Kayıtlar

Koç Erkeginin Aşkı

Resim
"Savaş gezegeni" olarak anılan Mars, Koç burcu erkeğine cesaret, atılganlık, çekicilik, kadınları (ve aslında galiba herkesi) etkileme gücü, hiddet, şiddet ve enerji verir. Onlarla geçinmek veya yarışmak hiç kolay sayılmaz. Bir kere doğru bildiklerinden asla şaşmaz , rekabette de kolay kolay alanı başka birine bırakmaz. Bu erkeğin en önemli özelliklerinden biri de kendine hayran olmasıdır. Bu kendine hayranlık kimi zaman kibirlilik düzeyine de ulaşabilir. İşte o zaman Koç burcu erkeğinin çevresindekilerin hayatı iyice zorlaşmış demektir. Bir Koç Erkeğini daha uzaktan gördüğünüz anda tanıyabilirsiniz. Yaydığı elektrik öylesine güçlüdür ki, patlamak üzere olan bir volkan ın uyandırdığı duyguyu uyandırabilir. Heyecan, macera ve yoğun duygularla dolu bir romantizmin hepsini birden istiyorsanız, Koç Erkeği tam size göre demektir. Yok, şayet sakin, dingin ve güven uyandıran huzurlu bir aşk istiyorsanız ve karşınıza da bir Koç çıktıysa, topuklarınızın üzerinde tereddüt etm

Birlikteliklerim

Resim
İşte olmazsa olmazlarım bunlar :) Bilgisayarım; internet:  www.facebook.com/egemengin twitter.com/#!/Egemengin egemengin.blogspot.com Telefonum Fotoğraf Makinem Kahvem Kurabiyelerim  Gözlüğüm (resmin sağ alt köşesinde biraz gözüküyor :) ) Daha ne olsun ! :)

SEREBRO - Мама Люба

Resim
Mama Lyuba Na tvoikh divanakh skhodim s uma my, My kak dve madamy posle nirvany. My tak letali, chto ne zametili tvoyu mat. I ona skazala, chto ya prosto blad Mama Lyuba davai, davai, davai, Mama Lyuba davai, davai, davai, Mama Lyuba davai, davai, davai. Mama Lyuba davai, davai, davai, Mama Lyuba davai, davai, davai, Mama Lyuba davai, davai, davai. Nasha-nasha krovatka delala shik-shik, Ya tvoe pianino, a ty moi nastroischik. My tak letali, chto ne zametili tvoyu mat. I ona skazala, chto ya prosto blad Mama Lyuba davai, davai, davai, Mama Lyuba davai, davai, davai, Mama Lyuba davai, davai, davai. Mama Lyuba davai, davai, davai, Mama Lyuba davai, davai, davai, Mama Lyuba davai, davai, davai.

Adı: Herşey

Zormuş sevmek Adını koyamamak Benim diyememek Hep yakın hissedipte Hiç yakın olamamak Zormuş sevdiğine bir el uzatıpta Yavaş yavaş geri çekmek Ve ona dokunup kokusunu hissedememek Adı hasret bunun... Adı özlem... Adı rüya... Adı hayal... Adı uzak... Adı acı...

Adele Eurovision Yolunda(ymış)

Resim
Bugün bütün gün bu haber dolaştı sosyal medya sitesi olan Twitter'da. Ne kadar doğru ne kadar yanlış bilmiyorum. Eurovision'un resmi sitesinde bu tarz bi habere rastlanmıyor. Ama Can Bonomo Adele ile tanışacağını söylemiş Twitter'dan. İşte Adele'in Eurovision'a katılacağını duyanlar twitter'da neler demişler bir göz atalım. (Adele - Someone Like You ) Dinlemek için  tıklayınız .

