Kayıtlar

Mutlu etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

DAHA FAZLA SEVERİM

Resim
Sevgilim, sana benim için ne kadar önemli olduğunu ve kalbimi ne kadar derinden ele geçirdiğini söyleyeyim. Sanki güneş, gülüşünün üzerinde doğup batıyor ve varlığın en soğuk günlerde bile sıcak bir kucaklama gibi. Sana duyduğum sevgi tarif edilemez bir şey, tüm varlığımı neşe ve memnuniyet ile dolduran bir güç. Gözlerimizin buluştuğu ilk andan itibaren, sanki ruhlarımız birbirini tanıyormuş gibi, sanki birlikte olmaya yazgılıymışız gibiydi. Gülüşün kulaklarımda müzik gibi dans ediyor ve dokunuşun içimde söndürülemeyen bir ateşi tutuşturuyor. Her küçük jest, her fısıldayan kelime, hepsi kalbimde çok fazla anlam ve önem taşıyor. El üstünde tutulduğumu, takdir edildiğimi hissettirmek, görüldüğümü ve anlaşıldığımı hissettirmek için inanılmaz bir yeteneğin var. Senin huzurunda, gerçek benliğimde olmak, umutlarımı ve hayallerimi, korkularımı ve endişelerimi paylaşmak için kendimi güvende hissediyorum. Seninle gardımı düşürebilir ve sana ruhumun derinliklerini gösterebilirim. Seni kalbimin e

Bundan Sonra Böyle

Aslında benim blog yazmamda ki amacım, biraz da olsa sıkıcı hayatımdan kurtulup farklı bir şey ile ilgilenmekti. Bunu da çok güzel bir biçimde gerçekleştirdim. Bu şehrin bana vermiş olduğu bütün sıkıntıları içimden söküp atar gibi yazdım. Hep yazdım. Ama artık pek sık yazmıyorum, yazamıyorum. Hayatımda ki sıkıntılardan kurtuldum mu? Hayır. Bu şehirden kurtuldum mu? Hayır. Ama çok yakın zamanda buralardan uzaklaşacağım. Kimsenin buna engel olmasına izin vermeyeceğim. Önceden yaptığım şey mutsuzluklarıma boğun eğmekti. Bu mutsuzlukların bende oluşturduğu buhran durumlarını kaleme almaktı. Ama artık mutsuzlukları geride bırakıp mutluluğu kovalamaya başladım. Mutluluğu kovaladıkça mutsuzluk hep arkamda kaldı. Artık mutsuz olmuyorum eskisi kadar. Çünkü boşvermeyi ve umursamamayı öğrendim. Hemde çok iyi bir şekilde. Bu şehrin bana kattığı tek şey bu oldu. Ne kadar doğru bir özellik bunlar bilmiyorum ama bu şehirde çokça işime yaradı son zamanlarda. Bundan sonra böyle...

Bir Daha Doğurma Beni

Hayat pamuk şekeri değilmiş anne Çok zor meslekmiş insan olmak. Yaşayabilmek boynuna geçirilen binlerce halatın düğümleri çözülür umuduyla, Tabureye nekadar sıkı basarsam, okadar korkmalıymışım meğer tekme atılmasından.. Büyüdükçe küçülüyormuş etrafındakiler.. Büyüdükçe çirkinleşiyormuş, yalanlar yorgan oluyormuş ihanetlere. Zedeleniyormuş güven dedikleri kan damlamadığından farketmiyormuşsun olanları.. Sadece derin bir sızı hissettiriyormuş, senelerce neden aratan bir ağrı. Ve küçükken senden uzaklaşma hissim, Büyüdükçe daha çok bağlıyormuş beni sana. Tek gerçeğim olduğunu kanıtlıyormuş, öğrendiğim yalanlar.. Hayat gazoz kapağından bozma kesici oyuncaklardan korkmak değilmiş anne.. Dönen atlı karıncalardan daha miğde bulandırıcı bir Dünya varmış dönüp duran. Ve kırmızıklı başlıklı kız, kurtulamazmış hiçbir kurdun elinden.. Hayat masal değilmiş anne.. ``Mutlu son`` dedikleri sevişme seanslarının salon ağzı gerçekte. Adalet ``Çıplak Krala`` benziyor anne. Soytarıl

Bir Varmış Bir Yokmuş

bir varmış, bir yokmuş evvel zaman içinde kalbur saman içinde deve tellal iken, pire berber iken ben annemin beşiğini tıngır mıngır sallar iken Peri masallarında yaşamaya benzemez gerçek hayat. İnsanları kandırmak ve avutmak için yazılmış bir dizi saçmalıktan ibarettir bazıları. İnsanların hayal dünyasını genişletirler. Mutlu olmak için insanların kendilerini kandırmalarına zemin hazırlar peri masalları. Kim ne için yazmış olabilir ki? Çocukluğumuzda annemiz bize gece yatmadan önce masal okurdu. Diyar diyar dolaşırdık. Hep iyiler kazanır, kötüler kaybederdi. Ve hepsi mutlu sonra biterdi. Sonsuza kadar mutlu yaşarlardı. Şimdilerde ise onlara özenir oldum. Mutlu sonla biten bir masalın baş kahramanı gibi hissediyorum kendimi. Elmayla beni zehirlemeye çalışanlardan kaçıyorum. Kaleye hapsedilmiş bir kızı ejderhadan kurtarıyorum. Uyuyan güzeli uykusundan ben uyandırıyorum. Masalları yazanlar acaba hayatlarında hep olmasını istedikleri şeyleri mi yazmışlardır? Bende mi masal yaz