Kayıtlar

2011 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Korktugum için

İnsanların çoğu kaybetmekten korktuğu için, sevmekten korkuyor. Sevilmekten korkuyor, kendisini sevilmeye layık görmediği için. Düşünmekten korkuyor, sorumluluk getireceği için. Konuşmaktan korkuyor, eleştirilmekten korktuğu için. Duygularını ifade etmekten korkuyor, reddedilmekten korktuğu için. Yaşlanmaktan korkuyor, gençliğinin kıymetini bilmediği için. Unutulmaktan korkuyor, dünyaya iyi birşey vermedigi için. Ve ölmekten korkuyor aslında yaşamayı bilmediği için...!!!

Yanlıs Numara!

Resim
Mışıl mışıl uyuyordum yatağımda. Kabus gördüm galiba, çünkü birden bire gözlerimi açmıştım. Sabah 08:00 idi. Gözlerimi açmamla beraber telefonum çaldı. Kayıtlı olmayan bir numara. Uyku sersemiyim ben hala. Beni normalde sabahleyin arayan olmaz. "Kim bu ?" diye sordum kendi kendime. "Alo?" dedim. "Kardeş kusura bakma yanlış numarayı aradım. Çaldırıp kapatmak istemedim ayıp olmasın diye o yüzden aradım" dedi. Kim ne için arar? böyle bir cümleyle karşılaştım. Adam resmen dalga geçti benimle. Şaşırdım tabi doğal olarak. Diyecek söz bulamadım. Telefonu suratına kapattım. Zaten uyku sersemiyim. Bide gelmiş bana dediği lafa bak. Kim bilir daha kimleri kimleri arıyor. Yanlış numarayı aradığını bile bile arıyor. Acaba sesimi falan mı duymak istedi. Yada bir tepki ile karşılaşacağını mı zannetti, bilmiyorum. Ben gayet relax bir şekilde telefonu kapattım. Bir dahada aramadı. Haa bak şu var adam dürüst adam. En azından neden aradığını söylüyor. Bazılarımız b

Sadakat & Ihanet | Bulduklarım vol4

İhanetin adı göçmen bir kuşa verilmiş, Sadakatin adı ise; bir serçeye Göçmen kuş bütün bahar ve yaz boyunca küçük köyün üstünde uçmuş, serçeyle beraber. Küçük sinekleri, kurtları yemişler, Kış yagmurlarıyla şaha kalkmış, derelerden su içmişler. Masmavi gökyüzünde dans etmişler, Çiçek açan agaçlara konup, papatya tarlalarında gezmişler... Birbirlerine söz vermişler kuşlar; Ayrılmayacagız diye. Ama kış gelmiş, Göçmen kuş adına yakışanı yapmaya kararlıymış, Serçe herzamanki gibi sadık Ama sevdigi de yabana atılmaz bir gerçek Ayrılık acı, ihanet kötüymüş serçe için Yaşamaksa önemli imiş göçmen için. O, baharların tatlı eglencesiymiş sadece Gel demiş serçeye benle beraber... Başka bir bahara uçalım. Serçe ise burda bekleyelim demiş yeni baharı Ama kış acımasızdır, demiş göçmen Yaşayamayız burda, aç kalırız üşürüz. Serçe hayır demiş korunuruz kötülüklerinden kışın, beraber Göçmen inanmamış serçeye hayır demiş gidelim. Serçe için gitmek nasıl bir ihanetse yaşadıgı yere Kalmaksa aynı şekilde i

