Kayıtlar

Ajda Pekkan ft. Ozan Çolakoğlu - Ara Sıcak

Resim
Çok mu şey istemiş olurum senden bilmem. Zaten hep çok isterim ben azla yetinmem. Başka bir hayat var dışarıda ama sensiz. Şöyle bir hava alsam da gelsem.. Ya da gelmesem.. Kuş havalandı kaçış mübahtır, İntikam soğuk bazen ara sıcaktır. İçimdeki okyanusta aşksız yüzmesi tehlikeli ve yasaktır. Beni ben bile tutamadım hayat boyu elimde. Her geliş sebebim aşk, geri dönüş mazeretimde… Çok mu şey istemiş olurum senden bilmem Zaten hep çok isterim ben azla yetinmem. Başka bir hayat var dışarıda ama sensiz. Şöyle bir hava alsam da gelsem.. Yada gelmesem.. Kuş havalandı kaçış mübahtır, İntikam soğuk bazen ara sıcaktır. İçimdeki okyanusta aşksız yüzmesi tehlikeli ve yasaktır. Beni ben bile tutamadım hayat boyu elimde. Her geliş sebebim aşk, geri dönüş mazeretimde…

Hangi Burç Nasıl Terk Eder | Bulduklarım vol16

El atmadığım bir burç muhabbeti kaldı diyerek, size kaynağı götüm olan bir olayla manitanızın burcuna göre nasıl terk edileceğinizi söyleyeceğim. Üstelik öyle hiç anlamadığınız laflar da yok, Mart ayında sağ taraftan kakalayan Venüs’ün sizi darlaması. Yok, efendim çaprazlama giden Uranüs’ün Mayıs ayında sizi etkisi altına alıp Ay denilen melankolik gezegenin sizi çarpması. Diğer satıra geçerken bir öncekini unutuyorum yahu, iyi bişi mi dedi kötü mü dedi diyerek bir garip oluyorum... O sayfa sayfa yorumlarda para, aşk meşk ararken, gram anlamadığım 45 derecelik açı ile kapsama altına girdiğimiz Merkür’ü anlatırsa olacak olan bu! Ben de kendimce burçlarla ilgili birtakım kaynakları araştırarak bu sene sizi terk edecek burçların bunu nasıl yapacağını yazacağım. Ona göre artık önleminizi alırsınız. Koç: Koç burcu erkeğinin daima kafası karışıktır. Ne istediğini bilmeyen koç burçları, bu gün sizi ister yarın pişman olur, yarın yine ister ama haftaya yine pişman olur. Koç burçları gara

Bana Aşık Olabilir Misin ?

Uyanmak istemediğin bir saatte uyanıp tavana baktığında aklına gelen ilk kişi ben olabilir miyim ? Durup dururken içinden kendine ; " şimdi o napıyordur? " diyebilir misin benim için ? Bir yerlerden çıkma saatimi beklersen Dünya sana daha da yaşanamaz bir yer gelebilir mi ? Sabah mesajımı gülümseyerek okuyabilir misin ? İki dakika geç cevap verirsem , kafan da beni türlü cinayetler oluşturarak öldürür müsün ? Geceleri senden önce uyuduğumda beni terk edilmekle tehdit eder misin ? Bana , ailemle kavga edersem onların ne olursa olsun haklı olduğunu , onlardan özür dilemem gerektiğini söyleyebilir misin ? Bundan sonra bişeyler olup , sana sarılabilir miyim ? Ben Dünya'nın en güzel hissini hissedebilir miyim seninleyken ? Seni şımartabilir miyim ? Ayakkabılarını Bağlayabilir miyim ? Defterinin kenarına benin adımı yazabilir misin ? Eline de çocuk gibi beni sevdiğini yazabilir misin ? Kötü şeyleri anlattığımda bana hepsinin çözümünün sadece siktir etmek olduğunu

