Kayıtlar

Gerçek etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Kızıl Ay - 15

Resim
Sabah erken saatte uyandık Feray'la birlikte. O kadar geç yatmamıza rağmen sabahın köründe kalkabildik. Beni okula bıraktı. Sabahtan derslere girdim. Eksik olan notlarımın tamamını sağdan soldan toparladım. Artık okulda durmaktan sıkılmıştım. Fotokopilerimle birlikte evin yolunu tuttum. Hala dün gecenin etkisindeydim. Feray'a hiçbir şey anlatmamıştım. Oya'yı hala seviyordum ama Feray'la harika gecelere imza atıyorduk. Kafam karmakarışıktı. Ne yardan geçebiliyordum ne serden. Eve doğru yürürken telefonum çaldı, arayan Efe'ydi. Ağzına sıçtığım çocuk ne bok yemeğe beni hala arıyordu? Bir kaşık suda boğasım var onu. Açmadım telefonu söve söve yoluma devam ettim. Bir iki dakika geçmeden mesaj attı "Konuşmamız lazım, müsait olunca beni ara" . Tamam, eğer sana müsait olursam bir ara ararım. Ki aramam yani, bundan emin olabilirsin. Diye düşünürken yoluma devam ettim. Eve vardığımda bilmediğim bir numara daha arıyordu. Acaba teslimat için mi arıyorlardı? Aç

tuval

evin terasına çıkmıştım harika bir deniz manzaram vardı tuvali aldım önüme boyamaya başladım becerebileceğim kadar resmettim önce maviden başladım gökyüzünü ve denizi birleştirdim ufuk çizgisini göremedim çünkü o kadar uzaklar beni hep korkuturdu yakın olsun bütün uzaklar isterdim yeşile buladım fırçamı bu sefer büyük ve görkemli ağaçlar çizmeye başladım yıllanmış ağaçları severim ben gölgelerinde dinlenmek ne hoş olur baharda yer yeşil gök yeşil olur uzandığında dallar sallanınca rüzgardan yaprakların arasından sızar güneş yüzüne tatlıdır gözünü acıtan güneş griye sürdüm yeni kalın bir fırçayı binaları ve gökdelenleri çizmek için ormanlar yok oldu çizerken hayal ettiklerimin hepsi kayboldu ufuk çizgisine gerek yokmuş zaten deniz bile görünmüyordu gökdelenlerden göğü delmişlerdi denizi kapatmışlardı ormanları yok etmişlerdi hayallerimizi gömmüşlerdi her yer gri olmuştu ne mavisi vardı ne yeşili grinin bin tonu vardı baktığım heryerde Egemengin

Çarşaf Hayaller

Çamaşır makinesinden yeni çıkmış bir çarşaf gibiydi hayali. Onu önce ütüleyecekti, yani gerçekleştirecekti. Çünkü gerçekleştirmeyi çok istiyordu. Sonrası için daha büyük planları vardı. Başladı ütülemeye ama çok zor gelmişti ütülemek. Yarıda bıraktı hayalini katlayıp kaldırdı, buruşuk bir vaziyette dolaba. Tekrar kullanmayacaktı da, bunun da farkındaydı. Günler aylar belkide yıllar geçti ardından. O süre içerisinde daha basit haller kurup gerçekleştirmişti. Aslında hiçbiri hayal denebilecek bir özellik taşımıyordu. İnsanların günlük yapabilecekleri şeylerdi. Canına tak etmeye başlamıştı son zamanlarda. Tekrar hayal kurup, bu sefer kurduğu halleri gerçekleştirmek istedi. Tekrar çamaşır makinesinden çıkardı hayallerini. Ütülemeye başladı. Ütünün buharları arasında kaybolmuş hissetti kendini bu sefer. Boğuluyordu sanki. Önünü görememeye başlamıştı. Onu da bitirmeden kaldırmak zorunda kalmıştı. Bütün hayallerini aldı, hepsine birer birer ağladı. gözyaşlarıyla yıkadı resmen hepsini. V

Öğrendim ki Ben Hayata

Kimseyi sizi sevmeye zorlayamazsınız. Kendinizi sevilecek insan yapabilirsiniz, Gerisini karşı tarafa bırakırsınız. Güveni geliştirmek yıllar alıyor, Yıkmak bir dakika. Hayatında nelere sahip olduğun değil Kiminle olduğun önemli. Sevimlilik yaparak 15 dakika kazanmak mümkün Ama sonrası için bir şeyler bilmek gerek. Öğrendim ki, bir de Kendini en iyilerle kıyaslamak değil Kendi en iyinle kıyaslamak sonuç getirir. İnsanların başına ne geldiği değil O durumda ne yaptıkları önemli. Ne kadar küçük dilimlersen dilimle Her işin iki yüzü var. Olmak istediğim insan olabilmem Çok vakit alıyor. Karşılık vermek Düşünmekten çok daha basit. "Bütün sevdiklerinle iyi ayrılman gerek" Hangisi son görüşme olacak bilemiyorsun. Öğrendim ki bazen 'Bittim' dediğin andan itibaren Pilinin bitmesine daha çok var. Sen tepkilerini kontrol edemezsen Tepkilerin hayatını kontrol eder. Kahraman dediğimiz insanlar Bir şey yapılması gerektiğinde Yapılması gerekeni Şartl