Üçüncü Tekil Sahısım Yüreginde | Bulduklarım vol3

Kalemim "Artık yaz'ma o'na" diye haykırıyor adeta.... Tam artık sana yazmıyacağım diyorum.. Aklımda tasarlıyorum yazacaklarımı. Tam yazmaya başlıyorumki, gene 'sen' dökülüyosun kalemime.. Kalemimden kağıdıma.. Ve Ardından arta kalan gözyaşlarım...  Saçmalıyorum gene işte.. Yazacak birşeyim kalmadı sana dair.. Tükettin tüm cümleleri..  Ben gözyaşlarımla yazdım seni.. Sakladım yüreğimi.. Dökülüpte, yarmasın diye sevgimi ..  ..ve bitişler.. gidiş ve bitişler .. her gidenin ardından ağlamalar, hüzünler .. sebepsiz yere haykırışlar .. ve biten umutlar..  Ağlamam sana değil, sessizliğime..  Her gidişinden arta kalan sessizliğime .. Suskunum sebepsiz yere..  Sonsuzluğuma son notum bu belkide ..  Sen benim Birinci TekiL Şahsı'm oldun hep.. Ben=Sen. ne farkeder.. Ha Ben, ha Sen. Ha Sen, ha Ben. Ama senin için Ben, asla Sen olamadım..  Yandığımı hissediyorum.. Yokluğun yakıcı..  Ben ağlarken yokluğunda, sen yüreğime damlalar düşürmeye devam ediyorsun..  Düşürdün kal
Benden bu kadar. Pes ediyorum artık. Benden bu kadar. Pes ediyorum artık. Benden bu kadar. Pes ediyorum artık. Benden bu kadar. Pes ediyorum artık. Benden bu kadar. Pes ediyorum artık. Benden bu kadar. Pes ediyorum artık. Benden bu kadar. Pes ediyorum artık. Benden bu kadar. Pes ediyorum artık. Benden bu kadar. Pes ediyorum artık. Benden bu kadar. Pes ediyorum artık. Benden bu kadar. Pes ediyorum artık. Benden bu kadar. Pes ediyorum artık. Benden bu kadar. Pes ediyorum artık. Benden bu kadar. Pes ediyorum artık. Benden bu kadar. Pes ediyorum artık. Benden bu kadar. Pes ediyorum artık. Benden bu kadar. Pes ediyorum artık. Benden bu kadar. Pes ediyorum artık. Benden bu kadar. Pes ediyorum artık. Benden bu kadar. Pes ediyorum artık. Benden bu kadar. Pes ediyorum artık. Benden bu kadar. Pes ediyorum artık. Benden bu kadar. Pes ediyorum artık. Benden bu kadar. Pes ediyorum artık. Benden bu kadar. Pes ediyorum artık. Benden bu kadar. Pes ediyorum artık. Benden bu k

Gök gürültüsünden korkar her çocuk

Resim
Gün güneşin doğmasıyla başlar. Gökyüzüne yükselir büyüyerek ve daha fazla ışıldayarak. Son zamanlarda buna pek rastlayamıyorum. Çok fazla bulut, çok fazla kara bulut. Yağmur bitmiyor. Gök nasıl üzülmüşse artık, ağlaya ağlaya dökemedi içini. Çok kötü bir durum. Üzülüyorum aslında. Yok la üzülmüyorum aslında. Gök bu ağlar ağlar susar diyorum. Zırlarken çok sesi çıkar. Hatta korkutur çoğu insanı. Çocuklar saklanırlar yorganın altına. Annelerine sarılırlar. Onlara üzülüyorum aslında, bir yandan da gülüyorum. Büyüdükleri zaman anlayacaklar korkmamaları gerektiklerini. Büyüdükleri zaman kendileri bile gülecekler. Anneleri anlatacak onlara "sen küçükken ...........". "vay be ben neymişim, ne salaklıklar yapmışım küçükken" diyeceksin. 7 Bazı anılarını arkadaşlarına anlatacaksın ve hep birlikte güleceksiniz. Onlarda anlayacak ne kadar gülünç bir çocukluk geçirdiğini. Şimdi gökyüzü biraz gülümsese insanlar daha mutlu olsa. korkutmasa kimseyi. Herkes iyidir

Bir Maktul'ün Günlüğünden

Hiç bir farkı yoktu bugününde. Yine güneş doğudan doğmuştu. Parlıyordu, aydınlatıyordu. Sade bir kahve içmişti, çabuk ayılabilmek için. Elini yüzünü buz gibi soğuk suyla yıkamıştı. Sabahları soğuk su yüzü gerer, kan dolaşımını hızlandırır. Üzerinden çabuk atarsın uyku halini. Herkes bir maktuldür. Çünkü herkes aşık olmuştur hayatında. Hiç olmayacak birine bile tutulmuş olabilir. Kendi katilini kendisi tutmuştur. Daha doğrusu bunu kalbi yapmıştır. O sabah ilk önce sevgilisiyle buluşacaktı. Bir yerlerde çay içip simit yiyeceklerdi. Tipik bir sabahtı yani. Ama bu bile onu mutlu ediyordu. Sonuçta vakit geçirdiği insana sırılsıklam aşıktı. Her gördüğünde onu daha da güzelleşiyordu gözünde. Bir sabah aradığında bir daha görüşmek istemediğini söyledi. Nasıl olabilirdi bu? Hani aşk? Hani sevgi? Neredeydi? Bitebilir miydi gerçekten bunlar? Oyunun adı aşk. Bitmişti... Gitmişti o... Bir daha geri gelmeyecekti. Kendi ölümünü kendisi yapmıştı. Belkide bile bile bu oyuna başlamıştı. Demiştim y

