DEĞİŞEN BEDEN DEĞİŞMEYEN RUH: İKİNCİ ŞANS

    "Bir insan yedisinde neyse yetmişinde de odur" atasözü, insanın yaşla birlikte değişmeyen özelliklerini ve kişiliğini vurgular. Bu atasözü, insanların yaşlandıkça değişim geçirmediği, yani temel karakter özelliklerinin korunduğunu anlatmaktadır. Ancak, bu değişmeme durumu sadece olumlu özellikler için geçerli değildir. İnsanların karakter özellikleri arasında ne yazık ki olumsuz özellikler de yaşla birlikte devam edebilmektedir. Örnek olarak, bir kişi yedisinde cesur ve kararlı bir yapıya sahipse, yetmişinde de bu özelliklere sahip olmaya devam edeceği varsayılabilir. Fakat kişi gençken sahip olduğu sabırsızlık veya öfke gibi olumsuz özellikler de yaşlandıkça hala mevcut olabilir. İnsanların yaşlandıkça olumlu özelliklerini korumaları, ancak olumsuz özelliklerin de etkisini sürdürebileceği bir gerçektir. Bu durum, insan doğasının karmaşıklığını ve yaşla birlikte yaşanan değişim sürecini yansıtmaktadır. 

    İnsanların karakterleri ve temel özellikleri, birçoğu hayat boyunca sabit kalırken bazıları yaşla birlikte değişebilir veya gelişebilir. Her birey yaşam deneyimleri, çevresel etkiler ve kişisel gelişim süreçleriyle farklılaşabilir. Bu nedenle, insanların doğal özelliklerinin değişmeyebileceği öngörüsünü yaparken, bir insanın yedisinde olduğu gibi yetmişinde de aynı kalacağına kesin bir şekilde inanmamak önemlidir. Her bireyin değişebileceğini anlamak, insan doğasının zenginliğini ve potansiyelini anlamak açısından önem taşır. Bu bağlamda, insan doğasının zamanla değişmez gerçeklerden biri olduğunu söylemek daha anlamlı ve kapsamlı bir ifade haline gelir. Her insan hata yapma eğilimindedir ve zayıflıkları vardır. 

    Ders almak ve değişmek, insanların hatalardan ilerlemesi ve büyümesi için kritik öneme sahip olan hayati bir süreçtir. İnsanlar genellikle hatalarından ders çıkarmak ve gelecekte tekrarlamaktan kaçınmak için çaba sarf ederler. Ne yazık ki, bazı durumlarda aynı hataların tekrarlanması kaçınılmaz olabilir. Bu tekrarlanan hataların nedeni genellikle insanların alışkanlıklarını değiştirmekte zorlanmaları veya öğrenme sürecinin karmaşıklığıdır. İnsanların benzer hatalara tekrar düşmeleri, bir döngünün başlangıcını işaret edebilir. Bu döngü, hataların tekrarlanması, ders almanın unutulması ve benzer sonuçlara yol açması gibi birçok aşamadan oluşabilir. Hataların döngüsü, insanların potansiyellerini tam olarak gerçekleştirmelerini engelleyebilir ve genel mutluluk ve başarılarını etkileyebilir. Ancak, hataların döngüsü olumsuz bir şekilde sonuçlanmak zorunda değildir. Bu döngüleri kırmak ve gelişmek için insanların güçlü bir iradeye, öz farkındalığa ve kendini geliştirme çabasına ihtiyaçları vardır. Yeni bir yol izlemek, daha sağlam bir temel oluşturmak ve geçmiş hatalardan ders çıkarmak için cesaret ve azim gerekir. Hataların döngüsünden kaçınmak için insanların öğrenme sürecinde sürekli olarak gelişmeyi ve kendini aşmayı hedeflemesi önemlidir. Hatalardan ders almayı sürdürerek insanlar potansiyellerini gerçekleştirebilir ve başarılarına ulaşabilirler. Bir ilişki veya arkadaşlıkta sürekli aynı hataları yapmak ve bu hatalardan ders almamak, diğer kişiyi incitebilir ve ilişkiyi zorlayabilir.