Kelebek

Yanlış bir zamanda doğmuştu Daha küçücük bir tırtıldı Yeni bir umut büyütüyordu kendiyle birlikte Çok uzun yolu vardı önünde Aç kalmamalıydı Kış günü yumurtasından çıkması onun suçu muydu? Az biraz yaşadı ilk evresini Tırtıl olmak zorlamıştı onu Kısa bir zaman sonra örmeye başladı kozasını Kışı çabuk ve kolay atlatır diye düşünmüştü Halbuki içinde büyüttüğü umut Onu daha çok ısıtmıştı Onu daha çok hayata bağlamıştı Ve gene hiç ummadığı bir anda çıkmıştı kozasından Hep yanlış zamanı seçmişti Rengarenk kanatlarını çırptı önce Kendisinin büyüsüne kapılmıştı Çirkin bir tırtıl iken Bu kadar güzel bir kelebeğe döneceğini tahmin edememişti Kanatlarını bir kez daha çırptı Havanın soğuğuna aldırmadı Uçmaya başladı rüzgarla birlikte Umuduyla birlikte savrulmaya başladı rüzgarda Uçup ilerlediğini düşünüyordu o Ama tek yapabildiği acemice kanat çırpmaktı Rüzgarın ritmine kapılmıştı Bir ağaca çarptı ve durdu Daha iyisini yapabilirim düşüncesine kapıldı Ağacın en tepesine

Senle Doğmuş Gibiyim, Senle Ölmek İstiyorum

Yine yaptın yapacağını, aklım sende kaldı. Her gece olduğu gibi... Bu geceki farklıydı ama. Çünkü hem aklım onda kalmıştı, hem de ruhum... Resmen kalbim onun yanında atıyordu. Bedenime ait hiç bir şey bende değilmiş gibiydi. Nefesini hisseder olmuştum dudaklarımda. Nasıl oldu da beni bağlamıştı kendisine bir anda.  Onu hissetmeye başlamıştım en derinimden. Söylediği her cümle kalbimin süzgecinden geçip beynime iletiliyordu sanki. Dokunsa ağlayacak bir moddaydım. Ama dokunamazdı çünkü çok uzaktaydı. Bir tek kelimeleri dokunabilirdi, dokunuyordu da...  Sesim titremeye başlamıştı onunla konuşurken. Ağlamamak için kendimi zor tutuyordum. Bir gece daha onsuz geçecekti. Her onsuz geçen gecede kabuslar görüp, güneşin daha yeni doğmaya başladığı zamanlarda, aniden uyaniveririm. Ve o hiç bir şey anlamasın diye "günaydın hayatım" diye mesaj atardım. Halbuki korkarak başlar olurdum ben güne. Yanımda olmadığı her gün onu kaybetme korkusuyla yaşardım. Gün bittiğin de bir "oh!&qu

Bir Varmış Bir Yokmuş

bir varmış, bir yokmuş evvel zaman içinde kalbur saman içinde deve tellal iken, pire berber iken ben annemin beşiğini tıngır mıngır sallar iken Peri masallarında yaşamaya benzemez gerçek hayat. İnsanları kandırmak ve avutmak için yazılmış bir dizi saçmalıktan ibarettir bazıları. İnsanların hayal dünyasını genişletirler. Mutlu olmak için insanların kendilerini kandırmalarına zemin hazırlar peri masalları. Kim ne için yazmış olabilir ki? Çocukluğumuzda annemiz bize gece yatmadan önce masal okurdu. Diyar diyar dolaşırdık. Hep iyiler kazanır, kötüler kaybederdi. Ve hepsi mutlu sonra biterdi. Sonsuza kadar mutlu yaşarlardı. Şimdilerde ise onlara özenir oldum. Mutlu sonla biten bir masalın baş kahramanı gibi hissediyorum kendimi. Elmayla beni zehirlemeye çalışanlardan kaçıyorum. Kaleye hapsedilmiş bir kızı ejderhadan kurtarıyorum. Uyuyan güzeli uykusundan ben uyandırıyorum. Masalları yazanlar acaba hayatlarında hep olmasını istedikleri şeyleri mi yazmışlardır? Bende mi masal yaz

