Kayıtlar

Soğuk etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Kızıl Ay - 10

Resim
Balkonun kapısı açık kalmış. Dışarıdan gelen soğukla ve sağanak yağmurun sesiyle uyandım. Ben yine çırılçıplak yatıyordum. Dün gece olanlar geldi bir anda aklıma ve geçen seferki gibi bir kabus olmasını diledim içimden. Sağıma döndüğümde yanımda, bana arkasını dönük bir halde kızıl saçlı biri yatıyordu ama Feray'ın saçları kahverengi değil miydi? Bu ortamda bulunan, kızıl saçlı benim bildiğim bir tek Oya vardı. Yanımdaki Oya mıydı? Oya? Hani şu ışık saçan Oya? Biraz kalktım ve yüzünü görmeye çalıştım. Gerçekten de Oya yanımda yatıyordu ve çırılçıplaktı. Allah aşkına bana ne içiriyorsunuz böyle? En son hatırladığım Feray'ın bana kısmen tecavüz edişiydi. Oya nasıl oldu da buradaydı? Ben kendime hakim olmaya çalışsam bile bir yerlerden bir şekilde kanıma karışıyordu lanet şey. Yataktan çıktım duşa girdim. Belki hala kabus görüyorumdur diye önce soğuk suyu açtım. Soğuk su iyi geldi. Geceden kalma kafam tamamen açıldı. O sırada kapı sesi duyar gibi oldum. Apar topar çıktım duşt

Aşk Mevsimi

O gece işten çok geç çıkmıştı. Eve yürüyerek gitmek zorunda kalmıştı çünkü o saatte otobüs bulması imkansızdı. Otostop çekecek bir araba bile bulması mucize sayılırdı. Yürürken telefonla konuşmayı çok sever aslında, başka insanlar gibi müzik dinlemekten pek hoşlanmazdı. Ama o saatte arayabileceği hiç kimse yoktu. Gün içinde telefonda görüştüğü bir takım arkadaşları vardı. Bunlardan bir kaç tanesi ise yeni sevgili adaylarındandı. O gün işten bu kadar geç çıkacağından hepsinin haberi vardı aslında.  Aralarından seçim yapmayı düşünüyordu. Onun için aşk mevsimi gelmişti. Acaba hangisi, kalbinin attığını ona tekrar hissettirebilecekti. Biraz yürüdü, hava çok soğuktu. Her nefes verdiğinde gözlükleri buharlanıyordu. Hızlı yürümeliydi ve vücudunu sıcak tutmalıydı. Soğuk ve boş sokaklarda yürümeye devam etti. Yollarda aydınlatma da yoktu. Bazı yerlerde kaldırım dahi yoktu. Su birikintilerine çamurlara basa basa ilerliyordu. Elleri ceplerindeydi. Eldiven almayı unutmuştu yanına. Bir taşa takılı

Çıplak

Kar yağsa ya artık. Bu ihanet dolu topraklara. Belki biraz güzel görünürler gözümüze. Her şeyin üzerini örtsün yağan kar. Benim bile... Kapatsın içimdeki bütün korkuyu, nefreti, aşkı, öfkeyi... Saf ve temiz olduğumu düşünsün herkes. Bende herkesin öyle olduğunu düşüneceğim. İçimdeki ateş eritecek mi üzerimdeki karları acaba?   İçimde olan bütün duyguların ateşi, eritir diye korkuyorum temizliği. İşte bundan da korkuyorum ben. Günahlarımız daha çok diye, hiç bir zaman temizlenemeyeceğiz diye. Çıplak olsun herkes, üzerlerine kar yağsın. Çıplak ayaklarla bassınlar toprağa. Konuşmasınlar kimseyle, nefesleriyle eritmesinler karları. Ağızlarından yalan çıkmasın artık. Doğrularda sussun yalanlarla birlikte. Çıplağım ve korkuyorum hala daha Üzerime yağan kar Üşütmesi gerekirken beni Her kar tanesi değdiğinde vücuduma Sanki benden bir şeyler götürür gibi Çıplağım ve çıplağım daha fazla Kanımda alkol var Isıttıkça ısıtıyor beni Her yudumladığımda Daha çok gevşeyip sar