Sıradan Bir Hafta Sonu
Rüyamda seni gördüm. Sabah uyandığımda yanımda sen
yatıyormuşsun gibi hissettim. Elinin sıcaklığı vardı sanki göğsümde. Ama senin
yanımda olmadığını biliyordum. Gözlerimi açtığımda sen orada yoktun. Tam da
bildiğim gibi. Nerede olmadığını biliyorum. Benim yanımda değilsin. Çalar saat
çalmaya başladı. Gerçi bugün erken uyanmamı gerektiren bir sebebim yok.
Miskinlik yapıp yatmaya devam edebilirim.
Çalar saati kapatıp beş dakika daha uzandıktan sonra
yatağımın hemen yanında duran canavar ayağı pandufumu giydim. Perdeyi açıp,
pencereyi araladım. İçeriye biraz güneş girsin istemiştim ama kalbimdeki gibi
bir hava var dışarıda. Çok bulutlu ve yağmurlu. Biraz esnedim ve gerindim
pencerenin karşısında. Yağmuru izlemek iyi geliyor bana sakinleşiyorum. Odadan
çıkmadan üzerime sabahlığımı giydim. Banyoya geçtim, elimi yüzümü yıkadım.
Havluya kurulanırken bir an senin kokun geldi burnuma. Evin her yerine
sinmişsin sanırım. Bilgisayarımda senin hazırladığın bir çalma listesi vardı.
Her sabah onu dinlerdik. Sen gittikten sonra bu listeyi ilk defa dinleyeceğim.
Umarım beni ağlatmaz.
Müzikleri dinlemeye başladığımda midem de şarkılara
eşlik etmeye başladı. Kahvaltı etmeliyim. Açtım buzdolabını bütün
kahvaltılıkları çıkardım. Sanki yalnız başıma kahvaltı etmeyecekmişim gibi sanki
sende varmışsın gibi hazırlamışım kahvaltıyı fark etmeden. Yumurtayı sevdiğin
gibi yaptım. Tavada ve tam pişmemiş. Çay demlemedim çünkü tek başıma bir
demliği bitiremiyorum. Sen gibi çay kolik biri değilim maalesef. Portakal suyu
içmeyi tercih ediyorum. Kapı çaldı, kesin Seyfi Bey gelmiştir.
-Akşam
için bir istediğiniz var mı beyim?
-Ben
alışverişe çıkacağım bugün sağ ol Seyfi Bey, sadece ekmek getirirsin sıcak
sıcak.
Kapıyı kapatıp mutfağa gittim. Masadakileri
toparladım, hepsini yiyememiştim. Senin müzikler hala çalıyordu. Enerjim yerine
gelmeye başlamıştı. Hava ne kadar yağmurlu olursa olsun benim içimde güneş
açıyordu. Ağlarım diye düşünmüştüm ama tam tersi bir etki yarattı bu şarkılar.
Bir yandan oynayıp bir yandan da kahve yapmaya başladım kendime. Sade kahve
seviyorum artık. Hayat gibi acı acı.
Evden çıkınca şemsiyemi unuttuğumu fark edip yukarı
çıkıp şemsiyemi aldım. Sen benim gibi unutkan değildin her zaman her şeyi
hatırlardın. Sahi beni de hala hatırlıyor musun? Arabayla gitmedim bu sefer
markete, yağmur altında bir süre yürümek belki iyi gelir diye düşündüm.
Markette bir arkadaşıma rastladım. Çok eski bir arkadaşım ta liseden. Seninle
birlikte onunla karşılaşmamıştık hiç ama bir ara anlatmıştım. Belki
hatırlarsın, hamile olduğu için apar topar evlenmişti hani. Düğünden altı ay
sonrada doğurmuştu. Şu sosyal medya olmasa insanlardan haber alamayacağız,
unutup gideceğiz herkesi.
Market arabasını da baya doldurmuşum. Yanlışlıkla
senin en sevdiklerinden almışım. El alışkanlığı olmuş işte. Kasadayken farkına
vardım. Ben sevmiyorum öyle abur cubur, gelen giden olursa onlara ikram ederim
artık. Hala yağmur yağıyor, ne bereketli bir günmüş. Elimde bu kadar poşetle,
bir de şemsiyeyi tutarak eve kadar yürüyemem diye taksi çevirdim yoldan.
