Kayıtlar

Hastalık Hastası Oldum

Neden böyle oluyor anlamıyorum. Sürekli hastayım. Bir türlü iyileşemiyorum. Nasıl bir bünyedir benim kisi? Üniversiteye başladım başlayalı her mevsim hasta oluyorum. Bazen abartıp her ay içerisinde bir hafta hasta yatakta geçiriyorum. Pisliğin içinde de yaşamıyorum. Doğru düzgün yemek yiyorum. Artık aklıma tek bir şey geliyor. Bütün bunların sebebi psikolojik! Başka bir açıklaması yok ki bunun! Psikolojim bozuk benim arkadaş. En yakın zamanda da deliririm zaten. Bu saçma sapan hastalıklarla boğuşarak ölüp gideceğim. Delirdiğim zaman anlarsınız. Hadi KİB.

45DAKİKA

Bir dakika daha Her dakika bir dakika daha bekle Çünkü zorundasın 45 dakika boyunca Her dakikanın sonunda Bir dakika daha beklemek zorundasın Ta ki 45 dakika dolana kadar Özgür olmaya az kaldı Bir dakika daha Tatmin duygusu ön planda İstesen de, istemesen de 45 dakika  Uyuyamazsın, konuşamazsın 45 dakika boyunca boş boş bakarsın belkide Bazen hayallere dalarsın En güzel düşlerini kurup içine yerleşirsin Diyar diyar dolaşırsın 45 dakika Bir dakika daha Geçmiyor geçmiyor işte Saniyeleri bile sayacağım yakında Sabır, ya sabır Bir daha geçiyor ömrümden Boş boş hocaya bakarken Sanki dinliyormuşçasına Bir dakika daha bakıyorum Bir kulağımdan bir kulağıma Aslında o sesler kulağıma bile değmiyor Yapmak istemediğini yapmak zordur Helede rüyadaysan Belki bir konser salonundasın O müzikler daha anlamlı geliyor hocanın anlattıklarından Kendini kaptırıyorsun Bir dakika daha Saate bakıyorsun hala zaman var Ne yapacağını şaşırıyorsun Hoca seni görmesin diye  Elin

Yağmur!

Resim
Bir damla kaçıverdi  Kirpiklerin arasından Salına salına süzüldü  Elmacıklarından yanağına Birden irkildi dışarıdan gelen sesle Gök gürlemişti aniden Gökyüzü de eşlik eder olmuştu ona Tutmadı gözyaşlarını Yağmurdan ilham aldı Koşarak evden çıktı Gökyüzüne doğru döndü Ağlamaya başladı Bir yandan yağmur çarpıyordu  Bir yandan akıyordu göz yaşları Aslında yağmur ağluyordu Anlamazdı zaten kimse ağladığını Dışarıdaydım, ıslandım derdi en fazla Çok zor değildi ya Tutamadı göz yaşlarını Yağmurdan ilham aldı Egemengin...

Bir Şey Söylemek İstiyorum (!)

Resim
Bir suçluluk psikolojisi bu. Hiç sevmediğin bir şeyi sırf, çok sevdiklerin istiyor diye yapmak. Bir insanı ne kadar mutlu edebilir ki? Geleceğime dair ne kadar mutlu olabilirim. Onların mutlu olması beni de gelecekte mutlu yapacak mı? Bencil mi davranıyorlar? Bence evet. Kendi isteklerini zamanında gerçekleştirememişler. O isteklerini de bana yaptırmaya çalışıyorlar. Bir insanı ne kadar mutlu edebilir bu? HİÇ! Evet hiç etmez. Başta her şey iyi gidiyordu. Yapabileceğimi düşünmüştüm. Sonuç olarak ailenin mutluluğu her şeyden önemlidir. Bazen kaçmak geliyor içimden. Mutlu olabileceğim hayatın peşinden koşmak geliyor. Ama yapamıyorum. Sırtımı yasladığım ailemi kaybetmeyi göze alamıyorum. Ben bu kadar kötü kalpli biri değilim. Kendi isteklerim yüzünden kimseyi üzemem. Peki ama ben? Ben şu an çok üzülüyorum. Kim bunun farkında? Ben cevap vereyim: HİÇ KİMSE! Neden mi? Buna da hemen cevap vereyim: Çünkü hiç kimseye bunu belli etmiyorum. Aklımın ucundan geçmeyen bir hayat yaşıyorum son 3 yı

Carpe diem

Resim

Mutlu Yıllar :)