Anılarda Yandı Onunla

Resim
Lise son sınıf öğrencisiydim o zamanlar. Aşık olduğum bir Hayat vardı. Onun adı Hayat'tı. Çok güzel günler geçirmiştik birlikteyken onunla.Bol bol gezerdik "O park senin bu park benim" diyerek. Sinemaya giderdik. Bütün günün yorgunluğunu çıkarmak için. Ve her görüşeceğimiz zaman tek bir adresimiz vardı onunla: NCİTY AVM! Ne zaman görüşme kararı alsak NCİTY buluşma noktamız olurdu. Alışveriş yapmasak bile vitrinlere bakıp bakıp gezmek bile onunla iyiydi. Şimdi o AVM yerinde yok. Biliyor musun? geçen gece yanmış. Anılarımızın geçtiği, buluştuğumuz yer artık yok. Ben oraya her gittiğimde seni hatırlardım biliyor musun? Yürüyen merdivenden yukarı çıkışını izlerdim balkondan. Gülüşürdük birbirimize. Çıkardık 3. kata yemek yerdik. Ben terasa çıkardım sigara içmeye, sen her seferinde bana kızardın. Bıraktırmıştın bana sigarayı hatırlıyor musun? Senin için sigara içmemiştim 2 ay. O terasa çıkmamı engelliyordun. Halbuki sigara bahaneydi, ben o körfezin manzarasına bakmayı seviyo

Eurovision 2012 Türkiye Temsilcisi Can Bonomo!

Resim
TRT'nin yaptığı açıklamalara göre bu sene Eurovision temsilcimiz Can Bonomo imiş. Bakü'de kendisine başarılar dilerim. Can Bonomo: " Henüz Net bir bilgi yok sarkı hakkında. 1 ay kamp süresi sonra yapabildiğimizin en iyisini yaparız. Kendimle ciddi bir yarış içerisindeyim sonucta bir ülke temsil edeceğim. Büyük bir baskı var. Şarkının dili konusunda net bir karar vermedik, Türkcede, Ingilizcede olabilir. Dostluk, Barıs, Mutluluk, Kardeşlik Üzerine bir şarkı olacak. ESC'de kendimi 1.ci olmaktan ziyade, Türkiye'yi en iyi sekilde temsil edecek bir durumda görüyorum." dedi. Can Bonomo - Meczup Can Bonomo - Şaşkın Can Bonomo - Bana Bir Saz Verin Can Bonomo ile ilgili daha fazla bilgi için tıklayın

Final Sınavları!

Resim
Finalleri anlatan tek fotoğraf bu işte! başka söze gerek var mı?

Beni Anlatmış !

Resim
Şu anki ruh halimi o kadar iyi anlatıyor ki, bunu ben bile anlatamam :)

Yalancı!

Resim
Yalancı insanlar tarihin her devrinde yaşamış ve yaşamaya da devam edecek olan insan tipidir aslında. İki yüzlü insanlar da bu kategoriye aittir tabikide. Yüze gülüp arkadan iş çevirenler. Aslında seni gerçekten sevmeyenler. Sahte oyunlarla dolu bir yaşam sergilerler. Bunlarla başa çıkmak zor olur. Sen onlara güvenirsin, başını yaslar ağlarsın belkide. Onlar gelirler seni arkandan bıçaklarlar. Yavaş yavaş öğreniyor insan. Anasının karnında kimse öğrenmiyor bunları maalesef. Kırgınım biraz. Biraz kırgınım aslında. Bunları düşünmüyor değildim. Düşünüyordum. Ama bir dayanağım yoktu. İçimdeki bu his beni yanıltsın diye çok dua etmiştim. Olmadı. İçimdeki ses doğruyu söylemişti. Onlara güvenmemeliydim. Arkamdan iş çevirmelerine izin vermiştim. Bunların olmasına ben sebep olmuştum bir nevi. Aslında "bir nevi" falan değil, kesinlikle ben sebeptim. Olanlar doğrudan benimle ilgiliydi. Bütün oklar beni gösteriyordu. Arkamdan iş çevirmek bu kadar kolay işte. Yapabilirsiniz hepiniz. Ben h

Sen zaten beni hiç sevmemiştin ki...