Nasıl olsa "O" cepte

Öylesine bakmıştım aslında. Hiç bir kötü niyetim yoktu. Kötü bir şey göreceğimin farkında değildim. Gayet rahattım. Sadece biraz uykum kaçmıştı. Herkes gibi vakit geçiyordum bende. Arkadaşlarıyla olan konuşmalarını fark ettim, merak ettim sonra. Açtım okudum. Sanki sevdiğim değildi o konuşan. Ben başka birini tanımışım, sevmişim... Gülüşmeler, eğlenmeler ona ait değildi sanki. Cepte olan biri varmış. BEN! başkaları da girip çıkabilirmiş ben varken onun hayatına. Bu normalmiş onun için. Bunları okuyunca kendimden geçtim. Titredim. Gözümden yaş geldi. Kalbim ilk defa böyle çarpı ona karşı, nefret doluydu. Sevgimden eser yoktu. Kendi kendime bağırdım çağırdım. gecenin bir yarısı olduğu için uyumaya çalıştım. Ama başaramadım. Bunu ona anlatmalıydım. Yoksa içimdekiyle kendi kendimi yiyip bitirebilirdim. O derece güçlü bir duygu kazandırdı bana okuduklarım. Neyse aramaya cesaret bulduktan sonra aradım. Daha uyumamıştı. "Uykunu kaçıracak bir şey söyleyeceğim" dedim. "Hay ha

Ruhum Nerede Ben Neredeyim?

Resim
Aslında şimdi istediğin yerde, istediğin kişiyle/kişilerle olsan. Nasıl iyi olurdu değil mi? Aklına ilk olarak ne geldi? Ailenle güzel bir mangal keyfi... Arkadaşlarınla bir bar'da disko'da sabaha kadar süren bir parti... Yada yalnız başına geçireceğin küçük bir tatil... Ben isterdim ki; bir ırmak kenarında küçük bir kulübede bir hafta temiz hava ve doğal yaşam! Böcekleri sevmem aslında, toz toprakta bana göre değildir. Hele yalnızlık hiç bana uygun bir şey değildir. Ama her şeyi denemek lazım. Uzun süre TV'den uzak durmalı, takip ettiğin dizilerden,filmlerden mahrum kalmalı bir süre. Bazen bilgisayarını kapatmalı internetten kopmalı. Arkadaşlarını takibi bırakmalı sanal hayata veda etmeli... Cep telefonunu kapatmalı, kontör almamalı, TL yüklememeli... Kimseye haber verme zorunluluğun yok zaten. Aramak isteyen arasın, elbet bir şekilde ulaşır. Yerini yurdunu bilirler. Değişiklik iyidir, zarar vermediği sürece... Bunları yazarken malzeme bilgisi dersindeydim

A Very Gaga Thanksgiving

Resim
Lady Gaga - Marry The Night Lady Gaga - Born This Way  Lady Gaga - Yoü And I 

VİZE!

vizeVİZEvizeVizeVİZEviZEVizevİZEVİZEvizeVizevizeVİZEvizeVizeVİZEviZEVizevİZEVİZEvizeVizevizeVİZEvizeVizeVİZEviZEVizevİZEVİZEvizeVizevizeVİZEvizeVizeVİZEviZEVizevİZEVİZEvizeVizevizeVİZEvizeVizeVİZEviZEVizevİZEVİZEvizeVizevizeVİZEvizeVizeVİZEviZEVizevİZEVİZEvizeVizevizeVİZEvizeVizeVİZEviZEVizevİZE VİZE vizeVizevizeVİZEvizeVizeVİZEviZEVizevİZEVİZEvizeVizevizeVİZEvizeVizeVİZEviZEVizevİZEVİZEvizeVizevizeVİZEvizeVizeVİZEviZEVizevİZEVİZEvizeVizevizeVİZEvizeVizeVİZEviZEVizevİZEVİZEvizeVizevize VİZE vizeVizeVİZEviZEVizevİZEVİZEvizeVizevizeVİZEvizeVizeVİZEviZEVizevİZEVİZEvizeVizevizeVİZEvizeVizeVİZEviZEVizevİZEVİZEvize Vize vizeVİZEvizeVizeVİZEviZEVizevİZEVİZEvizeVizevizeVİZEvizeVizeVİZEviZEVizevİZEVİZEvizeVizevizeVİZEvizeVizeVİZEviZEVizevİZEVİZEvizeVizevize VİZE vizeVizeVİZEviZEVizevİZEVİZEvizeVizevizeVİZEvizeVizeVİZEviZEVizevİZEVİZEvizeVizevizeVİZEvizeVizeVİZEviZEVizevİZEVİZEvizeVizevizeVİZEvizeVizeVİZEviZEVizevİZEVİZEvizeVizevizeVİZEvizeVizeVİZEviZEVize vİZE VİZEvizeVizevizeVİZEvizeVizeVİZEvi

