Kızıl Ay - 3

O bahtsız günü atmıştım üzerimden. Yeni bir ev bulmuştum ve apar topar taşınmıştım. Cebimde tek bir metalik bile kalmamıştı. Çaresizce dolanıyordum ortalıkta. O akşam yine sahnem vardı. Erkenden gittim. Klişelerle ilgilendim biraz. Sahneye çıkış saatim gelmişti. Çıktım söyledim şarkılarımı, çaldım gitarımı. Ara ara da tedirginlik basıyor üzerimi, ürküyorum. Ağzına sıçtığımın karısı gelmesin diye dua ediyorum içimden. Gerçi köpeğin duası kabul olsa gökten kemik yağarmış.

Aynen öylede oldu. Bu sefer gecenin sonuna doğru geldi kadın. Yada önceden gelmişti ben fark etmemiştim. Aman neyse ne işte. Geldi yine o kadın. Ben sahneden bir an önce inip uzaklaşmak istedim. Arkadaşlar tuttular beni bir süre. Ulan bırakın tırsıyorum. Bir ara tuvalete kaçma fırsatı buldum. Oradan da kaçar eve giderim diye düşünüyorum. Öyle de yaptım. Yani yapmaya çalıştım. Çıkarken gözlerim kadını aradı. Kadın ortada yoktu. Oh çektim içimden. Dışarı çıktım, kadın dışarıdaki varillerin yanında ve sigarası elinde birileriyle konuşuyor. Beni görmesin diye başımı öne eğdim ve biraz hızlı yürümeye başladım.

Kadın arkamdan seslendi. Duymamayı çok isterdim. Hatta duymamazlıktan gelmeyi daha çok isterdim. Ama maalesef ciğerimde ki bütün havayı dışarı verip durdum. Arkamı döndüm. "Nasılsın?" diye sordu. Hayatımda hiçbir değişiklik yokmuş gibi "iyiyim" diye cevap verdim. "Haftaya cuma günü küçük çaplı bir davet var. Oraya benle birlikte gelmeni istiyorum." dedi. Kibarca gelmeyeceğimi söyledim. Çünkü ne işim olabilirdi ki benim o kadınla bir davette. Hemde sahne günümde. Kadın fazla ısrar etmedi.

Eve gittim. Kafam yine göt gibi olduğu için kapı dışarı edildiğim eski evime gitmişim. Elimdeki anahtarla kapıyı açamadığımda fark ettim. Biraz geç oldu ama olsun. Yeni evimin yolunu tuttum. Gider gitmez, üzerimi bile değiştirmeden yatakta uyuyakalmışım.

Sabah bangır bangır çalan telefonum sayesinde uyandım. Telefonu açtığımda kadının sesini duydum. Önce tanımamazlığa vurmaya çalıştım ama kadın anlamıştı. Sanırım bardaki arkadaşlarımla konuşup durumumu da öğrenmiş. Paraya ihtiyacımın olduğunun da farkındaydı. Gerçekten cebimde teek bir kuruş bile yoktu. Sürekli yürüyerek gidebileceğim mesafelerde dolanıyordum. Sigara alacak durumda değildim. İki gündür sadece barda bir şeyler atıştırıyordum. Dışarıda yemeği bırak, eve erzak alacak bile durumda değildim. Bende kadına "Düşüneceğim" dedim ve telefonu kapattım.

Başıma bir dert daha almıştım işte. Akşam ki sahnede biraz kafam dağılır belki unuturum. Çıktım sahneye bu sefer sadece şarkı söyledim, gitarı başka bir arkadaşım çaldı. Sahneden inmeme yakın yine kadını kapıdan içeri girerken gördüm. Ağzına sıçtığımın karısı peşimi bırakmayacaktı sanırım. Her gün her gün gelmeye başlamıştı. Vip müşteri gibi olmuştu. Beni yine yakalayıp durdurdu. Eve bırakmak istedi. Yürüyüp açılmak istediğimi söyledim ama işe yaramadı. Arabasına bindiğimde masumane şeyler istediğini, sadece kavalyesi olmamı istediğini söyledi. Bende artık bu ısrarlarından sıkılmıştım. Evin önünü geldiğimizde tam ineceğim zaman, zoraki "Tamam" dedim ve indim.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

AŞK İKSİRİ

BÜYÜK MAVİ BALİNANIN ÇIĞLIĞI

AKVARYUMUN İÇİNDE