Kayıtlar

Hoşçakal etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

SANA HOŞÇAKAL

Resim
    Uyandığım an, hızla serbest kalan benliğim, gözlerimi yavaşça açtığımda tümden aydınlandı. İçime düşen bir his, sanki o an sımsıkı bir şekilde ruhumu sararak beni derinden etkiledi. Hissettiklerimin gerçek olduğunu düşündüm. Gözlerime ışığın şiddeti çarptığında, anladım ki sadece bir anlığına senin yanımda olduğunu hissetmişim. İçten içe hissettiğim bu anlık yanılsama beni biraz sarsa da seni özlemediğimi fark ettim. Uzun bir süredir aklıma bile gelmiyorsun ancak bilinç altımda hala izlerin var. Bu düşünceleri ardımda bırakıp günlük hayatıma devam etmeliyim. Sabah uyanıp gözlerimi açarken yaşadığım bu deli saçması hisleri unutmalıyım, gereğinden fazla kafama takmamalıyım. Benim için seninle olan ilişkimiz ve sen, artık geçmişte kalmış şeyler. Seni sevmiyorum, fakat anılarını tamamen silmem mümkün değil. Ancak yeni anılar edinerek bu eski hatıraları zamanla geride bırakabilirim. Kendime yeni hayaller, yeni hedefler ve yeni anılar yaratma şansı veriyorum. Önümde, hayatımda harika bir

Kendine İyi Bak Sevgili! | Bulduklarım vol.14

Yarım kalan bir hikayeyiz artık seninle Ayrı yollara yürüyoruz Hayat bu... Serseri bir rüzgar gibi estin sen şimdi uzaklara Ben göğsümde solgun bir gülle yaşarım yıllarca Yaşamaksa bu! Ayrı akşamlara yatıp Ayrı sabahlara uyanırız bundan sonra Hataları aşk sanıp Başka tenlerde avunuruz boşuna Ve gizli gizli yaralanırız Şunu bil ki daima Ben, en güzel yeri hatırana saklarım Talan olmuş gönül bahçemde Saçlarımda tel tel hüzünlerle Gözlerimde azalan güneşlerle Ben hep seni beklerim bu şehirde Bir gün dönersin diye Kendine iyi bak ey sevgili!

Hoşçakal demek, ölmekten daha mı zordu? | Bulduklarım vol6

Gidişin değil, bir umutla dönersin diye beklemek öldürdü beni.. Bir hoşcakalı çok gördün... Zor geldi hoşcakal demek sana, böyle gitmek daha kolaydı çünkü, arkada kalanı düşünmeden çekip gitmek, yakıştı mı sana? Yakıştı mı gidiyorum demeden gitmek? Yakıştı mı veda etmemek ve çekip gitmek? Yakıştı mı ayrılıkla yüzleşmemek? Gittiğini bile söylememek.. Bir hoşcakalı çok gördün.. Bu kolay olanı idi, bunu seçtin... Bencildin, gene kendin için en iyi olanı seçtin, başkasının duyguları seni yine hiç ilgilendirmedi.. Hoşçakal demek zordu çünkü, vedasız gittinsanki geri gelecekmiş gibi gittin, ayrılıkla yüzleşmeden gittin. Ayrılık acı verir çünkü, sanki ayrılmıyormuşuz gibi terk ettin. Oysa beni gidisin değil, bir umutla gelirsin diye beklemek öldürdü... Hoşcakal dememiştik, ayrılmamıştık öyle ise, dönecektin, bir umut vardı hala, rüzgarda savrulan bir mum alevi gibi cılız ama ısrarla yanan bir umut vardı.. İşte beni o umut öldürdü... Gidişin değil... Bir gün dönecek diye beklemele

Eski Dostuma Son Mektup

Yürüyordum her zaman ki gibi aynı sokaklarda aynı caddelerde. Soğuktu dışarısı ama tıklım tıklım kalabalıktı caddeler. Adım atacak yer yoktu. Arabaya doğru ilerliyordum. Aklımda o yoktu. Onu görmeyi uzun zamandır düşünmemiştim. Artık görmekte istemiyordum aslında. Alıp başını gitmişti. Eski sevgilimden falan bahsetmiyorum, eski bir dosttan bahsediyorum. Fetiye'ye doğru inecekken yanlışlıkla kafamı yukarı kaldırmam ile başladı. Nedense bir şey kafamı kaldırıp oraya bakmamı, tam onun göz bebeklerinin içine bakmamı istemişti. O, o esnada sevgilisine hummalı bir şekilde bir şeyler anlatıyordu. Sevgilisi beni sevmezdi zaten. Nedense saçma bir şekilde beni kıskanırdı. Onu gördüğüm anda şapşal bir gülümseme belirdi suratımda. Gerçekten saçmaydı. Onu çıkarmıştım hayatımdan ve yıllar sonra onu ilk defa görmüştüm. Hiç değişmemişti. Yavaşça elimi kaldırdım ve istekli bir biçimde selam verdim. Sevgilisini tanıyor olsaydım ona da selam verirdim. Ama beni tanımayı o reddetmişti. Zaten gerekte