Maskeli Hayat

Kaçak yaşamaya mecburuz bu hayatta. Kapalı kapılar ardında her şey gayet güzel ilerlerken, kapılar açıldığı zaman toparlanmak için bir sürü çaba sarf ediyoruz. İnsanlardan gerçekleri saklamak mı hoşumuza gidiyor yoksa olmadığımız biri gibi gözükmek mi? Bunun cevabını kim verebilir ki? Kaç kişi olduğu gibi yaşıyor hayatını? Bu kadar yürekli olanlar vardır tabi ki de bu hayatta. Ama kaybedecek bir şeyleri olmayan insanlar bence bu kişiler. Herkesin kendisine ait sırları vardır. Yalnız başımıza kaldığımız zaman vurur bütün sırlar yüzümüze. Belki biraz tokatlar bizleri. Yüzümüz kızarır, utanırız. Sonra odadan çıkıp, insan içine gireceğimiz vakit bir maske geçiririz suratlarımıza. Utandığımız belli olmasın diye. Kaçak yaşamaya mecburuz bu hayatta. Çünkü herkes mükemmel bir yaşantısı olduğunu göstermeye çalışır insanlara. Aldıklarıyla zengin olduğunu göstermeye çalışır. Gittiği yerlerle gösteriş yaptığını zanneder. Halbuki evlerine döndüklerinde maskelerini çıkardıkları zaman fark ede

Mesajlaşmak

- Sozumu tutmak ıstedım, en azından bırını, nolursa olsun celal ıle ceren fılmıne gıdıcektık beraber, uzgunum - gittin mi filme? - Gıttım - kismet degilmis. - Ya oyle. - guzel miydi bari? - Adam gururunu ayaklar altına almayan bı tıp fena halde kıza asık oldugun halde arkadaslarının sozunu dınleyıp kendı hatası varken kızdan ayrılıyo snrada pasa pasa kıza gerı donuyo, elde etme cabaları guzeldı - zaten arkadaslarinin lafina uyup hareket etmek yanlis, insan duygulariyla hareket edince pisman bile olmuyor. - Onunda duyguları vardı ama kendınce ben ne takıcam onu edasıda vardı, bazen dısardakı bırınden cok ıc sesıde ıhanet eder ınsana ve ona uyarsın bazende - Allah'ima şükürler olsun daha kendime ihanet etmedim. duygularimin sozune ve mantigim dogrultusunda karar veriyorum. zaten en dogru karar mekanizmasi bu degil mi? - Bılmem, ben pek mantıgı kullanamadım, perı masallarına hep ınanarak buyudum, hala ınanıyorum yanı dırenıyorum bırının gelıp butun kusurları kusu

Ruhum Nerede Ben Neredeyim?

Resim
Aslında şimdi istediğin yerde, istediğin kişiyle/kişilerle olsan. Nasıl iyi olurdu değil mi? Aklına ilk olarak ne geldi? Ailenle güzel bir mangal keyfi... Arkadaşlarınla bir bar'da disko'da sabaha kadar süren bir parti... Yada yalnız başına geçireceğin küçük bir tatil... Ben isterdim ki; bir ırmak kenarında küçük bir kulübede bir hafta temiz hava ve doğal yaşam! Böcekleri sevmem aslında, toz toprakta bana göre değildir. Hele yalnızlık hiç bana uygun bir şey değildir. Ama her şeyi denemek lazım. Uzun süre TV'den uzak durmalı, takip ettiğin dizilerden,filmlerden mahrum kalmalı bir süre. Bazen bilgisayarını kapatmalı internetten kopmalı. Arkadaşlarını takibi bırakmalı sanal hayata veda etmeli... Cep telefonunu kapatmalı, kontör almamalı, TL yüklememeli... Kimseye haber verme zorunluluğun yok zaten. Aramak isteyen arasın, elbet bir şekilde ulaşır. Yerini yurdunu bilirler. Değişiklik iyidir, zarar vermediği sürece... Bunları yazarken malzeme bilgisi dersindeydim