ADELE - Someone Like You

Resim
I heard that you're settled down, That you found a girl and you're married now, I heard that your dreams came true, Guess she gave you things I didn't give to you, Old friend, why are you so shy? Ain't like you to hold back or hide from the light, I hate to turn up out of the blue uninvited, But I couldn't stay away, I couldn't fight it, I had hoped you'd see my face, And that you'd be reminded that for me it isn't over, Never mind, I'll find someone like you, I wish nothing but the best for you, too, Don't forget me, I beg, I remember you said, "Sometimes it lasts in love, But sometimes it hurts instead," Sometimes it lasts in love, But sometimes it hurts instead, yeah, You know how the time flies, Only yesterday was the time of our lives, We were born and raised in a summer haze, Bound by the surprise of our glory days, I hate to turn up out of the blue uninvited, But I couldn't stay away, I couldn't fight it, I ha

Hosgeldin 25!

uyuyamayacaksın ben geleceğim aklına yataktayken duvara döneceksin belkide yastığa sarılacaksın ama bu gece uyuyamayacaksın duvarın soğuğu vuracak yüzüne yorganı çekeceksin yüzüne kadar ayakların dışarıda kalacak bu sefer karnına çekeceksin ayaklarını belki bir iki damla gözyaşı gelecek gözünden gözlerini kapatacaksın sımsıkı yavaş yavaş ısınacaksın sonra beni hissedeceksin rüyana gelmiş olacağım yanağına bir buse konduracağım hızlıca uzaklaşacağım oradan daha fazlası rüyalarda olmaz diye bu kadarı seni mutlu edecek sırıtacaksın uyurken sonra uyanacaksın aynaya bakacaksın artık 24 yaşında olmayacak o yüz yüzünü yıkayacaksın tekrar bakacaksın aynaya alışabileceğini düşüneceksin alışacaksın da hoşgeldin 25 !

İsteğe Bak Be!

Kavga edelim istiyorum dışarda bağıralım  çağıralım, sana tokatlar atıyım ama sen bana  vurmaya kıyma kıyama elin kalkmasın  bana.Sonra tam ben arkamı dönüp gidecek  ken kolumdan sıkıca tutup çek kendine öp beni  sarıl bana "Sen benimsin nereye gidiyosun sen  aptal" de susayım özür dilercesine bakıyım  sana ama sen beni çoktan affetmiş ol . Öyle bir aşkımız olsun ki kavga ederken bile insanlar  kıskansın bizi öyle sevelim ki birbirimizi herkes  aşkın anlamını bizde bulsun. hani derler ya bi  mesajınla havalara uçur beni atmadığında  dayanamayayım triplere giriyim ama ne olursa  olsun hiç bir tartışma kavgada asla bitti  denilmesin hadi yazdık sinirle oldu diyelim  özür dileyelim ama sakın başkasının olma..

Sen Degilsin

Abartıyorum Yeri geldiği zaman değil İstediğim zaman Gülüyorum Kahkaha atıyorum Komik olan sen değilsin Her zaman bu böyle Cebimde beş kuruş yok Yüzümde tebessüm Elimde sıcak bir el Yok..... Ağlıyorum Yerine göre değil Acıdığı zaman kalbim Yazıyorum Kişiler önemli değil Özel olan sen değilsin Her zaman bu böyle Cebimde beş kuruş yok Yüzümde tebessüm Elimde sıcak bir el Yok..... Anlamıyorsun İşine geldiği zaman Açık konuşsam Ne fark eder? Kalbim hep kırık Hayallerim desen  Birazcık gülümsesen Ne fark eder?

Hayattan Bir Parça

.. Aradı. Hiç bir şey olmamış gibi buluştuk. Sanki canımı yakmamış, sanki silüeti hiç dövmemiş gibi gözlerimi, sanki kulaklarımı hiç aşındırmamış gibi sözleri.. buluştuk işte..Daha önce yüzlerce kez beraber gittiğimiz bara gitmiş, gene aynı masaya oturmuştuk işte. İki bira söyledi. Sessizce içtik. Birileri bizim yerimize konuşuyor,gülüyordu. Biz değildik. Geçmişimiz dolanıyordu masanın etrafında.Geçmişimizi izliyorduk,onlardı el ele tutuşan. Onlardı fıstık kavgası yapan,onlardı birbirine gülen..Havada uçuşan ölü sevgiyi görebiliyordum.Onlardı buna sahip olan.Biz değildik..Artık değildik.. Biralarımız yarılanmıştı,o hep hızlı içerdi zaten.Yavaş içen bendim.Ölü ilişkimizi yavaş yaşayan da bendim zaten.Bana hızlı içmemi söylerdi.Öğrenmiştim.İlişkiyi hızlı tüketen de bendim ama.Kendi öğretisi yüzünden olmuştu tüm bunlar.Gözümün önünden,ayrılığımız sonrası tuttuğu eller geçiyordu,arkadaşlarımın elleri.. Tutamadığı sözleri tutuyordum omuzlarından. Bana bağırışlarını hatırladım, gözlerimi acı

Mutluluk!