Yasin Keleş feat. Tan Taşçı - Ara Ara

Resim
Sen sevip öptün diye senin mi oldu Çiçekler taktın diye gelin mi oldu En süslü yalanlarla aldattın onu Geçmişler olsun geçmişler olsun Ara ara belki de bulursun Gündüz gece yalvar yakar olursun Sende sıra ne denir ki sana Geçmişler olsun Bir köşede unuttun başkası kaptı Aşkı çabuk öğrettin çok canlar yaktı Göz açıp kapadın baktın ki kaçtı Geçmişler olsun geçmişler olsun Ara ara belki de bulursun Gündüz gece yalvar yakar olursun Sende sıra ne denir ki sana Geçmişler olsun

Klavyeye Döküp Yazmak

Seviyorum ama bu sefer ki ötekilerden biraz daha farklı. Farkı nerede diye sorarsan eğer; bu sefer yazmak gelmiyor içimden. Mutluluğum içimde kalsın istiyorum. Yazdıklarımla sonsuz değil yaşadıklarımla sonsuz kalsın istiyorum. Sonsuza kadar sürsün istiyorum. Bu aşkın neden yazı yazdırmadığını bilmiyorum. Mutluyum, huzurluyum, seviyorum ama yazamıyorum. Yazmak istedim, yazmayı denedim, uğraştım. Olmadı bir türlü bu aşkı kaleme döküp yazamadım. Gerçi artık hangi yazı kaleme dökülüyor ki... Klavyeme döküp yazamadım demeliydim. Klavyede ki harfler, oluşturulabilecek kelimeler, o kelimelerden kurulan cümleler bu aşkı anlatmaya yetmedi. Yada ben başaramadım. Belki yazamamamın sebebi O'dur. Uzaklarda, benden ayrı başka bir diyarda. Belki de saklamak istemişimdir içimde bir yerlerde bu aşkı. Belki o yüzden yazamıyorumdur. Daha bir sürü sebep sayabilirim aslında ama şimdilik sebep olarak bile bu kadarını yazabiliyorum. Körelmekten korkuyorum....

Çok Israr Etti

En garip tanışma olayım idi aslında bu tanışma. Çünkü birbiri ardına bir sürü mesaj gelmişti o gün. Hepsini de o göndermişti. "Tanışmak istiyorum seninle" gibisinden bir sürü mesaj atmıştı. Bende "o kadar ısrarlı bi şekilde tanışmak istemiş, o zaman tanışayım" diye düşünerek "olur, tanışalım" dedim. Biz tabi konuşmaya başladık. En başta ben takmamaya, cool olmaya falan çalıştım. Hatta bir sürü yalan söyledim. Çünkü bunun da ötekiler gibi ciddi olmadığını, lay lay lom olduğunu düşünmüştüm. Bir kaç gün geçtiğinde muhabbetimiz koyulaşmaya başlamıştı ve ben söylediğim yalanlar için pişmanlık duymaya başlamıştım. Bir gece ansızın otobüse bindim ve onun yanına gittim. Onun hiç bir şeyden haberi yoktu. Çünkü benim zaten o şehirde olduğumu sanıyordu. Artık buluşmak istediğimi söyledim. Akşam üzeri saat 16:00'da bar'da buluştuk. Buluştuğumuz da bir tek biz vardık mekanda. Etraftaki garsonlarda sanki sürekli bize bakıyorlardı. Bizde ordan burdan bahsedip

