Kayıtlar

Ev etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

LANETLİ KADIN

Resim
          Bir zamanlar zarafet ve canlılık yayan büyük bir konak olan bu ev, bugün eski ihtişamının unutulmaz bir hatırlatıcısı olarak duruyor. Mevcut hali gözü aldatsa da konağın şanlı geçmişini göz ardı edilmemeli. Bir zamanlar yaşam ve canlılıkla dolu bir yerdi, söndürülmeye karşı geçirimsiz görünen sonsuz bir enerji yayan bir cennetti. Büyük trajedi, bu evi bir arada tutan evin hanımının kalbi dayanılmaz bir çılgınlığa yenik düştüğü zaman konağın başına geldi.       Çektiği sıkıntının pençesinde, amansız bir yıkım yoluna girdi. Birer birer, kendilerini konağın bakımına ve refahına adamış sadık personelin istihdamına son verdi. Zaman geçtikçe, bir zamanlar konağın salonlarında dolaşan çocuklar kısa sürede dağıldılar, sevgili annelerini tüketen zayıflatıcı deliliğe tanıklık edemediler, etmek istemediler. Kaçma çabalarına rağmen, umutsuzluğun yankıları devam etti. Karısının kötüleşen zihinsel durumunun ağırlığıyla yüklenen evin efendisinin, sonunda kendi ölümüne yenik düştüğü ve arkas

Kızıl Ay - 3

O bahtsız günü atmıştım üzerimden. Yeni bir ev bulmuştum ve apar topar taşınmıştım. Cebimde tek bir metalik bile kalmamıştı. Çaresizce dolanıyordum ortalıkta. O akşam yine sahnem vardı. Erkenden gittim. Klişelerle ilgilendim biraz. Sahneye çıkış saatim gelmişti. Çıktım söyledim şarkılarımı, çaldım gitarımı. Ara ara da tedirginlik basıyor üzerimi, ürküyorum. Ağzına sıçtığımın karısı gelmesin diye dua ediyorum içimden. Gerçi köpeğin duası kabul olsa gökten kemik yağarmış. Aynen öylede oldu. Bu sefer gecenin sonuna doğru geldi kadın. Yada önceden gelmişti ben fark etmemiştim. Aman neyse ne işte. Geldi yine o kadın. Ben sahneden bir an önce inip uzaklaşmak istedim. Arkadaşlar tuttular beni bir süre. Ulan bırakın tırsıyorum. Bir ara tuvalete kaçma fırsatı buldum. Oradan da kaçar eve giderim diye düşünüyorum. Öyle de yaptım. Yani yapmaya çalıştım. Çıkarken gözlerim kadını aradı. Kadın ortada yoktu. Oh çektim içimden. Dışarı çıktım, kadın dışarıdaki varillerin yanında ve sigarası elinde bir

Kızıl Ay - 2

Dün gece o kadar çok alkol almıştım ki, sabah kalktığımda ağzım çamur gibiydi. Kadının söylediklerinden sonra zaten aptallaşmıştım bide üzerine alkol içmek beni bitirmişti. Sabah okula gitmeyi bırak yorganı üzerimden kaldıracak halim yoktu. Ne sanmıştı kadın beni? Ne amaçlıyordu? Soruyu duyduğumda saçma bir tebessümden sonra usulca uzaklaşmıştım yanından. Cevap vermemiştim sorusuna. Anlamıştır herhalde kabul etmediğimi. Akşam oldu, arkadaşlarım eve geldiler. Evden çıkmayacağımı söylediğim halde beni evden çıkarmaya çalıştılar. Başardılar. Okuldan çıktıktan sonra gittiğimiz bir mekan vardı. Oraya gideriz diye düşünürken kendimizi bambaşka bir yerde bulduk. Yüksek bir binanın teras katıydı. Her öğrenci gibi batak masasına düşmüştük. Uzunca bir süre batak oynadık. O sırada telefonum çaldı. Numara telefonumda kayıtlı değildi. Merakımdan telefonu hemen açtım. Telefonun ucunda ki sesi bir türlü tanıyamadım. Kim olduğunu da sormaya cesaret edemedim. Çünkü tanışıyormuşuz gibi konuştu. Halimi

Sürpriz: Sufle!

