Kayıtlar

Güneş etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

KUŞ GİBİ

Resim
     Kuş gibi özgür olmak istiyorum. Benim amacım, kanatlarımı sonsuzluğa açarak gökyüzünde süzülerek rüzgâr gibi hissetmek. Özgürlüğün sembolü olarak göç etmeyi, diyar diyar dolaşmayı ve dünya üzerinde henüz keşfetmediğim hiçbir yer bırakmamayı istiyorum. Gerçek anlamda özgür olma düşü ile doluyum, öyle ki hayal ettiğimde bile içimi bir coşku kaplıyor. Her bir kanadımın hava ile buluştuğu an, adeta bir kuşun özgürce uçabilmesi gibi, ben de bu dünya üzerinde uzun zamandır özlediğim gezintiye çıkmak istiyorum. Benim için gerçek bir özgürlük hissi, insanın sınırlarını zorlamak ve bilinmeyen rotalara ilerlemektir. Bu yüzden, rüzgârda süzülerek kanatlarımı açıp hayallerimdeki hayatı yaşamak istiyorum. O hayallerde tüm güzellikleri keşfetmek, bilmediğim kültürleri deneyimlemek ve kendimi tam anlamıyla özgür hissetmek istiyorum.       Renkli bir güneş batışının ardından gökyüzünde yıldızlarla dans etmek, oksijen dolu dağ tepelerine tırmanmak veya okyanusun derinliklerinde bir yunus sürüsüyle

KUSURSUZ HUZUR

Resim
    Şu anda Kandıra'nın nefes kesen plajlarında kamp yapıyorum ve size söyleyeyim, pitoresk çevre gerçekten bir cennet. Bir tarafta deniz, diğer tarafta yemyeşil ormanla kendimi doğanın inanılmaz güzelliğinin içinde buluyorum. Biraz kaliteli zaman geçirmek için ne olağanüstü bir ortam! Çadırımdan dışarı baktığımda, önümde uzanan uzun kumlu plaj tarafından hemen büyüleniyorum. Kıyıya çarpan dalgaların ritmik sesi, beni anında rahatlatan yatıştırıcı bir melodi yaratıyor. Sanki karadeniz beni daha yakınına çağırıyor, beni harikalarını ilk elden deneyimlemeye davet ediyor.       Kamp deneyimimi daha da keyifli hale getirmek için çadırımın hemen önüne rahat bir masa ve sandalye kurdum. Bu kurulum, arkama yaslanıp rahatlayabildiğim ve etrafımdaki görkemli manzaraları ve sesleri alabildiğim için kendimi sakin atmosfere tamamen sokmamı sağlıyor. Serin esinti nazikçe dokunuyor, kavurucu güneşin sıcaklığından rahat bir nefes almamı sağlıyor ve denizin ferahlatıcı kokusunu taşıyor. Sakin bir

DAHA FAZLA SEVERİM

Resim
Sevgilim, sana benim için ne kadar önemli olduğunu ve kalbimi ne kadar derinden ele geçirdiğini söyleyeyim. Sanki güneş, gülüşünün üzerinde doğup batıyor ve varlığın en soğuk günlerde bile sıcak bir kucaklama gibi. Sana duyduğum sevgi tarif edilemez bir şey, tüm varlığımı neşe ve memnuniyet ile dolduran bir güç. Gözlerimizin buluştuğu ilk andan itibaren, sanki ruhlarımız birbirini tanıyormuş gibi, sanki birlikte olmaya yazgılıymışız gibiydi. Gülüşün kulaklarımda müzik gibi dans ediyor ve dokunuşun içimde söndürülemeyen bir ateşi tutuşturuyor. Her küçük jest, her fısıldayan kelime, hepsi kalbimde çok fazla anlam ve önem taşıyor. El üstünde tutulduğumu, takdir edildiğimi hissettirmek, görüldüğümü ve anlaşıldığımı hissettirmek için inanılmaz bir yeteneğin var. Senin huzurunda, gerçek benliğimde olmak, umutlarımı ve hayallerimi, korkularımı ve endişelerimi paylaşmak için kendimi güvende hissediyorum. Seninle gardımı düşürebilir ve sana ruhumun derinliklerini gösterebilirim. Seni kalbimin e