Yapayalnız Fırtınada

Aslında kimse hiç kimse bilmez içimdeki fırtınalardan. Çünkü hiç kimseye anlatmam fırtınalarımı. İnsanların zaten kendi dertleri başlarından aşkın, bir de benimle uğraşmalarını istemem doğrusu. Hep kendi kendime kurtuldum fırtınalardan. Kendi gemimim hem kaptanıydım, hemde tayfası. Çok zorlandım gerçekten. Ama her şeye yetişebildiğimi gördüm. Yalnız değildim aslında çevremde çok arkadaşım vardı ve yeteri kadar dostum... Yardım istemedim onlardan. Yalnız halledebildim çünkü hepsini. Belki bir gün başa çıkamayacağım bir fırtına karşıma çıkarsa biliyorum ki hiç bir dostum beni yalnız bırakmayacak. Hepsi benim arkamda olacaklar. Ben yine kaptan olacağım kendi teknemde... Belki kahve içmeye gelen arkadaşlarım oldur güvertede... Birbirimize anlatacak uzun ve bol kahkaha dolu anlılar anlatırız. Gülmek çünkü güzel şey. Ben birini mutsuz görmeye dayanamam. Çok arkadaşımı dinlemişimdir geceler boyunca. Dertlerini dinleyip neler yapması gerektiği konusunda tartışmışızdır. En azından onun kafa

Mavi Patikliler | Bulduklarım vol.15

'Erkekler ağlamaz.' 'Erkekler korkmaz.' 'Erkekler karı gibi gülmez.' Derken ortalık dul kadından geçilmiyor. Zira erkekler genç yaşta Hakk'ın rahmetine kavuşuyorlar. Siz hiç kapı komşusuna sabah kahvesine gidip karısinı çekiştiren erkek gördünüz mü? Fare görünce bağıran? 'Bu ara sinirlerim zayıf' deyip habire ağlayan? Oysa onlar da kadınlarla aynı duygulara sahip olarak geliyorlar dünyaya. Lakin daha ilk gün ayaklarına mavi patik giydirmek suretiyle 'Ağır ol bakalım! ' diyoruz. 'Ne alákası var mavi patikle? ' demeyin. Mavi soğuk ve ciddi bir renktir. Kime isterseniz sorun. Ve katiyen tesadüf değildir o patiklerin rengi. Düşünülmüş, taşınılmış, seçilmiştir. Ayağa giydirildiği anda kulağa şunlar fısıldanmış demektir: Sen erkeksin. Erkek olmanın gerekleri vardır. Ömrünün sonuna kadar bunları yerine getirmekle yükümlüsün. Ömrünün süresi ise çatlama kat sayına bağlı. İçine ata ata ne kadar yaşayabilirsen artık. Bize

Kendine İyi Bak Sevgili! | Bulduklarım vol.14

Yarım kalan bir hikayeyiz artık seninle Ayrı yollara yürüyoruz Hayat bu... Serseri bir rüzgar gibi estin sen şimdi uzaklara Ben göğsümde solgun bir gülle yaşarım yıllarca Yaşamaksa bu! Ayrı akşamlara yatıp Ayrı sabahlara uyanırız bundan sonra Hataları aşk sanıp Başka tenlerde avunuruz boşuna Ve gizli gizli yaralanırız Şunu bil ki daima Ben, en güzel yeri hatırana saklarım Talan olmuş gönül bahçemde Saçlarımda tel tel hüzünlerle Gözlerimde azalan güneşlerle Ben hep seni beklerim bu şehirde Bir gün dönersin diye Kendine iyi bak ey sevgili!