çok uzun zamandır birlikteyiz seninle. en azından benim için bu süre gerçekten çok uzun bir süre. kimileri için o kadar uzun olmayabilir. az çok tanıyoruz birbirimizi. her zaman sen karşında o saf çocuğu görmeyi isterdin. bende sana her zaman onu gösterirdim. sen sadece onu tanırdın aslında. bazen karşına çıkardı gerçek olan asıl olan. o zamanlar sevmezdin beni. gerçi beni hiç sevmemiştin ki sen. sen söz dinleyen birini isterdin. her dediğini boyun eğen birini. bir köle gibi. çoğu zaman buna izin verdim. çünkü dediklerinin kötü bir yanı yoktu. ama işer sonradan sonradan raydan çıkmaya başlamıştı. bazen ne yaptığını bilemedin. bir köle gibi kullanmaya başlamıştın. öyle olmaya başlamıştı yani. senin isteklerin arzuların oluyor. senin söylediklerin anında oluyor. benim söylediklerim benim istediklerim yalvarıp yakarmalar sonucu oluyordu. pek adil olmayan bir aşktı bizimkisi. bunun sebebi sendin. sen kendini kral zannettin. öyle olmak istedin. kontrol mekanizmasının sende olmasını ist

1 yıl oldu !

Resim
1yıl oldu işte. Mutlu yıllar "sansasyonel sıradışılık".  Tam  1 yıldır burada az çok yazdıklarımı, az çok bulduklarımı beğendiklerimi paylaşıyorum. Paylaşmaya da devam edeceğim. Yazı yazmaktan kimse alıkoymasın beni. Bu yıl daha verimli geçsin her açıdan. Daha çok yazı olsun, daha çok başarı olsun, daha çok sağlık olsun. Akabinde mutluluk ve huzur zaten gelecektir. Mutlu yıllar iyi seneler herkese!

Korktugum için

İnsanların çoğu kaybetmekten korktuğu için, sevmekten korkuyor. Sevilmekten korkuyor, kendisini sevilmeye layık görmediği için. Düşünmekten korkuyor, sorumluluk getireceği için. Konuşmaktan korkuyor, eleştirilmekten korktuğu için. Duygularını ifade etmekten korkuyor, reddedilmekten korktuğu için. Yaşlanmaktan korkuyor, gençliğinin kıymetini bilmediği için. Unutulmaktan korkuyor, dünyaya iyi birşey vermedigi için. Ve ölmekten korkuyor aslında yaşamayı bilmediği için...!!!

Yanlıs Numara!

Resim
Mışıl mışıl uyuyordum yatağımda. Kabus gördüm galiba, çünkü birden bire gözlerimi açmıştım. Sabah 08:00 idi. Gözlerimi açmamla beraber telefonum çaldı. Kayıtlı olmayan bir numara. Uyku sersemiyim ben hala. Beni normalde sabahleyin arayan olmaz. "Kim bu ?" diye sordum kendi kendime. "Alo?" dedim. "Kardeş kusura bakma yanlış numarayı aradım. Çaldırıp kapatmak istemedim ayıp olmasın diye o yüzden aradım" dedi. Kim ne için arar? böyle bir cümleyle karşılaştım. Adam resmen dalga geçti benimle. Şaşırdım tabi doğal olarak. Diyecek söz bulamadım. Telefonu suratına kapattım. Zaten uyku sersemiyim. Bide gelmiş bana dediği lafa bak. Kim bilir daha kimleri kimleri arıyor. Yanlış numarayı aradığını bile bile arıyor. Acaba sesimi falan mı duymak istedi. Yada bir tepki ile karşılaşacağını mı zannetti, bilmiyorum. Ben gayet relax bir şekilde telefonu kapattım. Bir dahada aramadı. Haa bak şu var adam dürüst adam. En azından neden aradığını söylüyor. Bazılarımız b