BİR ÇINAR

Resim
     Bir uçurumun kenarında durduğunuzu ve denizin engin genişliğine baktığınızı hayal edin. Nefes kesen manzarayı izlerken, gözleriniz engebeli manzaranın ortasında uzun ve görkemli duran muhteşem bir çınar ağacına takıldı. Kökleri yeryüzünün derinliklerine uzanıyor, toprağın özüyle iç içe geçerek onu yer kabuğuna bağlıyor. Bu ağaç sıradan bir ağaç değil; güç ve esnekliğin sembolü, doğanın harikalarının gerçek bir düzenlemesi. Çınar ağacının dalları genişçe uzanıyor ve güneşin kavurucu ışınlarından soluklanmak isteyenlere gölge ve barınak sunuyor. Nesiller boyu kuşların koruyucu kucağında teselli bulduğuna ve dallarına zarif bir şekilde indiğine tanık oldu. Canlı serçelerden zarif kırlangıçlara kadar, her kuş ağacın yayılan kollarının ortasında bir ev buldu. Neşeyle cıvıl cıvıl oluyorlar, havada yankılanan, çevreye hayat ve uyum getiren melodik bir senfoni. Rüzgar yaprakların arasından fısıldarken, hafif bir hışırtı sesi görünmez orkestrayı dolduruyor. Denizden gelen tuzlu su uçuruma

Çal Kemancı

İki günlük bir tatil planı yapmışlardı arkadaşıyla birlikte. Çadırlarını alacaklardı ve en yakındaki plaja gidip bir gece kalacaklardı. Gündüzleri deniz, güneş ve kumun keyfini çıkaracaklardı. Geceleri ise ağustos böceklerinin seslerini dinleyip ateş böceklerini izleyeceklerdi. Sabah erkenden yola çıktılar. İkisi de birbirinden açık gözlüydü. Etraflarında ki olanı biteni asla kaçırmazlardı. Önce büyük kayalıkların oraya gittiler. Maksat tatildeymiş havası vermekti. Üç beş poz fotoğraf çekildiler. Manzarası harika olan bir yere gelmişlerdi. Anı ölümsüzleştirmeleri gerekliydi. Unutulup gitmemesi gereken bir gün olacaktı. Kayalıklardan denize girdiler, biraz güneşlendiler. Yanlarında getirdikleri böreklerden çöreklerden atıştırdılar. Bide keyif pezevengi oldukları için yanlarına şarap bile almışlardı. Hava kararmaya başlayınca yavaş yavaş toparlanmaya başladı bizim kızlar. Ulu orta bir yere çadır kurmak yerine, biraz daha korunaklı ama deniz kıyısından çokta uzakta olmayan ağaçlık alana

Rengimiz

Bizim ilişkimizin rengi mavi Gökyüzünün rengidir mavi Sonsuz görünür Baş döndürür Benim rengim lacivert Deniz dibi gibiyim Soğuk ve ışıksız Yaşam zordur oralarda Vurgun yedirir bazen Sense sarı gibisin Güneş gibi parlarsın istersen Çöl gibi kavurursun Sımsıcaksın Şöyle de bir özelliğin var Her gün doğar Her gün batarsın

İnkum

Resim
O kadar eğlenceli bir gün geçirdim ki anlatamayacağım. O yüzden fotoğrafları paylaşacağım. Fotoğraflar anlatsın bizi  :) Hep birlikte İnkum Plajına gittik :)   Yüzdük, güneşlendik ve bol bol güldük :) Sonra mangalda yaptık...  Ankara havası çaldı ve biz oynadık! ve gün batımımız... Devamında evde nargile keyfi :)