Yalın - Keyfi Yolunda Aşkı Sonunda

Resim
Gözlerim gözlerine açılıyor Başka manzara istemem ki ben Muhabbeti ruhumu bahara götürüyor Aşk hikâyeme dur diyemem ben Geceleri uyurken sen Sabahı zor getiren ben Şarkılar susuyorken Şarkılar yazdıran sen Eve senle dönüyorsam Evden senle çıkıyorsam Aklını alamıyorsam aşksın Eve senle dönüyorsam Evden senle çıkıyorsam Yine de doyamıyorsam Aşksın… Ellerim ellerine kavuşuyor Başka mevsime yaz diyemem ben Esiyor aşkın rüzgarı kalbime esiyor Bir güneş düşün hiç gitmiyor Geceleri uyurken sen Sabahı zor getiren ben Şarkılar susuyorken Şarkılar yazdıran sen Eve senle dönüyorsam Evden senle çıkıyorsam Aklını alamıyorsam aşksın Eve senle dönüyorsam Evden senle çıkıyorsam Yine de doyamıyorsam aşksın Geceleri uyurken sen Sabahı zor getiren ben Şarkılar susuyorken Şarkılar yazdıran sen Eve senle dönüyorsam Evden senle çıkıyorsam Aklını alamıyorsam aşksın Eve senle dönüyorsam Evden senle çıkıyorsam Yine d

Dolmuşçu'dan Kavga Yorumu

Pek sık okulda kavgaya şahit olmamışımdır. Bu herhalde ikinci gördüğüm kavga diyebilirim. "Bunu neden anlatıyorsun ki?" diyebilirsiniz. Bence gerçekten trajikomik bir olayla sonuçlandı. Otobüs durağının önünde yüzlerce kişi minibüsleri bekliyordu. Herkesin amacı okuldan uzaklaşıp bir an önce yapacakları işe koşmaktı. Otobüse biner binmez şoför geç kaldığını söyleyerek hızlı bir şekilde içeriye girip yerleşmemizi söyledi. Hatta benim hemen önümden binen kıza; -Kızım kartını hala çıkarmadın mı? Acele etmenizi söyledim anlamıyor musun? diye azarladı... Beni çok şaşırttı bu durum. Sonuç olarak buraya geç gelmen bizim hatamız değil ve sen bu geç kalışının biletini kimseye kesemezsin. Neyse herkes hızlı bir biçimde minibüse binerken birden durakta kavga çıktı... Önce bir tartıştıklarını görmüştüm. Sonunda kavga edeceklerini tahmin etmemiştim. Olay ciddileşmiş ve kavga ettiler. Yumruklar havalarda uçuştu resmen. İki kişi daldılar bi çocuğa... Aralarında husumet nedir beni ilgi

Seni Özledim Ben

Bazen düşünmeden edemiyorum. Onun hatırladığı acaba yakın geçmiş zaman mı? Yoksa daha eski bir geçmiş mi? Hangi geçmişi özlüyor? Kimi özlüyor? Beni mi özlüyor? Benim onu özlediğim gibi o da beni mi özlüyor? Yoksa başkasını mı özlüyor? Bunu ona gidip soramam. Çok sorum var kafamda Bu kadar çabuk unutamaz gibime geliyor Kesin beni düşünüyordur diyorum içinden Ama ya benden öncekilerden birini düşünüyorsa diyorum içinden İçinden çıkamadığım bir dürü soru var Ona sorsam bunları cevaplar mı ki? Ben çok özledim onu Tekrar gelsin geri bana. Ben onun gibisini bulamadım daha. Peki ben bunu yazarken hangi geçmişten bahsediyorum? Yakın geçmiş mi? Eski geçmiş mi? Ne fark eder ki... Sende onlardan birisin işte... Boş bir bekleyiş... Sen bir daha benim olmayacaksın hiç Ne önemi var ki zaten bunu kimin için yazdığımın Alınmak isteyen bütün geçmişler alınabilir, alınsın Özledim çünkü ben. Sen sen sen!!!