O sabah erkenden kalktım. Her sabah uğradığın pastahaneden bir tane simit aldım. Senle buluşacaktık. Ben akşam işten geç çıkacağım için sana evin anahtarını verecektim. Ortak bir noktada buluştuk. Buluşana kadar bende köşedeki çaycıda çayımı içtim ve simidimi yedim. Sonra bir sigara yaktım. Sen geldin oturdun karşıma. İki sohbet ettik. Sanki hiç konuşmamış gibi çaycıda da bulduk konuşacak bir şeyler. Benden anahtarı aldın. Sonra bende sende işe...  Bir türlü akşam olmadı. Senle de konuşamadık bütün gün. Sabırsızlanıyordum akşam olsun diye. Bütün gün müşterilerle ilgilendim telefonda. Aramaktan vazgeçmiyorlardı bir türlü. Herkesin bir derdi vardı. Benimse aklım sendeydi. Akşam benden önce evde olacaktın. Gidip dinlenecek miydin? Yoksa bir şeyler hazırlayıp sürpriz mi yapacaktın? Merakımdan ölüyordum anlayacağın.  Mesai saatim bitmişti. Beni de telefonda tüketmişlerdi artık. Enerjim kalmamıştı resmen. Birden sen geldin aklıma ve uçarcasına eve koştum. Servise bindim ve biran önce

RUTİN

Bugün ne mi yaptım? Çay demledim kendime Oturdum her zaman ki köşemde Önce gazeteleri okudum Sonra kitabımı Bilirsin erken kalkarım ben Az uyurum geceleri de Dalmışım kitaba Ne de güzel yazmış yazar Saat çoktan öğleni geçmişti Caddeye çıktım sonra Bankın birine oturdum Biraz insanları gözlemledim Soğuktu biraz hava Paltomu almamıştım Köşedeki kafeye girdim Karnım acıkmıştı Bir iki parça birşeyler yedim içtim Kalktım tekrar caddedeki banklara oturdum İzledim durdum Kimisi sarmaş dolaş geziyordu Kimisi tartışıyordu Kimisi yeni tanışıyordu Kimi borsadan Kimi eşinden bahsediyordu Boşverdim kalktım yürümeye devam ettim Adımlarım beni eve getirmiş Fark etmemişim Benim dönüp dolaşıp geleceğim yer belli Senin ki de öyle olsun Dön geri Özlüyorum seni Evin burası senin Benim yerim senin yanın Her günüm böyle bitmesin Hadi gel Hasretim bitsin Egemengin

Beni Bensiz Bıraktın

Standart bir iş günüydü yine Ne yaptığımı hatırlamıyorum dahi Çantamı aldım çıktım Arabaya doğru gittim Anahtarımı ararken çantamda Senin bıraktığın notlardan birini buldum Her yere not bırakmayı severdin Bende onları bulmayı Ama bu sefer buruşturup attım Unutmam lazım seni Eve geldim Bu sefer beni  "Hoşgeldin aşkım" notun karşıladı Onu da yırttım attım Odama gidip üzerimi değiştirdim Kirli sepetinin üzerinde  "Yıkamayı Unutma" yazmıştın Onu da yırttım attım Elimi yüzümü yıkadım Aynada başka bir not vardı "Çok Güzel Görünüyorsun" Yırttım attım onu da Mutfağa gidip yemek yapasım geldi Ama yine notlarınla karşılaşacağım diye Yapmadım o akşam yemek Dışarıdan söyledim Aradım bütün evi Bulabildiğim kadarını yırttım ve attım "Seni seviyorum aşkım" "Sakın elini kesme" "Evi havalandırmayı unutma" "Bugün çok