Resim

Kadınların Tehlikeli Kelimeleri

1. Peki İşte en tehlikeli kelime: Peki… Öyle b ir söyleriz ki kavgada o küçücük kelimeyi, öyle anlamlar yükleriz ki üzerine, o an her şeyi bırakıp gitmek isteriz. Avına saldıran bir kaplan kadar hırçın ama bir o kadar da sessiz oluruz. “Peki” dedik, kavga bitti sandın di mi? Yok öyle bir şey. “Peki” demiş kadın matador karşısındaki boğadan bile daha tehlikelidir. Kırmızıyı kendine göster ve at kendini dışarı. Geriye dönerken en sevdiği şeylerden almayı sakın unutma. Ama unutma bu seni affettirmez sadece sonunu biraz geciktirir o kadar. 2. Tamam Hele o “tamam”dan sonra susuyorsak, tehlike çanları çalıyor demektir. Her an büyük bir patlama olabilir. Sen her şeyin yoluna girdiğini sanabilirsin. Hazırlıklı ol, başın büyük belada. Fitil fitil gelecek her şey burnundan. Mümkünse göz önünde fazla bulunma, bir şeyler anlatmaya çalışma sakın, seni dinlemiyoruzdur. Zaten o yüzden tamam diyoruz ya. Ne anlatırsan anlat alacağın tek cevap “tamam”dır artık. 3. Anladım Anladım çünkü çok zekiyiz. 4.

Tanımadığım Biriydi O

1.  O  25. Mar. 2012 - 21:00 sanırım tutuklu bir gazeteci olmalısınız. 2. BEN  25. Mar. 2012 - 21:43 Hyır ben sadece üniversite öğrencisiyim :) 3.  O  25. Mar. 2012 - 21:47 adalet istiyorum diyince bende dedim heralde tutuklu gasteci. 4. BEN  25. Mar. 2012 - 22:48 sadece tutuklu gazeteciler mi adalet ister ki :D 5.  O  25. Mar. 2012 - 22:50 pardon ya ne kadar düşüncesizim cihan kırmızıgül vardı bi de sanırım siz de bi tutuklu öğrenci olmalısınız. 6. BEN  25. Mar. 2012 - 22:51 :D aman tamam. bu kadar dalga yeterli :) 7.  O  25. Mar. 2012 - 22:53 o zaman ciddi konulardan bahsetme zamanı geldi nihayet. 8. BEN  25. Mar. 2012 - 22:53 haydi başla :) 9.  O  25. Mar. 2012 - 22:55 nerden başlasam bilmiyorum ki. 10.  B EN  25. Mar. 2012 - 22:56 kimsin nesin :D neden ben :D 11.  O  25. Mar. 2012 - 22:59 başlık metnin dikkatimi çekti tutuklu gazetecilere ve öğrencilere ilgim var bi de hrant a onun için. 12.  B EN  25. Mar. 2012 - 23:00 Ben sadece aşk

Süpriz Hikaye - 2 & Bulduklarım vol5

Genç kız, el aynasında makyajını kontrol etti; "Gayet iyi" dedi. Güzelliğinden emindi. Çevresindeki erkeklerin pervane olmasından zaten biliyordu güzel olduğunu. Hayatın tadını çıkaran, rahat yaşayan biriydi. Cep telefonu çaldığında, akşam arkadaşlarıyla hangi eğlence yerine gideceğine karar vermeye çalışıyordu. Telefondaki numaraya baktı, arayan annesiydi. - Alo.kızım, nasılsın? - İyiyim anne. Ne oldu ? - Sana bir surprizim var. - Surpriz mi? - Evet.Çok eski bir arkadaşım, dostum şehrimize gelmiş.. - Eee kimmiş? - Kim olduğu surpriz. Fakat, onu senin almanı istiyorum. - Ben mi? - Evet, senin iş yerine yakın olan parkı biliyormuş. Parka gitmesini ve seninle buluşmasını söyledim. Senin de parka gidip onu almanı istiyorum. - Anne, ben böyle şeyleri sevmem, kendin halletsen. - Kızım 1-2 saatlik bir işim var. Ayrıca seni bebekliğinden tanıyan bir arkadaşım. Seni görünce mutlaka çok sevinecektir. - Amaaan. Peki peki. Nasıl tanıyacağım. -Evden çıkarken üzerine giydikl

Scrabble oynadık da

Resim
Oyunu her oynadığımızda yeni kurallar koyduğumuz  yada  varolan kurallarını değiştirdiğimiz çok eğlenceli değişik bir oyun!  " böyle bir kelime var mıydı? " " böyle yazabilir miyim? "  gibisinden sorular bile soruluyor.  Sanki yabancılarla oynuyoruz oyunu, yada ben yabancıyım.  Türkçe kelimeleri bilmiyormuş edasıyla hareket edilen bir oyun.

