Kayıtlar

Mutluluk!

Mutlu olabilmek için belkide elimizden geleni yaptık Mutluluktu kovalamamızı isteyen kendisini Biz abarttık seninle bu işi Mutluluğu pes edene kadar kovaladık Yakaladık ve dövdük... Biz çok fazla ileri gitmiştik Artık mutluyuz biz demiştik Birbirimizin yanındaydık ne de olsa... Bir süre sonra birbirimize aşık olduğumuzu düşünmüştük Aşk bence uğramamıştı bile yanımıza Yağmamıştı aşk zerreleri üzerimize Biz hep mutlu olduğumuzu düşünmüştük Halbuki ne kadar çok kavga ederdik Sonra unuturduk... Hayal gücümüz genişlemişti Hep mükemmel giden bir şey vardı ortada Uzanırdık uçsuz bucaksız görünen çayırlara Bilmezdik bir uçurum son verir yeşilliğe Öğrendim o uçurumun yerini Yeşilliğin bittiği yeri İttirdim mutluluğu... Artık bir saplantı olmuştu bende o Mutlu olduğumu sanıyordum onun yanında Aşıktı sözde bana... Ne aşktı ama... Mutluluğu dövmüştük birlikte Kaç sevgili yapmıştı ki bunu acaba? Yoksa biz tek miydik bu dünyada? Hayal gücüm genişledi Belkide yeni bir mac

Bir AŞK Hikayesi

 Bir zamanlar, bütün duyguların üzerinde yaşadığı bir ada varmış: Mutluluk, Üzüntü, Bilgi ve tüm diğerleri, Aşk dahil. Bir gün, adanın batmakta olduğu, duygulara haber verilmiş. Bunun üzerine hepsi adayı terk etmek için sandallarını hazırlamışlar.Aşk, adada en sona kalan duygu olmuş çünkü mümkün olan en son ana kadar beklemek istemiş.Ada neredeyse battığı zaman, Aşk yardım istemeye karar vermiş. Zenginlik, çok büyük bir teknenin içinde, geçmekteymiş.Aşk, "Zenginlik, beni de yanına alır mısın?" diye sormuş.Zenginlik, "Hayır, alamam.Teknemde çok fazla altın ve gümüş var, senin için yer yok." demiş.Aşk, çok güzel bir yelkenlinin içindeki Kibir'den yardım istemiş. "Kibir, lütfen bana yardım et!", Kibir "Sana yardım edemem, Aşk. Sırılsıklamsın ve yelkenlimi mahvedebilirsin." diye cevap vermiş. Üzüntü yakınlardaymış ve Aşk yardım istemiş: "Üzüntü, seninle geleyim." Üzüntü "Of, Aşk, o kadar üzgünüm ki, yalnız kalmaya ihtiyacım var.&qu

Saçma

Bir dokunuştu belki insanları birbirine bağlayan. Belki bir ses, bir söz... Konuştukça mı çoğalır insan ? Sustukça mı büyür? Gezerek mi fark eder çevresinde olup biteni? Duydukça mı anlar ? Okudukça mı aklında yer eder? Sevdikçe mi mutlu olur? Yoksa sevilirken mi daha mutludur? Aşık olunca mı tadar zevki? Bildikçe mi anlaşılır olur? Anlattıkça mı bilmiş olur? Ya yemek yerken ağzını şapırdatırsa? Saçma olur Soğursun belki Belki daha çok bağlar bu seni ona Seversin onun bu saf hallerini Belki saf olduğunu düşünürsün Belkide zannettiğin kadar saf değildir Ayılığından yapıyordur bütün olanları Sana dokunması bile yalandır belki Sevdiğini söylemesi Sadece seni üzmemek içindir Anlasana bir tek sen kalsan Anca gönlüme o zaman taht kurarsın Nereden nereye geldi? Bütün düşünceler değişti

Ben Her Eylül Aşık Olurum

Ben her eylül aşık olurum. Uzun zamandır bu böyle. Değiş dedim kendime Beceremedim Ben sonbahar aşkını severim Doğa kaybeder gücünü Benim aşkım büyür Dallanır budaklanır sevdam Yaz gelir sanki çöle vurur aşkım Biter . . .

Yepyeni bir gün!

Yepyeni bir hayat Yepyeni bir gün Yepyeni bir sabah Güneş, rüzgar, bulutlar... Güzel bir balkon sefası... Kulaklıkta bangır bangır çalan  müzik. Ne çaldığını söylemeyeceğim. Sabahtan beri ritmi yüksek şarkılar dinliyorum. Bazen böyle oluyor bana. Sabah kalktığım anda (nedendir bilinmez) bir mutluluk sarıyor çevremi. Kalktığım anda açıyorum hareketli şarkıları. Bir yandan söyler gibi yapıp bir yandan da yapmam gereken şeyleri yapıyorum. www.fizy.com  sağ olsun istediğim müziği istediğim an çalabiliyorum. Bilgisayarımda olmamasına rağmen. Sen olmasaydın ne yapardık biz :P Bugün plan yapmıştık biraz deniz havası almak için Kandıra'ya gidecektik arkadaşlarla. Olmadı gidemedik. Onun yerine ne yaparız bilmiyorum. Saat 12buçuk şu anda. Biraz daha evde kalırım herhalde. Sonrasında ver elini İzmit. Bazen soruyorlar "İzmit'te ne buluyorsun böyle sürekli oraya gidiyorsun?" diye. Bilmem ki seviyorum orayı. Orada olmak hoşuma gidiyor. İzmit'in neresinde olursam ola