Kayıtlar

Ezgili Bir Yazı Sadece

Resim
Bizim nasıl bir bağımız var, nasıl bu güne kadar bu kadar sık kavga edip (hatta bir süre görüşmeyi kesip) nasıl dost kalabiliyoruz bilmiyorum. Sanırım güzelliği de burada.. Görüyoruz, yaşıyoruz tüm insanlar birbirlerine o kadar boğucular ki, ben dahi bir süre sana o kadar boğucu davrandım ki, buna son vermeli olduğumu anlamam 1 senemi aldı. Aslında bu konuda pişman olmadım, olmayacağımdan da eminim. Bazen kıymet bilmek için (klişe olacak, fakat) kaybetmek gerekiyor. Açıkçası ben böylece anladım senin hayatımdaki yerini, derinliğini… Şöyle bir geçmişe dönüp baktığımda, paylaştığımız o kadar ilginç ve önemli şeylerimiz var ki. Bunları döküp saçsam, nerden başlasam, nereden baksam bilemedim. Bazen seni özlediğimi hissediyorum ki bu geçirdiğimiz anlara oranla artıyor günden güne. Aslında seninle ilişkim arabesk şarkılar gibi. Ruh haline göre o kadar hoş gelen bir tının var ki dinlemem, katlanmamak elde değil. Bazense öyle farklı geliyorsun ki ruhuma seni söküp atmak, kulak tıkamak ist

Abe Falına Bakayım Güzel Abim

Resim
Kardeşim, Arkadaşım, Sırdaşım… Yanında olmayı çok isterdim ki,  sen beni hiç mi hiçbir doğum günümde yalnız bırakmadın. Bende bu yüzden şimdi bir kahve fincanından sana bakıyorum, En büyük anılarımızın, sırlarımızın, göz yaşlarımızın olduğu dost telvemizden... :) İçinde çok kuvvetli aşkları görüyorum, ağlaştığımız. Biten arkadaşlıkları da görüyorum, önüne ne engel koyarsan koy süre gelen arkadaşlıkları da… Değişmeyen, her defasında ilk gün ki tadı veren dostluğumuzu… 2 deri ceketli insan görüyorum, birinin adı alevli malevli bir şey sanki. Saçları uzun bana benziyor gibi :) bir tır görüyorum beraberinde bu durumlarla ilgili, lakin tırın yolu belli değil gibi bir Yalova bir bursa bir İstanbul gösteriyor (herkesten farklı bir yön tarifi olsa gerek). Burada bir kayık görüyorum, üstünde 10-11 kişi var sanki, hepsi de yarma yarma (töbe Allah’ım :D ), kayık batıyor, biri kafasına küreği yiyor benden söylemesi :) Aaa dur bak dur 5 kişi karşısında bir kişi var, bunlar o kiş

Sirtaki Zamanı

Resim
Egemen Engin; şu an bunları yazarken ne kadar korkuyorum bilemezsin. Harbiden korkuyorum, çünkü şu ana kadar tanıdığım arkadaşlar içinde beni en çok korkutan arkadaşım sen oldun. Ama harbiden sen oldun :D.  Bu yazıyı yazmazsam da daha da fazla korkacağımı çok iyi biliyorum ve bu yüzden yazmaya başladım. Neredeyse 1 yıl oluyor sen tanımaya başlayalı tanıdığıma da pişman olmadığım ( 1 gece hariç :D ) Ama iyi ki tanıdım diyebiliyorum seni her zaman aklında olanı direk dile getiriyorsun, bu da bi arkadaşta en çok aradığım özellik. Bu sende var o yüzden de iyi anlaşıyoruz. Umarım hep mutlu olursun iyi ki doğdun :D Daha çok sirtaki yapacağız :D     Çağdaş TÜRE  

Mutlak Hakim Sensin

Resim
8 ekim 2010 günü akşamı karşılaşmıştık seninle(nerden hatırladığımı boşver). Benden pek elektrik alamamış olsan gerek (ki haklısın eve bi geliyorsun tanımadığın bir grup insan!) gayet suratsızdın, size onca yemek yapmamıza rağmen. Arkasından gelen bir iki ayda bu tutumunu takip etti aslında ama zamanla anlayabildik birbirimizin dilinden. Ben senin aslında o kadar çekilmez bir insan olmadığını, sende benim sevimsiz gıcık biri olmadığımı anladın… Nasıl mı? şöyle anlatayım; beraber yaptığımız ev temizlikleri, aynı mutfakta küçük kavgalarla (yemeğe biber koyma çok acı oluyor!) yapılan yemekler, gidilen konserler, öğrenilen konser kültürleri,  oynanan bataklar, gece gece polis sohbetleri + GBT sorgulatmaları (MİT’ide kısaltarak söylüyoruz amaaa), anason kokan içki sofraları (ki aralarında en hatrı sayılır olanından), 1günlük taksim macerası (taksimdeki garanti atm’den hallederim gidelim!), izlenilen filmler, güne başladığımız kahvaltı sohbetleri ve ardından gelen kahve, fal safhaları

Angara Şivesi

Resim
Bundan tam 3 sene önceydi kapıdan içeri  “ayh çok yoruldum” diye girmişti hiç unutmuyorum :) . Beni resimlerde gördüğünde; ben bu adamla kalmam diyen kibar dostum, hala aynı evi paylaşıyoruz. :D  Beni mizacıyla başta şaşırtsa da giderek alıştığım, yakınlaştığım bi dostum oldu. Evde anaç bir ruha sahip arkadaşım çok titizdir. 'ama bu titizligi benim çoraplarımın, mutfak bezlerinin arasından çıkmasından sonra biraz kalmadı' üslubunu da hafif Ankara şivesine döndürdük aslında (konuşurken artık arada küfür ediyor).  Evet, böyle söylesem de benim ondan öğrendim daha güzel daha çok şey oldu malesef :) Güreştimizde, beraber uyudumuzda, sarhos olup sızdımızda, sarhoş olup coştumuzda, beraber spora gidip zayıflamaya çalıştımızda, vize-final zamanında bunalıp aslında eğlendimizde, bana yemek ögretinde, bulaşığı kim yıkayacak kavgasında, evin ne taraflarının temizleneceğinde… Anlayacağın bu evde yaşadığımız her şeyde senden çok parça var. Çağdaşın süper sırtakisinden kesit