Mutlu olabilmek için belkide elimizden geleni yaptık Mutluluktu kovalamamızı isteyen kendisini Biz abarttık seninle bu işi Mutluluğu pes edene kadar kovaladık Yakaladık ve dövdük... Biz çok fazla ileri gitmiştik Artık mutluyuz biz demiştik Birbirimizin yanındaydık ne de olsa... Bir süre sonra birbirimize aşık olduğumuzu düşünmüştük Aşk bence uğramamıştı bile yanımıza Yağmamıştı aşk zerreleri üzerimize Biz hep mutlu olduğumuzu düşünmüştük Halbuki ne kadar çok kavga ederdik Sonra unuturduk... Hayal gücümüz genişlemişti Hep mükemmel giden bir şey vardı ortada Uzanırdık uçsuz bucaksız görünen çayırlara Bilmezdik bir uçurum son verir yeşilliğe Öğrendim o uçurumun yerini Yeşilliğin bittiği yeri İttirdim mutluluğu... Artık bir saplantı olmuştu bende o Mutlu olduğumu sanıyordum onun yanında Aşıktı sözde bana... Ne aşktı ama... Mutluluğu dövmüştük birlikte Kaç sevgili yapmıştı ki bunu acaba? Yoksa biz tek miydik bu dünyada? Hayal gücüm genişledi Belkide yeni bir mac

Bir AŞK Hikayesi

 Bir zamanlar, bütün duyguların üzerinde yaşadığı bir ada varmış: Mutluluk, Üzüntü, Bilgi ve tüm diğerleri, Aşk dahil. Bir gün, adanın batmakta olduğu, duygulara haber verilmiş. Bunun üzerine hepsi adayı terk etmek için sandallarını hazırlamışlar.Aşk, adada en sona kalan duygu olmuş çünkü mümkün olan en son ana kadar beklemek istemiş.Ada neredeyse battığı zaman, Aşk yardım istemeye karar vermiş. Zenginlik, çok büyük bir teknenin içinde, geçmekteymiş.Aşk, "Zenginlik, beni de yanına alır mısın?" diye sormuş.Zenginlik, "Hayır, alamam.Teknemde çok fazla altın ve gümüş var, senin için yer yok." demiş.Aşk, çok güzel bir yelkenlinin içindeki Kibir'den yardım istemiş. "Kibir, lütfen bana yardım et!", Kibir "Sana yardım edemem, Aşk. Sırılsıklamsın ve yelkenlimi mahvedebilirsin." diye cevap vermiş. Üzüntü yakınlardaymış ve Aşk yardım istemiş: "Üzüntü, seninle geleyim." Üzüntü "Of, Aşk, o kadar üzgünüm ki, yalnız kalmaya ihtiyacım var.&qu

Saçma

Bir dokunuştu belki insanları birbirine bağlayan. Belki bir ses, bir söz... Konuştukça mı çoğalır insan ? Sustukça mı büyür? Gezerek mi fark eder çevresinde olup biteni? Duydukça mı anlar ? Okudukça mı aklında yer eder? Sevdikçe mi mutlu olur? Yoksa sevilirken mi daha mutludur? Aşık olunca mı tadar zevki? Bildikçe mi anlaşılır olur? Anlattıkça mı bilmiş olur? Ya yemek yerken ağzını şapırdatırsa? Saçma olur Soğursun belki Belki daha çok bağlar bu seni ona Seversin onun bu saf hallerini Belki saf olduğunu düşünürsün Belkide zannettiğin kadar saf değildir Ayılığından yapıyordur bütün olanları Sana dokunması bile yalandır belki Sevdiğini söylemesi Sadece seni üzmemek içindir Anlasana bir tek sen kalsan Anca gönlüme o zaman taht kurarsın Nereden nereye geldi? Bütün düşünceler değişti

Ben Her Eylül Aşık Olurum

Ben her eylül aşık olurum. Uzun zamandır bu böyle. Değiş dedim kendime Beceremedim Ben sonbahar aşkını severim Doğa kaybeder gücünü Benim aşkım büyür Dallanır budaklanır sevdam Yaz gelir sanki çöle vurur aşkım Biter . . .

