Kayıtlar

Rüzgar etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

GEL DE KAÇIP GİDELİM, USANDIM BU HALİMDEN

Resim
     Hayatın koşuşturması içinde, kafa yormadan, tüm düşüncelerin arasında kaybolup giderek, kapıya hızlıca vurup arınmak istiyorum. Beni saran özgürlüğün tadını çıkarmak için, kulaklıklarımı titizlikle takacak ve ayaklarımın rehberliğinde adımlarımı nereye götürebiliyorsa oraya kadar ilerleyeceğim. Yalnızca içimdeki sesi dinleyerek, tüm endişeleri bir kenara bırakarak, adeta bir bulmacanın parçalarını birleştirir gibi, kendime doğru bir yol çizeceğim. Bu yolculuk sırasında, şehrin yoğun trafiği, insanların telaşları, iş stresinin ötesinde, içsel huzura yönelip kendimi bulabilmek için bir fırsat yaratmayı umuyorum. Benim için önemli olan, sadece bedenimle değil, aynı zamanda ruhumla da yürümek.       Ayaklarımın izlediği yol boyunca, çevremi daha dikkatli gözlemleyecek, doğanın sesine kulak verecek ve içimdeki sanatçıyı besleyeceğim. Rüzgârın estiği, güneşin yüzünü okşadığı, ağaçların dalga dalga dans ettiği bu özgür alanda, günlük hayatın sıkıcılığı ve rutinleri arasında kaybolmadan,

BİR ÇINAR

Resim
     Bir uçurumun kenarında durduğunuzu ve denizin engin genişliğine baktığınızı hayal edin. Nefes kesen manzarayı izlerken, gözleriniz engebeli manzaranın ortasında uzun ve görkemli duran muhteşem bir çınar ağacına takıldı. Kökleri yeryüzünün derinliklerine uzanıyor, toprağın özüyle iç içe geçerek onu yer kabuğuna bağlıyor. Bu ağaç sıradan bir ağaç değil; güç ve esnekliğin sembolü, doğanın harikalarının gerçek bir düzenlemesi. Çınar ağacının dalları genişçe uzanıyor ve güneşin kavurucu ışınlarından soluklanmak isteyenlere gölge ve barınak sunuyor. Nesiller boyu kuşların koruyucu kucağında teselli bulduğuna ve dallarına zarif bir şekilde indiğine tanık oldu. Canlı serçelerden zarif kırlangıçlara kadar, her kuş ağacın yayılan kollarının ortasında bir ev buldu. Neşeyle cıvıl cıvıl oluyorlar, havada yankılanan, çevreye hayat ve uyum getiren melodik bir senfoni. Rüzgar yaprakların arasından fısıldarken, hafif bir hışırtı sesi görünmez orkestrayı dolduruyor. Denizden gelen tuzlu su uçuruma

Kelebek

Yanlış bir zamanda doğmuştu Daha küçücük bir tırtıldı Yeni bir umut büyütüyordu kendiyle birlikte Çok uzun yolu vardı önünde Aç kalmamalıydı Kış günü yumurtasından çıkması onun suçu muydu? Az biraz yaşadı ilk evresini Tırtıl olmak zorlamıştı onu Kısa bir zaman sonra örmeye başladı kozasını Kışı çabuk ve kolay atlatır diye düşünmüştü Halbuki içinde büyüttüğü umut Onu daha çok ısıtmıştı Onu daha çok hayata bağlamıştı Ve gene hiç ummadığı bir anda çıkmıştı kozasından Hep yanlış zamanı seçmişti Rengarenk kanatlarını çırptı önce Kendisinin büyüsüne kapılmıştı Çirkin bir tırtıl iken Bu kadar güzel bir kelebeğe döneceğini tahmin edememişti Kanatlarını bir kez daha çırptı Havanın soğuğuna aldırmadı Uçmaya başladı rüzgarla birlikte Umuduyla birlikte savrulmaya başladı rüzgarda Uçup ilerlediğini düşünüyordu o Ama tek yapabildiği acemice kanat çırpmaktı Rüzgarın ritmine kapılmıştı Bir ağaca çarptı ve durdu Daha iyisini yapabilirim düşüncesine kapıldı Ağacın en tepesine

Lanetli Şehir - 1

Resim
           Lanetli bir şehirde uyanırsan belki anlarsın duygularımı. Ne zaman penceremden dışarıya baksam gökyüzü hep gri. Mavilikten eser yok adeta. Ve hep bir yağmur var. Her zaman yağan ve dinmeyen yağmurlar. Muson yağmurları gibi. O kapanmayan penceremden içeriye girip benimle konuşan tek şey rüzgar. Artık onu anlayabiliyorum. Fısıltıları kulağımda yankılanıyor. Duyabiliyorum. Bazen hüzünlü gibi yağmur damlaları getiriyor odama ağlarmışçasına. Bazen yağmur başladıktan hemen sonraki mis gibi toprak kokusunu getiriyor. Toprak görmeyeli uzun zaman oldu. Nereye baksam beton bloklardan, duvarlardan başka bir şey görmüyorum. Fazladan ekmek bulduğum bazı zamanlarda, ekmeği kırıntı haline getirip penceremin önündeki parmaklıkların dibine koyuyorum. O zamanlar bir bahar havası esiyor odamda. Kuş sesleriyle doluyor odamın içi. Adeta dua eder gibi ötüşüyorlar. Nasıl mutlu oluyorum onları dinledikçe... İnsan yalnız kalınca başka yollardan mutlu olmayı öğreniyor işte.