Kayıtlar

Hayal etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

HEZARFEN UÇUŞU

Resim
     Bir zamanlar İstanbul'un tarihi sokaklarında, Hezarfen Ahmet Çelebi adında çok yetenekli bir mucit yaşarmış. Gözlerinde, sadece uçma arzusuyla kıvılcımlanan Hezarfen'in kalbinde ise gizlice bir aşk yeşermekteydi: Güzel Leyla. Leyla, şehrin göz kamaştırıcı güzelliklerinden biriydi ve Hezarfen'in kalbini hızla ve derinden etkileyerek çalmıştı. Leyla'nın zarafeti, İstanbul'un en büyüleyici sokaklarında bile dikkatleri üzerine çekiyordu ve herkesin içinde sevgi dolu bir hayranlık uyandırıyordu. Hezarfen, her uçma denemesiyle kalbinin ritmi hızlandığı gibi, Leyla'ya olan hislerinin de giderek güçlendiğini fark etti. Onun sevgisi, İstanbul'un tarihini ve kültürünü dahi aşan derin bir bağ haline gelmişti. Bu tarihi sokaklarda, bir yandan mucit kimliğiyle sıradışı icatlar yaparken, diğer yandan da sevdiği kadına olan aşkını büyütüyordu. Hezarfen, hedefine ulaşmak için gökyüzüne doğru yükselirken, kalbi de Leyla'ya olan sevgisiyle dolup taşıyordu. O, İstan

tuval

evin terasına çıkmıştım harika bir deniz manzaram vardı tuvali aldım önüme boyamaya başladım becerebileceğim kadar resmettim önce maviden başladım gökyüzünü ve denizi birleştirdim ufuk çizgisini göremedim çünkü o kadar uzaklar beni hep korkuturdu yakın olsun bütün uzaklar isterdim yeşile buladım fırçamı bu sefer büyük ve görkemli ağaçlar çizmeye başladım yıllanmış ağaçları severim ben gölgelerinde dinlenmek ne hoş olur baharda yer yeşil gök yeşil olur uzandığında dallar sallanınca rüzgardan yaprakların arasından sızar güneş yüzüne tatlıdır gözünü acıtan güneş griye sürdüm yeni kalın bir fırçayı binaları ve gökdelenleri çizmek için ormanlar yok oldu çizerken hayal ettiklerimin hepsi kayboldu ufuk çizgisine gerek yokmuş zaten deniz bile görünmüyordu gökdelenlerden göğü delmişlerdi denizi kapatmışlardı ormanları yok etmişlerdi hayallerimizi gömmüşlerdi her yer gri olmuştu ne mavisi vardı ne yeşili grinin bin tonu vardı baktığım heryerde Egemengin

Gelecek Rüyaları

Uykularımda sayıkladığım doğrudur Sadece homurdanıyorum Rüyalarımda savaşıyorum seninle Anca rüyalarda görebileceğim şeyler zaten Gerçek hayatta asla yapamayacağımız şeyler Kavuştuğumuzu görüyorum Birbirimize sımsıkı sarıldığımızı Senin engellerini aşıp  Bana doğru koştuğunu görüyorum Aynı evde yaşadığımızı görüyorum Evlenmişiz bile Yemek yapıyorsun mutfakta Ben tembellik peşindeyim Tatile gittiğimizi görüyorum Aynı odayı paylaştığımızı Denize girmeyi sevmediğini Yatıp güneşlendiğini Kavga ettiğimizi görüyorum Aynı evin içinde iki yabancı gibi Ama ben dargınlığı sevmem Sırnaşıyorum hemen sana Yaşlandığımızı görüyorum Sen bir koltukta Ben bir koltukta Kitaplar elimizde Sen okumayı gençken de severdin Bense seni izlemeyi Hiç birini anlatmadım sana Yaşayamayacağım seninle bunları Hepsi güzel bir hayal Uğurlar olsun geleceğimin rüyaları Uğurlar olsun... Egemen ENGİN