Sadakat & Ihanet | Bulduklarım vol4

İhanetin adı göçmen bir kuşa verilmiş, Sadakatin adı ise; bir serçeye Göçmen kuş bütün bahar ve yaz boyunca küçük köyün üstünde uçmuş, serçeyle beraber. Küçük sinekleri, kurtları yemişler, Kış yagmurlarıyla şaha kalkmış, derelerden su içmişler. Masmavi gökyüzünde dans etmişler, Çiçek açan agaçlara konup, papatya tarlalarında gezmişler... Birbirlerine söz vermişler kuşlar; Ayrılmayacagız diye. Ama kış gelmiş, Göçmen kuş adına yakışanı yapmaya kararlıymış, Serçe herzamanki gibi sadık Ama sevdigi de yabana atılmaz bir gerçek Ayrılık acı, ihanet kötüymüş serçe için Yaşamaksa önemli imiş göçmen için. O, baharların tatlı eglencesiymiş sadece Gel demiş serçeye benle beraber... Başka bir bahara uçalım. Serçe ise burda bekleyelim demiş yeni baharı Ama kış acımasızdır, demiş göçmen Yaşayamayız burda, aç kalırız üşürüz. Serçe hayır demiş korunuruz kötülüklerinden kışın, beraber Göçmen inanmamış serçeye hayır demiş gidelim. Serçe için gitmek nasıl bir ihanetse yaşadıgı yere Kalmaksa aynı şekilde i

Üçüncü Tekil Sahısım Yüreginde | Bulduklarım vol3

Kalemim "Artık yaz'ma o'na" diye haykırıyor adeta.... Tam artık sana yazmıyacağım diyorum.. Aklımda tasarlıyorum yazacaklarımı. Tam yazmaya başlıyorumki, gene 'sen' dökülüyosun kalemime.. Kalemimden kağıdıma.. Ve Ardından arta kalan gözyaşlarım...  Saçmalıyorum gene işte.. Yazacak birşeyim kalmadı sana dair.. Tükettin tüm cümleleri..  Ben gözyaşlarımla yazdım seni.. Sakladım yüreğimi.. Dökülüpte, yarmasın diye sevgimi ..  ..ve bitişler.. gidiş ve bitişler .. her gidenin ardından ağlamalar, hüzünler .. sebepsiz yere haykırışlar .. ve biten umutlar..  Ağlamam sana değil, sessizliğime..  Her gidişinden arta kalan sessizliğime .. Suskunum sebepsiz yere..  Sonsuzluğuma son notum bu belkide ..  Sen benim Birinci TekiL Şahsı'm oldun hep.. Ben=Sen. ne farkeder.. Ha Ben, ha Sen. Ha Sen, ha Ben. Ama senin için Ben, asla Sen olamadım..  Yandığımı hissediyorum.. Yokluğun yakıcı..  Ben ağlarken yokluğunda, sen yüreğime damlalar düşürmeye devam ediyorsun..  Düşürdün kal
Benden bu kadar. Pes ediyorum artık. Benden bu kadar. Pes ediyorum artık. Benden bu kadar. Pes ediyorum artık. Benden bu kadar. Pes ediyorum artık. Benden bu kadar. Pes ediyorum artık. Benden bu kadar. Pes ediyorum artık. Benden bu kadar. Pes ediyorum artık. Benden bu kadar. Pes ediyorum artık. Benden bu kadar. Pes ediyorum artık. Benden bu kadar. Pes ediyorum artık. Benden bu kadar. Pes ediyorum artık. Benden bu kadar. Pes ediyorum artık. Benden bu kadar. Pes ediyorum artık. Benden bu kadar. Pes ediyorum artık. Benden bu kadar. Pes ediyorum artık. Benden bu kadar. Pes ediyorum artık. Benden bu kadar. Pes ediyorum artık. Benden bu kadar. Pes ediyorum artık. Benden bu kadar. Pes ediyorum artık. Benden bu kadar. Pes ediyorum artık. Benden bu kadar. Pes ediyorum artık. Benden bu kadar. Pes ediyorum artık. Benden bu kadar. Pes ediyorum artık. Benden bu kadar. Pes ediyorum artık. Benden bu kadar. Pes ediyorum artık. Benden bu kadar. Pes ediyorum artık. Benden bu k

