı. Dünyaya gelisi çok görkemliydi, bütün yüksek tirajli gazetelerin ilan sayfalarında kocaman kupürlerle; adeta dosta, düşmana, sevene, sevmeyene ilan edildi. Düşman çatlatıldı, dostlar sevindirildi... O, olanların farkında değildi. Annesinin sıcacık kucağında mışıl-mışıl uyuyordu babasinin bol yakit harcayan, bol silindirli makam otomobilinin arka koltuğunda...  Şoför  her zamankinden çok daha dikkatli kullanıyordu aracı...Özel hemşiresi yanı başında, mimikleri sık sık değişiyor, sevinçten uçuyordu adeta, çünkü ona göre bu bebek rahatlık, para, huzur, daha daha çok şey demekti... Bakıcısı konvoyun ardından seyreden diğer araçtaydı ve o da; aynı mutluluğun mağrurluğu içindeydi... Babasının ağzı kulaklarına değecek gibi, gözleri çakmak çakmak parlıyor, içi içine sığmıyordu. Konvoy malikaneye ulaştı sonunda. Püfür püfür deniz yeli esiyor,

Süpriz Hikaye - 2 & Bulduklarım vol5

Genç kız, el aynasında makyajını kontrol etti; "Gayet iyi" dedi. Güzelliğinden emindi. Çevresindeki erkeklerin pervane olmasından zaten biliyordu güzel olduğunu. Hayatın tadını çıkaran, rahat yaşayan biriydi. Cep telefonu çaldığında, akşam arkadaşlarıyla hangi eğlence yerine gideceğine karar vermeye çalışıyordu. Telefondaki numaraya baktı, arayan annesiydi. - Alo.kızım, nasılsın? - İyiyim anne. Ne oldu ? - Sana bir surprizim var. - Surpriz mi? - Evet.Çok eski bir arkadaşım, dostum şehrimize gelmiş.. - Eee kimmiş? - Kim olduğu surpriz. Fakat, onu senin almanı istiyorum. - Ben mi? - Evet, senin iş yerine yakın olan parkı biliyormuş. Parka gitmesini ve seninle buluşmasını söyledim. Senin de parka gidip onu almanı istiyorum. - Anne, ben böyle şeyleri sevmem, kendin halletsen. - Kızım 1-2 saatlik bir işim var. Ayrıca seni bebekliğinden tanıyan bir arkadaşım. Seni görünce mutlaka çok sevinecektir. - Amaaan. Peki peki. Nasıl tanıyacağım. -Evden çıkarken üzerine giydikl