Kayıtlar

Dünya etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

YAKAMOZ

Resim
     Yakamoz, o karanlık, sakin gecede sahilde yürürken, üzerinde bir huzur duygusunun dans ettiğini hissetti. Çöken dalgaların sesi, doğanın melodilerinin bir senfonisini yarattı ve serin esinti cildini nazikçe öptü. Attığı her adımda, kum ayaklarının altında yumuşak ve sıcak hissettiriyordu ve onu bilinmeyen bir hedefe doğru yönlendiriyordu.      Uzakta, Yakamoz denizden çıkan titreşen bir ışık fark etti. Merak onun içinde kıvılcımlandı ve onu daha da yakınlaşmaya zorladı. Kıyı şeridine yaklaşırken, büyüleyici parıltının daha da güçlendiğini, dünyevi aydınlatmanın sınırlarını aştığını gördü. Sanki denizin kendisi ona sesleniyor, onu başka bir dünyanın parçası olmaya davet ediyordu. Yakamoz buzlu sulara adım attığında, vücudunda bir enerji dalgası yükseldi. Şimdi su altında kalmıştı ama açıklanamaz bir hafiflik hissetti, sanki yerçekimi anlık olarak her şeyi serbest bırakmış gibiydi. Çevre, hiç görmediği veya hayal etmediği yaratıklarla dolu, ışıldayan bir güzellik âlemine dönüştü. Dü

İntihar Mektubu | Bulduklarım vol.19

Hiç tak ettiği oldu mu canınıza birşeylerin? Kendinizi şu şehirden ya da dünyadan hatta evrenden dışarı atmak istediğiniz yapayalnız hissettiğiniz benliğinizi kimsesiz bir sokak kedisi gibi? Ya da izbe bir parkın bankında çiseleyen bir yağmurun altında geceyi geçirmek istediniz mi?Hayatı hergün değişen ve karmaşıklaşan dertler yumağı olarak gördüğünüz sabahlara kadar gözünüzü hiç kırpmadan efkarlı ve çaresiz bir vefasızı düşündüğünüz?Ahh keşke diye umutsuzca iç çektiğiniz?Sonra ağladığınız yorulana kadar bitiverir diye… Kahrolası aşk masalını bir kalemde silmek istediğiniz oldu mu? Her geçen gün biraz daha umudunuz kırıldı mı yarınları düşünürken bir başınıza? Sonra bir dost aradınız mı hep sadık güvenilir ve samimi… Uzaklara bakıp derin derin daldınız mı mutsuz ve umutsuzca? Uçan kuşlara imrendiniz mi ne kadar özgür temiz ve saflar diye… Geçmiş günler canlandığında gözünüzde neden diye sordunuz mu hiç kendinize? Şimdi için kaygılandınız mı? Ve gelecek içinse satmışım anasını

Mümkünse İstiyorum

Yepyeni bir hayata başlamak istiyorum. Kimseni beni tanımadığı bir yerde. Cebimde yeteri kadar nakit olmalı bir süreliğine. Yeniden başlamalıyım hayata. Yeni bir dil öğrenmeliyim. Başka bir ülkenin pek bilinmeyen bir kentine taşınmalıyım. Yeni insanlarla arkadaşlık kurmalıyım. yepyeni olsun herşey... Yepyeni bir iş istiyorum. Mümkünse kendi işim olsun... Yepyeni bir ev istiyorum. Mümkünse gökdelen dairesi olsun... Yepyeni arkadaşlıklar istiyorum. Mümkünse sadece arkadaş olarak kalsınlar... Yepyeni bir ilişki istiyorum. Mümkünse hiç bitmeyecekmiş gibi yaşayalım... Yepyeni bir beden istiyorum. Mümkünse başka bir dil konuşsun... Yepyeni bir ben istiyorum. Mümkünse aynı hataları yapmamış olsun... İkinci bir şans daha istiyorum Dünya'ya gelmek için  Mümkünse...

Yalanların Ağırlığı

Yalanlarla dolu bir dünya üzerinde aylar aylar önce tanışmışlar. Yalanlarla beslemişler arkadaşlıklarını. Yalanlar büyütmüşler birlikte mutlu olduklarını zannedercesine. Bu yalanlar yavaş yavaş yerini doğrulara bırakmaya başlamış. Doğrular girmeye başlamış hayatlarına. Korkar olmuşlar bir yerden sonra. Doğrular ağır gelmeye başlamış bunların omuzlarına. En sonunda bana geldiler. Yalanlarla dolu olan dünyada doğruları söyleyen bir insana ihtiyaçları olmuş. Anlayacağınız onlara ağır gelen yükü başkasıyla paylaşmak istemişler. Ama bende paylaştım onlarla "doğru" yüklerimi. Onlara bu "doğru yük" daha ağır gelmeye başladı. Daha çok korkar oldular "doğru" olanlardan. Saklanmaya çalıştılar bir süre karanlık odalarına. Olmadı. Doğrular onları çıkarmak zorunda kaldı sokağa. Omuzlarındaki yükle kambur bir şekilde yürür oldular sokaklarda. Utandılar çoğu zaman. Kuytu köşelerdeki cafelere oturdular ilk önce. Ama bu yeterli olmadı. Taşıdıkları doğrular onları gitgide