Gök gürültüsünden korkar her çocuk

Resim
Gün güneşin doğmasıyla başlar. Gökyüzüne yükselir büyüyerek ve daha fazla ışıldayarak. Son zamanlarda buna pek rastlayamıyorum. Çok fazla bulut, çok fazla kara bulut. Yağmur bitmiyor. Gök nasıl üzülmüşse artık, ağlaya ağlaya dökemedi içini. Çok kötü bir durum. Üzülüyorum aslında. Yok la üzülmüyorum aslında. Gök bu ağlar ağlar susar diyorum. Zırlarken çok sesi çıkar. Hatta korkutur çoğu insanı. Çocuklar saklanırlar yorganın altına. Annelerine sarılırlar. Onlara üzülüyorum aslında, bir yandan da gülüyorum. Büyüdükleri zaman anlayacaklar korkmamaları gerektiklerini. Büyüdükleri zaman kendileri bile gülecekler. Anneleri anlatacak onlara "sen küçükken ...........". "vay be ben neymişim, ne salaklıklar yapmışım küçükken" diyeceksin. 7 Bazı anılarını arkadaşlarına anlatacaksın ve hep birlikte güleceksiniz. Onlarda anlayacak ne kadar gülünç bir çocukluk geçirdiğini. Şimdi gökyüzü biraz gülümsese insanlar daha mutlu olsa. korkutmasa kimseyi. Herkes iyidir

Bir Maktul'ün Günlüğünden

Hiç bir farkı yoktu bugününde. Yine güneş doğudan doğmuştu. Parlıyordu, aydınlatıyordu. Sade bir kahve içmişti, çabuk ayılabilmek için. Elini yüzünü buz gibi soğuk suyla yıkamıştı. Sabahları soğuk su yüzü gerer, kan dolaşımını hızlandırır. Üzerinden çabuk atarsın uyku halini. Herkes bir maktuldür. Çünkü herkes aşık olmuştur hayatında. Hiç olmayacak birine bile tutulmuş olabilir. Kendi katilini kendisi tutmuştur. Daha doğrusu bunu kalbi yapmıştır. O sabah ilk önce sevgilisiyle buluşacaktı. Bir yerlerde çay içip simit yiyeceklerdi. Tipik bir sabahtı yani. Ama bu bile onu mutlu ediyordu. Sonuçta vakit geçirdiği insana sırılsıklam aşıktı. Her gördüğünde onu daha da güzelleşiyordu gözünde. Bir sabah aradığında bir daha görüşmek istemediğini söyledi. Nasıl olabilirdi bu? Hani aşk? Hani sevgi? Neredeydi? Bitebilir miydi gerçekten bunlar? Oyunun adı aşk. Bitmişti... Gitmişti o... Bir daha geri gelmeyecekti. Kendi ölümünü kendisi yapmıştı. Belkide bile bile bu oyuna başlamıştı. Demiştim y

Nasıl olsa "O" cepte

Öylesine bakmıştım aslında. Hiç bir kötü niyetim yoktu. Kötü bir şey göreceğimin farkında değildim. Gayet rahattım. Sadece biraz uykum kaçmıştı. Herkes gibi vakit geçiyordum bende. Arkadaşlarıyla olan konuşmalarını fark ettim, merak ettim sonra. Açtım okudum. Sanki sevdiğim değildi o konuşan. Ben başka birini tanımışım, sevmişim... Gülüşmeler, eğlenmeler ona ait değildi sanki. Cepte olan biri varmış. BEN! başkaları da girip çıkabilirmiş ben varken onun hayatına. Bu normalmiş onun için. Bunları okuyunca kendimden geçtim. Titredim. Gözümden yaş geldi. Kalbim ilk defa böyle çarpı ona karşı, nefret doluydu. Sevgimden eser yoktu. Kendi kendime bağırdım çağırdım. gecenin bir yarısı olduğu için uyumaya çalıştım. Ama başaramadım. Bunu ona anlatmalıydım. Yoksa içimdekiyle kendi kendimi yiyip bitirebilirdim. O derece güçlü bir duygu kazandırdı bana okuduklarım. Neyse aramaya cesaret bulduktan sonra aradım. Daha uyumamıştı. "Uykunu kaçıracak bir şey söyleyeceğim" dedim. "Hay ha