Küçük Hikaye "Bisiklet"

Resim
Yazım kötüdür kusura bakmayın.  Bilgisayarda yazmaya üşendiğim için  böyle bir yol seçtim umarım olmuştur.

Eurovision 2012 Turkey's Song - Love Me Back (Can Bonomo)

Resim
Can Bonomo  Love Me Back ( Şarkı Sözü ) Hey hey baby love me back today -Oh Hey, Hey ! Bebeğim bugün de beni sev Never ever sink my ship and sail away - Batırıp gemilerimi yelken açma uzaklara Oh oh oh baby don't shut me down - Oh oh aa ! Bebeğim beni geri çevirme Give me all the love i need and i will be gone - Sen bana bütün aşkını ver , ben giderim uzaklara I'm a lonely sailor , drinking the night away - Ben yalnız bir denizciyim. İçerek geçer gecelerim My ship is made from away -Gemim umuttandır benim She's searching for your bay -Arar durur senin denizlerini Hope on to my ship baby I'll make you fly - Hadi sen de atla gemime, ayaklarını yerden keseyim You love me and you know that baby don't you lie - Sen de beni seviyorsun bebeğim, bana yalan söyleme  Love me like I love you and say na na na na na na na na... - Sen de beni , seni sevdiğim kadar sev ve söyle Na Na Na Oh oh oh we need a bit of rock'n roll - Oh oh oh bizim bir rock

Hayat Devam Ediyor

Bu teknolojiden uzak boş odada daha fazla ne yapılabilir ki? Kitap okumak, duvarlara bakmak, temizlik yapmak vs. hariç. Nefes alıyorum aslında. Arada bir de değil üstelik. Sürekli. Her an, her saniye nefes alıyorum, nefes veriyorum. Pek şaşırtıcı bir durum değil bu sanırsam. Çünkü herkes her zaman yapıyor bunu. Saçma bir olgudan oluşumdan bahseder oldum, biliyorum. Yalnızlık işte bu. İnsana ne zaman, nerede, nasıl saçmalayacağını söylemiyor. Bir anda vuruyor darbeyi, gittikçe ağırlaşıyor sonra. Belki bir balyozun ağır çekim inişi izler gibi değiyor bedenime. Sonra hiç bir şey olmamış gibi geri çekiliyor. Üzerime bıraktığı yaralar ile beni baş başa bırakıyor. Ve sonra zil çalıyor. Yaşasın! Sonunda yalnızlığımın tepe noktasına ulaşmıştım! Bir aşkın olmasına gerek yoktu kollarımda. Alıştım artık yalnızlığa. Yalnızlığımlayım derken sanki biriyleymişim gibi bir hisse kapıldım.Var mıydı öyle bir şey gerçekten? Eğer ben tek isem burada öylece bir başıma burada duruyorken, yalnızlık dediği

Eski Dostuma Son Mektup

Yürüyordum her zaman ki gibi aynı sokaklarda aynı caddelerde. Soğuktu dışarısı ama tıklım tıklım kalabalıktı caddeler. Adım atacak yer yoktu. Arabaya doğru ilerliyordum. Aklımda o yoktu. Onu görmeyi uzun zamandır düşünmemiştim. Artık görmekte istemiyordum aslında. Alıp başını gitmişti. Eski sevgilimden falan bahsetmiyorum, eski bir dosttan bahsediyorum. Fetiye'ye doğru inecekken yanlışlıkla kafamı yukarı kaldırmam ile başladı. Nedense bir şey kafamı kaldırıp oraya bakmamı, tam onun göz bebeklerinin içine bakmamı istemişti. O, o esnada sevgilisine hummalı bir şekilde bir şeyler anlatıyordu. Sevgilisi beni sevmezdi zaten. Nedense saçma bir şekilde beni kıskanırdı. Onu gördüğüm anda şapşal bir gülümseme belirdi suratımda. Gerçekten saçmaydı. Onu çıkarmıştım hayatımdan ve yıllar sonra onu ilk defa görmüştüm. Hiç değişmemişti. Yavaşça elimi kaldırdım ve istekli bir biçimde selam verdim. Sevgilisini tanıyor olsaydım ona da selam verirdim. Ama beni tanımayı o reddetmişti. Zaten gerekte

