Kayıtlar

Eylül, 2013 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Sadece İlk Kararı Vermekte Özgürsün | Bulduklarım vol.18

Adamın biri bilge bir kral olmakla ün salmış kralın yanına gider. Krala şunu sorar "Efendim söyleyin bana hayatta özgürlük var mıdır?" Kral "Elbette" der "Kaç bacağın var senin?" Adam soruya şaşırarak "İki efendim" der. Kral "Pekala, tek bacağının üstünde durabilir misin?" "Elbette" diye cevap verir adam. Kral "O halde hangi bacağın üstünde duracağına karar ver". Adam biraz düşünür ve sol bacağı üstünde durmaya karar verir. "Tamam" der kral "Şimdi de öteki bacağını kaldır." Adam şaşırır "Bu imkansız kralım" der. "Gördün mü?" der kral " Özgürlük budur. Sadece ilk kararı almakta özgürsün. Ondan sonrasında değil." Tiziano Terzani'nin Atlıkarıncada Bir Tur Daha adlı kitabında okuduğum bu küçük öykü yıllardır tartışılan özgürlük kavramı üzerinde bir kez daha düşünmeme yol açtı. Hayat gerçekten böyleydi. İlk kararı alıyordun ve gerisi o ilk karara bağlı olarak gerçekl

Hayatla Oynama Çocuğum | Bulduklarım vol.17

Hayatla oynama çocuğum; düşün öldürmeden, öldürmeye karar vermeden önce: İstediğin zaman katil olabilirsin ama istediğinde masum olamazsın. Bir canlıyı öldürebilirsin ama bir ölüye can veremezsin. Canın çektiği zaman hapse girebilirsin ama canın çekti diye dışarı çıkamazsın. İstersen kirlenirsin ama her lekeyi temizleyemezsin. Hayatla oynama çocuğum; hayatı bugünden ibaret sanma. Hayat dediğin değişir. Dikkatli bakarsan görürsün nasıl değiştiğini. Hiçbir şeyi görmüyorsan kendine bak. Daha dün, “off, bir an önce sakalım çıksa da hava atsam” diye geçiriyordun aklından, bak bugün ne kadar da hızla uzuyor yüzündeki o kıllar. Bu defa da kesmekle başedemiyorsun. İnaçların değişir. Bugün doğru bildiğin şeyin yarın o kadar da doğru olmadığını anlarsın. "O zaman ne kadar da cahilmişim!" diye gülersin kendine. Ama bunları düşünüp gülebilmen için yaşaman ve geri dönmenin mümkün olduğu bir yerde bulunman gerekir. Unutma, ölümün çaresi yoktur sadece. Dostların değişir; tabii düşmanlar

Göz Ameliyatım

Neler oldu neler? Gözlüğümle eskisi kadar iyi göremediğim için doktora gittim. Ben sadece gözlük numaralarımın büyüdüğünü düşünmüştüm. Ama velev ki öyle değilmiş. Çünkü doktor hangi merceği takarsa taksın, benim görüşüm düzelmedi. Meğersem bende keratokonus diye bir rahatsızlık varmış. Hemen kısaca anlatayım bu rahatsızlığı size. Gözün önünde bulunun kornea dediğimiz kısımda bozulmalar varmış. Daha sivri ve inceymiş normalde göre. Bunun üzerine ben bir iki doktora daha gittim. Göz topografısi falan çektirdim. Gözle alakalı  çok makineye girdim işte. Sonunda bana her doktor ameliyat dedi. Crosslinking ameliyatı olacakmışım. Ben iğneden korkan adama, sen gel "ameliyatı olman lazım" de. önce bi yusuf yusuf oldum tabi. Günlerce ameliyat moduna girmekle uğraştım. Ameliyat öncesi iki gece uyuyamadım. Gel gör ki ameliyat günü geldi çattı. Bana "saat 11:00'de ameliyathane önünde ol seni çağırırız biz" dediler. Ben beklemeye başladım. Beklerken de uyumuşum zaten. Sa

Altıncı His

Boşuna üzülmüşüm, boşuna ağlamışım. Hiç birinden farkın yokmuş seninde. Aynı şeyler başıma gelecek diye korkuyordum. Korkularım gerçekleşmeye başladı. Nereden başlasam bilemiyorum anlatmaya. Değişecek hayatım sanmıştım. En önemlisi de sana inanmıştım. İnanmak istemiştim koşulsuz şartsız. Bunu da sana söylemiştim. Senin de isteğin benim istediğim gibi bi hayat ise neden o zaman bu tarz bi olayla beni karşılaştırıyorsun? Artık ağzımdan çıkan her "aşkım" kelimesi yalan. Sana söylediğim bütün sevgi dolu cümleler yalan. Çünkü ben artık sana güvenmiyorum. Güvenmek hayatımın en önemli parçası. Ve altıncı hissim beni hiç bir zaman yanıltmaz. Aldatıldığımı hissediyor oluşum, benim için bir ilişkinin bitmesi demektir. Ki sen bu hissi çoktan hissettirdin bana. Neden böyle davrandığını kestiremiyorum. Kafam karıştı. Boş yere ümitlenmişim ben yine. Senle yaşadığım herşey boşmuş, yalanmış. Bundan sonra da ben yalan olacağım. Dişe diş kana kanla cevap vermesini iyi bilirim aşkım.

Kıskan & Sev & Özle

Kıskan ya.  Biriyle konuştuğumu görünce trip at bana.  Bi tek benimle konuş de.  Gecenin bir yarısında uyandır, sesini özledim de.  Hep senin sesinle uyuyup senin sesinle uyanayım.  Olmuyor başka türlü, rahat uyuyamıyorum de.  Benden bir saat haber alamadığında ortalığı ayağa kaldır.  Yap yani.  Sahiplen.  Kıskan.  Sev.  En çokta özle.  Yüzünü görmek istiyorum de.  Görüşelim olmuyor sensiz de.  Haberim olmadığında kapıma kadar gel, çık dışarıya de.  Tek başıma evin önüne bile çıkarma beni.  Hep benden bekleme, biraz da sen özle.  İhtiyacım var sahiplenmeye sahiplenilmeye.  Hep bir şeyler eksik oluyor aradığım O kisi olmayınca .  Hadi çıkta gel artık...