Çarşaf Hayaller

Çamaşır makinesinden yeni çıkmış bir çarşaf gibiydi hayali. Onu önce ütüleyecekti, yani gerçekleştirecekti. Çünkü gerçekleştirmeyi çok istiyordu. Sonrası için daha büyük planları vardı. Başladı ütülemeye ama çok zor gelmişti ütülemek. Yarıda bıraktı hayalini katlayıp kaldırdı, buruşuk bir vaziyette dolaba. Tekrar kullanmayacaktı da, bunun da farkındaydı. Günler aylar belkide yıllar geçti ardından. O süre içerisinde daha basit haller kurup gerçekleştirmişti. Aslında hiçbiri hayal denebilecek bir özellik taşımıyordu. İnsanların günlük yapabilecekleri şeylerdi. Canına tak etmeye başlamıştı son zamanlarda. Tekrar hayal kurup, bu sefer kurduğu halleri gerçekleştirmek istedi. Tekrar çamaşır makinesinden çıkardı hayallerini. Ütülemeye başladı. Ütünün buharları arasında kaybolmuş hissetti kendini bu sefer. Boğuluyordu sanki. Önünü görememeye başlamıştı. Onu da bitirmeden kaldırmak zorunda kalmıştı. Bütün hayallerini aldı, hepsine birer birer ağladı. gözyaşlarıyla yıkadı resmen hepsini. V

Mesajlaşmak

- Sozumu tutmak ıstedım, en azından bırını, nolursa olsun celal ıle ceren fılmıne gıdıcektık beraber, uzgunum - gittin mi filme? - Gıttım - kismet degilmis. - Ya oyle. - guzel miydi bari? - Adam gururunu ayaklar altına almayan bı tıp fena halde kıza asık oldugun halde arkadaslarının sozunu dınleyıp kendı hatası varken kızdan ayrılıyo snrada pasa pasa kıza gerı donuyo, elde etme cabaları guzeldı - zaten arkadaslarinin lafina uyup hareket etmek yanlis, insan duygulariyla hareket edince pisman bile olmuyor. - Onunda duyguları vardı ama kendınce ben ne takıcam onu edasıda vardı, bazen dısardakı bırınden cok ıc sesıde ıhanet eder ınsana ve ona uyarsın bazende - Allah'ima şükürler olsun daha kendime ihanet etmedim. duygularimin sozune ve mantigim dogrultusunda karar veriyorum. zaten en dogru karar mekanizmasi bu degil mi? - Bılmem, ben pek mantıgı kullanamadım, perı masallarına hep ınanarak buyudum, hala ınanıyorum yanı dırenıyorum bırının gelıp butun kusurları kusu

Gün İçinden

Sabah olur gün ağırır Bir yanın hala uykuludur Gözlerin kapalıdır hala Her yanın uykuludur aslında Üşürsün o yok diye yatakta Yıkarsın elini yüzünü Duş alıp kahvaltını yaparsın Bir kahveyle açarsın uykunu Otobüse binersin tıklım tıklım Ondan ayrılınca arabanı sattığını hatırlarsın Üç durak önce inersin Yürüyüp temiz hava almak için Önceden öyle yapardın çünkü Arabanı üç sokak öteye park ederdin Onun bıraktığı bir alışkanlıktı Rüyanı hatırlarsın Neden uyanmak istemediğini hatırlarsın O vardı rüyanda güzellikler içinde Masana oturursun aklın bir karış havada Bazen işleri karıştırırsın "Aman boşver!" dersin Kapatırsın gözlerini  Onun hayali.... Aynaya baktığında 5yıllık geçmişin bıraktığı izleri görürsün Yan masanda oturan kişiyi o zannedersin Telefonda konuşan sanki o Delirdiğini düşünüyorsun Çıldırmadın sen ama Sadece aşıksın hala Gidenin arkasından ağlama Artık hiç bir zaman dönmeyecek sana...

Ruhum Nerede Ben Neredeyim?

Resim
Aslında şimdi istediğin yerde, istediğin kişiyle/kişilerle olsan. Nasıl iyi olurdu değil mi? Aklına ilk olarak ne geldi? Ailenle güzel bir mangal keyfi... Arkadaşlarınla bir bar'da disko'da sabaha kadar süren bir parti... Yada yalnız başına geçireceğin küçük bir tatil... Ben isterdim ki; bir ırmak kenarında küçük bir kulübede bir hafta temiz hava ve doğal yaşam! Böcekleri sevmem aslında, toz toprakta bana göre değildir. Hele yalnızlık hiç bana uygun bir şey değildir. Ama her şeyi denemek lazım. Uzun süre TV'den uzak durmalı, takip ettiğin dizilerden,filmlerden mahrum kalmalı bir süre. Bazen bilgisayarını kapatmalı internetten kopmalı. Arkadaşlarını takibi bırakmalı sanal hayata veda etmeli... Cep telefonunu kapatmalı, kontör almamalı, TL yüklememeli... Kimseye haber verme zorunluluğun yok zaten. Aramak isteyen arasın, elbet bir şekilde ulaşır. Yerini yurdunu bilirler. Değişiklik iyidir, zarar vermediği sürece... Bunları yazarken malzeme bilgisi dersindeydim