Yepyeni bir gün!

Yepyeni bir hayat Yepyeni bir gün Yepyeni bir sabah Güneş, rüzgar, bulutlar... Güzel bir balkon sefası... Kulaklıkta bangır bangır çalan  müzik. Ne çaldığını söylemeyeceğim. Sabahtan beri ritmi yüksek şarkılar dinliyorum. Bazen böyle oluyor bana. Sabah kalktığım anda (nedendir bilinmez) bir mutluluk sarıyor çevremi. Kalktığım anda açıyorum hareketli şarkıları. Bir yandan söyler gibi yapıp bir yandan da yapmam gereken şeyleri yapıyorum. www.fizy.com  sağ olsun istediğim müziği istediğim an çalabiliyorum. Bilgisayarımda olmamasına rağmen. Sen olmasaydın ne yapardık biz :P Bugün plan yapmıştık biraz deniz havası almak için Kandıra'ya gidecektik arkadaşlarla. Olmadı gidemedik. Onun yerine ne yaparız bilmiyorum. Saat 12buçuk şu anda. Biraz daha evde kalırım herhalde. Sonrasında ver elini İzmit. Bazen soruyorlar "İzmit'te ne buluyorsun böyle sürekli oraya gidiyorsun?" diye. Bilmem ki seviyorum orayı. Orada olmak hoşuma gidiyor. İzmit'in neresinde olursam ola

Bulduklarım vol.1

Hiç inanmamıştım aşkım, hem de hiçbir zaman inanmamıştım. Beni kendime düşman edip kalbimin bir yarsını söküp alıp gideceğine... Benden başka herkes biliyordu oysa, senin günün birinde beni yarı yolda bırakıp gideceğini. Şu kahrolası dünyada bir ben vardım zaten sana inanan, güvenen, seven ve her zaman her şartta destek olan. Ama sen sana inanmayanları haklı çıkardın ve beni terk ettin. Seninle birlikte kurduğum dünyayı yerle bir edip gitmene ne sebep oldu bilmiyorum. Ben yalnızca sana aşık değildim sen benim en iyi dostumdun. Neler yapacaksam danışırdık birbirimize, hayatımızı paylaşırdık. Ağlamaktan korkmazdım. Biliyordum ki ağladığımda sen yanımda olup göz yaşlarımı silerdin. Artık ağlamıyorum bile. Seninle ilgili her hatıra acıtıyor yüreğimi. Seninle birlikte hayallerimi de kaybettim ben.Tek katlı bahçeli ve bahçesinde köpekleri olan bir evim olmayacak artık. Seni aramıyorum diye, bu kez peşinden gelmedim diye unuttuğumu zannetme. Her zamankinden daha çok seviyorum seni. Şu an

Üzgünüm

Resim
Kemal DOĞULU - Üzgünüm Üzgünüm ama cevap veremem duygularına Sen sevdigini sanıyorsun Küskünüm al kalbini Senin istedigin bende yok ki Vaktimi boşuna harcıyorsun Derman degilim inadina Gönül yarana, yalvarma Lütfen beni bundan sonra Bir daha arama Derman degilim inadina Senin yarana, yalvarma Lütfen beni bundan sonra Bir daha arama Ben bir kez sevenlerdenim Ölümsüz bir ask ariyorum Aradigin adam ben degilim Hiç sanmiyorum 

Güle Güle

Resim
Göksel- Güle güle sana Daha önce sadece kıyıdan izlediğim o uçsuz bucaksız denizi keşfe çıkıyorum. Bu limandan demiri alma vakti geldi. Yeni bir liman bulunmalı. Daha güzel, daha ferah, daha rahat. Kızlarının güzel olduğu bir liman olsa daha makbul olur aslında. Bir maceraydın işte geldi geçti. Demirlenmiştim oysa ki sana. Görmüyordu gözlerim. Belkide görmeme izin vermiyordun. Meğer ne kadar da körmüşüm. Ne kadar bedbaht bir yermiş o liman. Gidiyorum. Belki isteksizce bir gidiş olacak bu. Belki yarın ki yeni sevdalara yelken açacağım. Yeni bir liman bulup seni unutacağım.

