Mutluluğun Tanımını Yapmışlar

    Mutluluk nedir? Diye hiç sordunuz mu kendinize. Elbette sormuşsunuzdur. Bence zaten bu soruyu herkes sorar ve kendince doğru olan mutluluk tanımını arar. Ben bugün çok takıldım bu kelimeye, mutluluk… Var olan tanımlamalardan yola çıkıp kendim için bir mutluluk tanımı yapmak istedim. Sarıldım Google amcama. Sorguladım.

Bütün özlemlere, bütün isteklere eksiksiz bir biçimde ve sürekli olarak erişilmekten duyulan kıvanç durumu.

Öncelikle bu tanım çıkıyor karşımıza. Özlediğimiz bütün her şeye erişilince duyulan kıvanç. Tüm isteklerimizin eksiksiz ve sürekli olmasından duyulan kıvanç durumu. E o zaman kimse mutlu değil ki. Kim eksiksiz ve sürekli bir şekilde isteklerinin tamamını gerçekleştirebilir ki? Özlemlerin özlem olmadığı bir tüm eksiklerin giderilmesi ne kadar uzun vadeli bir mutluluk getirebilir ki? Bu tanımın benim için eksik olmuş maalesef, tam olarak bende yaşattığı duygu bu tanım değil.

    Bir isteği, özlemi yerine geldiğinde duyumsanan sevinç.

İkinci seçeneğimiz ise daha basit bir tanım. Bir isteğin ve özlemin yerine geldiği zaman, o anda yaşadığımız sevinç. Anlık sevinmek, anlık mutluluğu getirir. Bu tanıma biraz daha yakınım sanki. Bence de mutluluk anlık yaşanabilir. Anda mutlu olursun ve o mutluluğun etkisi belli bir süre devam eder. Bunu belki yanan bir kamp ateşine benzetebilir. Ateşin yanması mutluluk sönene kadar seni ısıtmaya devam eder. Tekrar mutlu olabilmek için yeniden bir ateş yakmak gerekir.

    Mutluluk doğada ve sade yaşamaktır.

Dünyada şu an için böylesine bir teknoloji varken nasıl doğada yaşayarak mutluluk dediğimiz kavrama ulaşacaksınız merak ettim. Ayrıca bizler gibi şehirde doğup büyümüş olanlar için hangi parayla doğada yaşayıp hayatta kalacaksın. Mutluluğu bulacaksın diye doğada dımdızlak kalıp bedensel ve ruhsal sağlığını kaybetmeye değmez. Başka yolu vardır muhakkak. Ben burada bir iki cümle ile yazdım ama bu baya uzun tartışabileceğimiz bir mevzu. Sade yaşamaya gelince ise buna katılıyorum. Nerede çokluk orada bokluk diye boşuna denmemiştir. Az ve öz olacak her şey. Yettiği kadarına sahip olunmalı.

    Pozitif Psikoloji bilimine göre, mutluluk, olumlu duyguların sık; olumsuz duyguların az yaşanması ve yaşamdan yüksek doyum alma olarak tanımlanmaktadır.

Bu tanıma katılıyorum. Bizi psikolojik olarak olumlu etkileyen her şey insanı mutlu eder. Olumsuz duyguların yoğun olduğu bir durumda zaten insan mutlu olamaz. Kim sürekli kendisini mutsuzluğa sürükleyecek duygularla beslenir ki? Kim böyle hayatta kalabilir, ne kadar zevk alabilir? Polyanna olmaktan bahsetmiyorum tabi ki. Her kötü olayın altında da pozitif bir şey aramayın. Bu kadar da psikolojiniz bozuk olmasın. Her şey dozunda güzel.

    Nietzsche'ye göre mutluluk kısa ömürlüdür. Her an sona erebilir. Mutluluk ideal tembellik durumudur.

Ben sanırım bana en uygun olabilecek tanımı buldum. Mutluluk kesinlikle sürelidir. Mutluluk başladığı anda geri sayım başlar ve bazen beklenmedik bir sürede sona erer. Hiç anlamazsın ne zaman bittiğini. Bazen de tokat gibi çarpar yüzüne bittiğini söylemek için. Çünkü vaktinden evvel bitmiştir. O mutluluğa ait geri sayım aracı elinde patlar, bazense bozulur çabuk sıfırlanır. O yüzden her anın tadını çıkarmak önemlidir. Bu ideal tembellik durumu ise tam benlik. Ya bu şey gibi değil mi? İçinde olduğun durumu mutluluk sanmak ve o durumun içinde sürekli kalmaya çalışmak. Ama aslında mutlu değilsin, gerçekten mutlu olunca nasıl davranman gerektiğini bilmiyorsun ve o geri sayım aracını, sen içinden sevinç çığlıkları atarken yanlışlıkla parçalayıveriyorsun. Sonra yerden toplamaya çalışıyorsun, birleştirmeye çalışıyorsun olmuyor. O yaşadığın mutluluk bitiyor. Sen eski sıradan mutluluğuna geri dönüyorsun. Eline yüzüne bulaştırmış bir şekilde kendi normaline geri dönüyorsun.

Daha bir sürü tanım bulunabilir böyle Google amcamızda çook tanım var bunlar gibi. Peki ya sizce Mutluluğun tanımı nedir? Herkes için mutluluğun tanımı farklı mıdır? Ya da mutluluğun bir tanımı gerçekten var mıdır?


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

AŞK İKSİRİ

BÜYÜK MAVİ BALİNANIN ÇIĞLIĞI

AKVARYUMUN İÇİNDE