Hava daha yeni kararmaya başlamıştı. Eve girip
aldıklarımı yerleştirdim. O sırada da Seyfi Bey ekmekleri getirdi. Kendime
kadar yaptım bu sefer yemeği. Sabahki gibi yapmadım. Hala fonda senin müzik
listen çalıyor. Evden çıkarken kapatmayı unutmuştum. Girdikten sonrada kapamadım.
Telefonum çalmış, müzikten duymamışım. Bizim çocuklardan Kemal. Bende geri
aradım.
-Efendim
Kemal, beni aramışsın?
-Evet
kanka, saat on bir'de seni almaya gelicez, hazırlan.
-Nereye
gidiyoruz?
-Sen
kendini eve kapadın ne zamandır. Biraz hava alman lazım. Hadi bye.
Haklı aslında ne zamandır ihmal ediyorum. İşten eve
evden işe gidip geliyorum. Aramadım bile uzun zamandır onları. Neyse hemen
hazırlanmaya başladım. Hava hala soğuk ve yağmurlu. Gece gece hasta etmeyeyim
kendimi diye biraz kalın giyindim. Hazırlanıncaya kadar saat zaten on bir
olmuştu. Benim çocuklar aradılar, indim hemen aşağı. Bindim arabaya. Bir yere
gidiyoruz ama nereye tam emin değilim. Ama kafamda ufak tefek fikirler var.
Bunlar cumartesi geceleri genelde bardan bara koşarlar. Kız düşürürüz diye her
bara bir olta atarlar. Sanırım benimde bu gece onlara uymam gerekiyor. Sonuçta
hep birlikte eğlenmeye çıkıyoruz. Belki seni kısa bir süreliğine olsa da
unuturum.
Tahmin ettiğim gibi neon ışıkların aydınlattığı kıç
kadar bir bara geldik. Böylesine merdiven altı bir yerin bu kadar hınca hınç
dolu olması beni her zaman şaşırtmıştır. Her hafta sonunu böyle geçiren hatta
her gününü böyle geçiren insanlar var. Hepsinin enerjilerine sağlık. Bende ki
enerji artık yılda bir geceye anca yetiyor. Pil kritik seviyede ama uçak
modunda uzun süre dayanıyorum.
Geçtik bir köşeye çevreyi izliyoruz. İçkiler geldi
masaya şişe şişe. Azar azar içmeye başladık önce. Hepsi kendini sahnenin
ortasında buldu. Ben hala kendimden ödün vermiyorum. Masadan ayrılmadım. Aynı
bir kaptanın batan gemisini bırakmadığı gibi. Bir süre sonra bizim çocuklar
yavaş yavaş gözden kaybolmaya başladılar. Arasam bile o kafayla konuşamam
onlarla. En sonunda bende çıktım dışarıya. Yağmur dinmiş ama her yer
sırılsıklam. Sahile doğru saldım kendimi. Belki biraz deniz kokusu açar kafamı
diye. Kulaklığımı taktım kulağıma, senin müzik listeni açtım yine. Sabah senle
açmıştım gözlerimi, senle kapasaydım keşke.
Seninle birlikte yürüdüğümüz parka geldim. Oturduğumuz
banka oturdum. Birlikte dinlediğimiz müzikleri dinledim. O kadar çok içmişim
ki, bağıra bağıra o şarkıları söylediğimi zar zor hatırlıyorum. Yorulunca da
gidip bir çınar ağacının dibinde yakamozu seyrederek, kulağımda senin müziklerine
sızmışım.
Sabah beni uyandıran köpeğe teşekkür ederim. Kim bilir
kaç dakika boyunca suratımı yalamak zorunda kalmıştı beni ayıltmak için. Bütün
suratım köpek salyasıydı. Ayrıca üstüm başım sırılsıklamdı. Perişan haldeydim.
Çamurun içinde yuvarlanmışım sabaha kadar. En azından telefonla cüzdanı
kaptırmamışım gece. Ona sevindim.
Eve gidip üzerimdeki her şeyi makineye attım. Uzun
uzun duş alıp, vücudumdaki bütün çamurdan arındım.
Sonrası zaten aynı hikâye. Yemek yap, ye, bulaşıkları
yıka, yat, uyu, uyan, işe git ve seni unutmaya çalış…
Yorumlar
Yorum Gönder