Karalarım Bir Şeyler

Sıkışmış durumdayım bu küçücük şehirde. Yapabilecek herhangi bir şey bulamıyorum. Gezip tozabileceğin, eğlenebileceğin, vakit geçirebileceğin doğru düzgün herhangi bir yer yok malesef... O yüzden buradayken yapabileceğim en güzel şeyi yapıyorum... Yazıyorum... Yazmak hoşuma gidiyor burdayken. Tek aktivitem bu diyebilirim. Yazarak huzur buluyorum burada. Memleketimde arkadaşlarımla vakit geçirmekten, eğlenmekten, gezmekten, alışveriş yapmaktan yazamaya vakit bulamıyorum. Aslında bu olaylar sırasında yazabileceğim onlarca şey yaşıyorum. Ama eve geldiğim zaman harap ve bitap düşmüş olduğum için yazamaya konsantre olupta yazamıyorum. Gerçekten memleketteyken yazmaya vakit ayıramıyorum. Bulunduğum ilden daha büyük bir ilde olsaydım belkide içimde ki bu yazabilme olgusu ortaya çıkmayacaktı. Yaşadıklarımı hep içimde kalacaktı ve belkide unutulup yok olacaktı. Şimdi herşeyim bu blog'da... Bazen yazdıklarımı tekrar tekrar okuyorum. "Neler yaşamışım be?" diyorum. Tıpkı bir günl

Bu Blogda Direniş Var!

Resim
Bu blogda DİRENİŞ var!! #DirenTürkiye

Dinle Sevgilim

Gözlerinin gözlerime değdiği o ilk anda çatırdattın yüreğimin aynasını. Yüreğimin sevmekle görevlendirilmiş en hassas noktasına dokundun seni gördüğüm gün. Ruhuma beni seveceksin diye emir veren kıdemli asker gibiydi güzel gözlerin. Kirpiklerinin her bir teli, beni göz hapsine aldığında nöbet tuttular kaçmamam için. Oysa yeryüzünün en mutlu esiriydi o an gözlerinin esiri olan gözlerim. İşte o günden beri sen ve ben yokuz, biz varız, deli dolu sevgimiz, unutulması güç anılarımız var. Şimdi senin sesinden defalarca dinlediğim şiirin dizeleri çınlıyor kulaklarımda. Sevgileri yarınlara bıraktınız? Biz bırakmadık, bitmeyen işler yüzünden yanlış tanımadık birbirimizi. Doğan her yeni gün bizim için el değmemiş yepyeni bir tuval oldu. Her defasında farklı bir şekilde birbirine karıştırdık ruhumuzun renklerini. Bir fırça darbesi senden, sonraki benden. Bendeki kırmızı sende ki beyazla, ikimizin pembesiyle hatta bize ait olmayan siyahla harmanlandı çok zaman. Ne çıktıysa ortaya ikimizin eseri

Eurovision Song Contest | Copenhagen 2014

Resim
Eurovision 2013'ün galibi, benimde favorim olan Danimarka temsilcisi Emmelie de Forest'ın seslendirdiği "Only Teardrops" şarkısı kazandı. İkinci olan Azerbaycan'ı da canı gönülden tebrik ediyorum. Eurovision Song Contest | Copenhagen 2014  2013 Kazanan Şarkı: Emmelie de Forest -  Only Teardrops

Eurovision Song Contest 2013 | Büyük Final

Resim
4 ülke haricinde finalde bu ülkelerin yarışacağını tahmin etmiştim.  Bende finalde olmaması gereken ülkeler; Ermenistan, Estonya, İzlanda, Litvanya. Diğer 16 ülkenin şarkıları zaten güzel şarkılar. Onlara hiç bir şekilde lafım yok :) Bu Sene 10 Balkan ülkesinden sadece 3 ülke (Yunanistan, Molvoda ve Romanya) finale kalabildi. Eski Yugoslavya ülkelerinin hiç biri finale kalamadı ve oylarının nereye gideceğini pek kestiremiyorum. Çok farklı bi final ve puanlama bizi bekliyor olacak cumartesi gecesi göreceğiz neler olacağını. Tabi çoğu eurovision takipçisinin birinci olacağını düşündüğü ülke vardır. Benim tahminim Danimarka! Bence bu yıl Danimarka birinci olur.