14 Subat

Resim
14 Şubat yaklaştı. Topu topu şurada 2 güncük kaldı. Şimdi sevgilisi olanları bir dert bir telaş kapladı. "onu mu alsam?" "bunu mu alsam?" "acaba beğenir mi?". Aslında verilebilicek en güzel hediye yanınızdaki insanın varlığıdır.Siz küçük hediyelerle fazla meşgul olmayın. Aldığı hediye ne olursa olsun, sizi düşünmüş. Gitmiş hediyesini almış. Bence bunu düşünmek bile güzel. Sevgilinle olduğun her gün, aslında bir sevgililer günü. Değerini bilmek lazım, sadece bir güne bel bağlamamak lazım. Bir de bu günü, yani sevgililer gününü yalnız geçirenler var. Onlarda fazla takmasınlar kafalarına. Eski sevgililerine mesaj atmasınlar. Kendilerini küçük düşürür bu durum. Ben geçtiğimiz sene eski sevgilimden "sevgililer günün kutlu olsun" tarzında bir mesaj almıştım. Bu duruma çok gülmüştüm. Tamam benim mutluluğumu düşünmüş mesaj atmış ama hoş bir görüntü değil. Boş bir insan bunu yapar. "Sevgilim yok, keşke sen olsaydın yanımda" demek gibi bir

Karışıklık - 1

Resim
Bu aralar pek fazla yazamıyorum. İlham gelmiyor belki ondandır. Zaten gezip tozmaktan, dostlarımla vakit geçirmekten bilgisayar başına oturmaya vaktim kalmıyor. Bu aslında iyi bir şey çünkü, Bartın'da olduğum zaman zaten bilgisayar bağımlısı gibiyim. Bu bilgisayar denen laneti anca burada koynumdan çıkartıp masanın üzerine koyabiliyorum. Yoksa benim kucağımdan hiç inmez bilgisayarım. Hani bazı insanlar sosyalleşmek için giriyor bu internet denilen şeye. Ama çok saçma evden çıkmadan bir insan sosyalleşemez. İçi sıkılır be adamın sürekli dört duvar arasında olmaktan. Kimine göre bu internet dünyası daha geniş, daha büyük. Tamam doğru, haklı olabilir. Aradığın herşey burada mevcut. Fakat çıkıp yaşaman gereken bir hayat var dışarda. Ondan mahrum kalmamalısın. Biraz dışarı çıkıp cafelere gidip çay kahve içmelisin. Ne biliyim bidip bi mağazaya alışveriş yapmalısın. Bir yararın dokunmalı yani canım :) yoksa sürekli bilgisayar başında otura otura asosyal bir tip olur çıkarsın karşımıza.

Güzel Bir Günden

Resim
Güzel bir günden kalma en sevimli kare. Sizleri seviyorum canlarım.

Merhaba İzmit

Resim
Sonunda Bartın'dan kurtuldum. İzmit sınırları içerisindeyim. İstediğim yer burası. Burada daha mutluyum.

Koç Erkeginin Aşkı

Resim
"Savaş gezegeni" olarak anılan Mars, Koç burcu erkeğine cesaret, atılganlık, çekicilik, kadınları (ve aslında galiba herkesi) etkileme gücü, hiddet, şiddet ve enerji verir. Onlarla geçinmek veya yarışmak hiç kolay sayılmaz. Bir kere doğru bildiklerinden asla şaşmaz , rekabette de kolay kolay alanı başka birine bırakmaz. Bu erkeğin en önemli özelliklerinden biri de kendine hayran olmasıdır. Bu kendine hayranlık kimi zaman kibirlilik düzeyine de ulaşabilir. İşte o zaman Koç burcu erkeğinin çevresindekilerin hayatı iyice zorlaşmış demektir. Bir Koç Erkeğini daha uzaktan gördüğünüz anda tanıyabilirsiniz. Yaydığı elektrik öylesine güçlüdür ki, patlamak üzere olan bir volkan ın uyandırdığı duyguyu uyandırabilir. Heyecan, macera ve yoğun duygularla dolu bir romantizmin hepsini birden istiyorsanız, Koç Erkeği tam size göre demektir. Yok, şayet sakin, dingin ve güven uyandıran huzurlu bir aşk istiyorsanız ve karşınıza da bir Koç çıktıysa, topuklarınızın üzerinde tereddüt etm

Birlikteliklerim

Resim
İşte olmazsa olmazlarım bunlar :) Bilgisayarım; internet:  www.facebook.com/egemengin twitter.com/#!/Egemengin egemengin.blogspot.com Telefonum Fotoğraf Makinem Kahvem Kurabiyelerim  Gözlüğüm (resmin sağ alt köşesinde biraz gözüküyor :) ) Daha ne olsun ! :)