    Birini hayatınızdan çıkardıysanız, genellikle bu kararın ardında derin bir sebep yatmaktadır. O kişi muhtemelen sınırlarınızı aşmış, size zarar vermiş veya güveninizi sarsmıştır. Bu noktada, o kişiye ikinci bir şans verme fikri cazip gelebilir ve düşünmek için bile insanı heyecanlandırabilir. İçinizde bulunan iyilik ve affetme gücü, geçmişte yaşanan olaylardan ders alarak ilişkinin yeniden inşa edilebileceği umudunu körükleyebilir. İkinci bir şans, çatışmaları çözmede ve yanlış anlaşılmaları ortadan kaldırmada bir fırsat sunabilir. Ancak bu karar, dikkatli düşünülmesi gereken bir karardır. Durumu iyi analiz etmek, duygusal açıdan hazır olup olmadığınızı sorgulamak ve gelecekte tekrar hayal kırıklığı yaşamama konusunda kendinize güvenmek önemlidir. Sevgi dolu bir kalple, insanlar değişebileceğine ve öğrenebileceğine inanmak isteriz. Ancak, akıldan çıkarılmaması gereken bir gerçek vardır: İnsanlar ancak değişmek istediklerinde değişirler ve bazen bu istek yeterince yeterli olmayabilir. Tekrar hayatınıza dahil ettiğinizde, muhtemelen aynı hataların farklı versiyonlarıyla karşılaşma eğiliminde olabilirsiniz. 

    İkinci bir şans, aslında geçmişte yaptıkları hataları tekrar etme fırsatı vermek anlamına gelir ve bu, kendilerini geliştirme ve büyüme yollarını zorlayabilir. Ve bu durumda, yine üzülen taraf siz olursunuz. Sevgi, anlayış ve sabır önemli olsa da, kendi değerinizi korumak da bir o kadar önemlidir. Birini hayatınızdan çıkardıysanız, o kişiyi tekrar hayatınıza sokmadan önce nedenlerini hatırlayın ve kendi iyiliğiniz için dikkatli olun. Çünkü bazen, en büyük sevgi ve saygı, kendinize olan sadakatinizde yatar. Kendinizi sevmek, anlamak ve sabretmek elbette ki önemlidir. Ancak bir o kadar önemli olan bir şey daha vardır ki o da kendi değerinizi korumaktır. Hayatınızdan birini çıkardıysanız, o kişiyi tekrar içeri almadan önce dikkatlice düşünün ve nedenlerini hatırlayın. Bu, sadece sizin iyiliğiniz için değil aynı zamanda kendi iç dünyanızın dengesini sağlamak için de önemlidir. İnsanlar arasındaki ilişkiler karmaşık ve bazen de zor olabilir. Birini hayatınızdan çıkardığınızda, bu kararı verirken muhtemelen birçok nedeni düşünmüşsünüzdür. Belki de kişi size zarar vermiştir ya da sizin değerleriniz ve hedeflerinizle uyuşmamıştır. Her ne sebep olursa olsun, bu kararı verirken dikkatli olmalısınız. Tekrar o kişiyi hayatınıza sokmak istiyorsanız, nedenlerinizi hatırlamak önemlidir çünkü bu size o kişinin size uygun olup olmadığını anlamanızı sağlar. Ancak bu söylediklerimiz sadece başkalarıyla ilgili değildir. Kendimize olan sadakatimiz ve sevgimiz en büyük sevgi ve saygı kaynağımızdır. Kendi değerlerimize, hedeflerimize ve iyi olma durumumuza bağlı kalmak, bizi mutlu ve anlamlı bir hayat sürdürmemizi sağlar. Çünkü bazen, başkalarını kırmadan ama kendi değerlerimize uygun bir şekilde hareket etmek en iyi seçenek olabilir. 

    Kendimize saygı göstermek, başkalarının da bize saygı göstermesi için ön koşuldur. Kendimizin iyi olması, başkalarına verebileceğimiz en büyük hediye ve etki alanımızdır. Sonuç olarak, sevgi, anlayış ve sabır önemlidir ancak kendi değerinizi korumak da bir o kadar önemlidir. İnsanlarla ilişkilerimizde dikkatli olmalı ve kararlarımızı verirken nedenlerimizi hatırlamalıyız. Kendimize olan sadakat ve sevgi, en büyük sevgi ve saygı kaynağımızdır ve bu bizi mutlu ve anlamlı bir hayat sürdürmeye yönlendirir. Kendimize değer vermek, başkalarının da bize değer vermesini sağlar ve etki alanımızı genişletir. Unutmayalım ki en büyük sevgi ve saygı, kendimize saygı göstermemizde yatar.