Aldatılmak

     Yoktun yanımda, mutlu olmaya çalışıyordum buralarda sensiz. Uzaktayken yakın etmeye çalışıyordum seni kendime. Mutluydum da...      Her ne kadar uzun bir süredir görmesem de seni senden uzaklarda mutluydum ben. Ta ki beni aldattığını duyana kadar. Şokta kalmaktan üzülmeye vakit bulamadım. Kalbim acıyor. Gerçek kalbim acıyor. Canımı yaktın. Duyduğum andan itibaren herkese agresif davranmaya başladım. Üzülecek miyim? Neye üzülmeliyim? KENDİME!?  Evet kendime üzülmeliyim tabi ki de.      Ben bu kadar severken, başımın tacı ederken, onda umursamaz tavırların doruk noktası var.      Yeni kararlar alır ya insan. Bende yeni bir karar aldım. Senin gibi davranacağım. Senin taklidini yapacağım. Gerçi umursamazlığım arkadaşlarım tarafından çok söylenir. Ama gel gelelim bu umursamamazlığı sana yapamıyorum. Yapamıyorum işte elimde değil.      Ben sana ne var ne yok en ince detayına kadar anlatıyorum. Sense benim yokluğumdan faydalanıp beni aldattın. Çok güzel! Süper bir hayat! Tam iste

Fallanmış Fal!

Resim
İlk kahve falı baktığım günden beri ucundan kenarından kıyısından köşesinden bir şeyleri tutturuyorum. Yani aslında gördüğüm şekilleri yorumluyorum kafamda. Gerçeğe dayalı hiç bir şey söylemiyorum. En azından ben öyle biliyorum. Ama işte ne olduysa ilk falı baktığım günde oldu. O gün fala baktım. Dediğim şeyler gerçekleşti. Benimde o günden beri Türk Kahvesi içilen ortamlarda fal bakmam farz oldu. Aslında içimden gelirse bakıyorum falı. İstemezsem bakmıyorum. Zaten çok kısa anlatıyorum. En fazla yirmi cümle söylüyorum. Ama tutturuyorum. BİLEN BİLİYOR KARDEŞİM, BAKTIĞIM FALIN BİR KISMI OLUVERİYOR.

Harry Potter!

Resim
Bizim kuşağın en nefes kesen sinema filmidir kuşkusuz. Daha 2001 yılında yeni çıkmıştı ilk filmi. Herkes çok heyecanlıydı. İlk iki filmini sinemada izleme şansını elde edemedim ben. Çünkü aileme göre o tarz filmler izlememeliydim. Hayal gücüm genişlememeliydi belkide... İlk film: FELSEFE TAŞI Ne kadarda masum bir afiş var karşımızda. Tam anlamıyla bir çocuk filmi. Güzel olaylar geçiyor filmde. Geçmişe dönüyor insan bir daha izleyince. İkinci Film: SIRLAR ODASI Filmlerle ilgili bilgiler vermeyeceğim. Zaten çoğu insan bu film serisini izlemiştir.  Üçüncü Film: AZKABAN TUTSAĞI Afişler giderek kararmaya başladı ve film artık çocuk filmi olmaktan çıkış için hazırlık yapıyor. Dördüncü Film: ATEŞ KADEHİ Artık büyüdüler, tehlikeler arttı. Film korku sahneleri daha çok olmaya başladı. Beşinci Film: ZÜMRÜDÜ ANKA YOLDAŞLIĞI Tehlikeler gittikçe arttı. Savaş artık kaçınılmaz. Kötü şeyler olacak. Altıncı Kitap:   MELEZ PRENS Son yaklaşıyor. Tehlike daha çok artıyor. Karan

Bazen bazı şeylerde

Resim
zamansız oldu bazen bazı şeyler istemsiz oldu bazen bazı şeyler düşünmeden yapmıştım bazen bazı şeyleri bencil davranmıştık bazen bazı şeylerde aklımzdaydıı bazen bazı şeyler okuyorum bazen bazı şeyleri hala geliyor eskilerin bazen bazı şeylri sen oluyorsun bazen bazı şeylerde belki bazen bazı şeylerde hep biz oluyoruz bölük pörçük geçti bazen bazı şeyler iyiydi bazen bazı şeyler belkide kötüydü bazen bazı şeyler koskoca 4yıldı bazen bazı şeyler yırtık günlerimizdi bazen bazı şeyler birleşememiştik bazen bazı günler   ama hep kalbimizdeydi bazen bazı kişiler Hamsisi vardı bazen bazı dillerde   Zeki Feyo'su vardı bazen bazı yazılılarda Banu'su vardı bazen bazı telfonlarda Dicle'si vardı bazen bazı uzunlukta Azam'ı vardı bazen bazı YAZARLIKta Ali'si vardı bazen bazı çapkınlıklarda Ahmet'i vardı bazen bazı yağlamalrda Hale'si vardı bazen bazı süsüyle Evin'i vardı bazen bazı fondoteniyle Bilal'i vardı bazen bazı türküsüyle Sefa'sı vardı bazen bazı k

Dün Eğlendik be!

Resim
Fotoğraf çekildik dün. İzmit'in kalabalık caddelerine yakın olan  küçük bir ara sokaktaki merdivenler bulduk. Bir sürü fotoğraf çekildik.  Fotoğrafların çekimi herzaman ki gibi Çağrı Bıkmaz yaptı.  Güzel fotoğraf çekiyor çocuk. Bizde Eymen'le birlikte poz verdik. Tabi Çağrı, Eymen'in fotoğraflarını çekmekten hoşlandığı için genelde onun fotoğraflarını çekti. Yorulduk yorulduk. Evler yüksek gölge yapıyor. Ama ne fark eder ki sıcak insanı boğuyor. Dar sokak sauna gibiydi. Eymen güzel kız da bunun farkında değil :)

Hastayım

Hastayım hasta! Hemde nasıl hasta olmak. Günlerdir ateşim düşmedi. Bademcikler balon gibi. Ölebilirim. Allah kimseyi hasta etmesin hastanelere düşürmesin. Bartın'dan Değirmendere'ye gelmeden bir önceki gün hafiften kendini göstermeye başladı hastalık. Ama ateş falan yoktu. Sadece sağ bademciğim şişikti. Ben beze çıktı falan sanmıştım. Durum böyle değilmiş, benim bademcik şişivermiş. Şimdi ise penisilin vuruyorlar sabah akşam benim kalçalara. İlk başta bir yanma oluyor ama hastaneden eve gelene kadar bütün acısı geçiyor. Ben penisilini en çok acıtan, ağrı veren ilaç diye duymuştum ama sadece yapılırken bir yanma hissi oluşuyor hepsi bu. Ben hala çok hastayım.

Yarım Bardak Kalmış

Yarın kalmış şeyler vardır insanın hayatında. Başlarsın .... Belki sonrasında yorulursun, belki sıkılırsın, belki ağır gelir yükün. Bırakıverirsin birden. Atarsın bütün yükü sırtından. yorgunluktan ölmüşsündür. Sıkıntıdan patlamışsındır.  Ama aslında bırakmaman lazım. Bırakmamalısın başladığın işi. Tam olmalısın her zaman. Neyi yarım bıraktıysan tamamlamalısın. Er yada geç... Neyi yarım bıraktım diye düşünüyorum. Aslında benim de yarım bıraktığım bir çok şey var. Sarhoşluğu tatmadım mesela... İçmeyi hep yarım bıraktım. Sarhoş olmamak için. Taklit yaptım bazen sarhoş olmuş gibi. Genelde de öyle yaparım zaten. Gecesini hatırlamadım bir sabahım olmadı benim. Sigaram... Çoğu kez onuda yarım bırakmışımdır. Küllükte kendi kendine yanmıştır. Canım çekmemiştir. Neden içiyorum hala ben onu. Bir sebep yok açıkçası. Gerçi kime sorsanız hep aynı cevabı alırsınız. Boş olduğum her an elimde bir şey olsun olayındayım. Boşluktan içiyorum ben onu galiba. O an ki boşluğumu doldursun diye. Ya

Ailem!

O benim bitanem. Hayatımın kadını. Annem çok süslü bir kadındır. Laf aramızda yaşı baya var. Ama benle birlikte yan yana gezsek ablam falan zannederler. O derece genç gösteriyor. Kokoşlardan. Genç kalmaya özen gösteriyor. Hergün sabah yürüyüşü yetmezmiş gibi bide akşam yürüyüşü yapar. Bunlarda yetmezmiş gibi bir de şimdi spora yazıldı. Fitness'a gidiyor. Ruhu zaten genç. Bedeni bu hummalı çalışmaları kaldırabiliyor. Çılgın. Evet evet benim annem çılgın bir anne. Yani iyiki o benim annem. Ortaokul ve lise dönemimde çok fazla sıkardı beni. Çok baskı uygulardı. Onun yüzünden zaten böyle oldum ya :) Onun sayesinden çalışkan sıfatını almıştım. Çok dürterdi beni. Okul arkadaşlarım bile bilirlerdi annemin bir dikta olduğunu. Kısmen bir diktatördü zaten, evde terör estiren kişiydi o. Şimdi kardeşime lafını geçiremiyor tabi o başka. Aslında çok şey yazmak istiyorum. Annem annem annem... Babam hep "anana çok benziyorsun, düşünceleriniz bile aynı sizin" der. Tabi aynı ol