Kayıtlar

Haziran, 2024 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Mektup | Sevgili,

Resim
Senin varlığının benim için ne anlama geldiğini ifade etmeye kelimeler yetmez. Bu mektubu yazarken, kalbimde bir kasırga gibi esen duygularımdan yola çıkarak, seni kaybetmenin verdiği acıyla her gün yüzleşiyorum. Kendi ilgisizliğimin, bu derin sevginin önünde bir engel teşkil ettiğini kabullenmekle kalmayıp, senin duygularına karşı olan kör noktalarımı ve sana gereken özeni göstermekteki eksikliklerimi acı bir netlikle görüyorum.  Geçmişte, kalbimin derinliklerinde sakladığım bu duyguları sana açmam gerektiğini fark etmemiş olmanın pişmanlığı içindeyim. Bu mektup, bir bakıma, seninle aramızdaki o güçlü bağın zamanla nasıl zayıfladığını anlamamın ve bu durum karşısında içimde büyüyen boşluğa dair hissettiklerimi ifade etme çabamdır. Belki de bu sözcüklerle kalbimdeki girdabı dindirmek ve seninle olan ilişkimizde yaşadığım kör noktaları aydınlatmak mümkündür. Her ne kadar bu satırların sana ulaşmasının imkânı olmasa da içimdeki bu büyük boşluğu doldurmanın bir yolu olarak, hislerimi en d

Siphonensis: İzmit Körfezi'nin Kıskanç Perisi

Resim
Bir zamanlar, İzmit Körfezi ile Sapanca Gölü'nü aslında büyük ve tek bir körfezdi ve bu büyük su kütlesi, doğanın güzelliklerine ev sahipliği yapıyordu. Bu suyun derinliklerinde, gizemli bir güzelliğe sahip bir tatlı su perisi yaşardı; onun adı Siphonensis'ti. Siphonensis, diğer perilerin güzelliklerine ve mutluluklarına öyle bir haset beslerdi ki bu duyguları, onun varlığını adeta bir gölge gibi takip ederdi. Siphonensis'in kalbinde yanan kıskançlık alevi, zamanla onu diğer perilerden soyutladı ve onu, geceleri insanların düşlerine sızan bir varlığa dönüştürdü.  Gizemli ve olağanüstü güçlere sahip Siphonensis, ayışığının gümüşi parıltıları altında insan kılığına bürünerek Sapanca'nın mistik topraklarında dolaşıyordu. Bu peri, insanların en derin duygularını manipüle ederek onları kendine vurulmuş bir şekilde denizin derinliklerine çekiyordu. Karanlık amaçları için insanoğlu üzerinde büyü kullanarak, onları yavaşça suyun soğuk kollarına teslim etmekteydi. Bu karanlık ey

Rüzgar'ın Efendisi: Zephyra'nın Morgana ile Macerası

Resim
Bir zamanlar, eski bir ormanın derinliklerinin gizemiyle çevrili, Rüzgâr Perisi'nin masal gibi yaşamı vardı. Adı Zephyra; güçlü, nazik ve gökyüzüne hâkim rüzgarların ruhuyla doluydu. Görevi, doğanın hassas dengesini bir dengeci titizliğiyle korumak ve rüzgarları, onların ince, şarkı gibi esintileriyle, doğru yönde yönlendirmekti. Ancak, bir gün, bu huzurlu tablonun üzerine gölge düşüren, karanlık güçlerle dolu bir fırtına çıkardı kudretli büyücü Morgana. Bu fırtına, ormanın huzurunu altüst etti; ağaçları yerinden söktü, hayvanların sığınaklarını yıktı.  Zephyra, ormanın çığlıklarını kalbinde hissetti ve ne pahasına olursa olsun, bu yıkımı durdurmak için harekete geçmeye karar verdi. Zephyra, gökyüzünden alabileceği en güçlü rüzgarları topladı ve Morgana'nın yarattığı kaosu durdurmak için yola koyuldu. Fakat önünde, her adımda daha da güçlenen büyüsel bir engel buldu: Morgana'nın karanlık büyüleri. Ancak Zephyra, korkusunu yüreğinin derinliklerine gömdü ve Morgana'nın gi

BU HANGİ ŞARKI? B6 | YÜREĞİM PARAMPARÇA

Resim
    İlişkimizin mayın tarlasında dolaşırken, paylaştığımız şeyin gerçek aşk olduğuna safça inandım. Çevremdekilerin uyarılarına ve bağırışlarına rağmen, endişelerini kabul etmeyi reddettim. Sanki bir savaş filminde yaşıyormuşum gibiydi, sürekli yaralanıyordum, ama yine de baskı yapıyordum. Attığım her adım belirsizlikle doluydu, ama sonuna kadar yanımda olduğunuza inanıyordum. Önüme yerleştirilen engeller, mayın tarlasındaki teller gibi, beni caydırmak içindi, ama küçük açıklıklardan geçmenin ve yoluma devam etmenin bir yolunu buldum. Dünya durmam için bana bağırdı, ama ben uyarılara kulak tıkadım. Kalbimde, sevgimizin her şeyi fethedeceği inancına tutundum. Düşmeden ve engellerle karşılaştığımda bile tereddüt etmeden peşinden koştum. Elini uzattığında, sanki hiçbir şey bize zarar veremezmiş gibi, sarsılmaz bir güvenle doldurdu beni. Aptalca yenilmez olduğumuza inanıyordum. Kendimi korku ya da çekince olmadan tamamen sana bıraktığım bir anı hatırlıyorum. Tıpkı o aşk filmlerinde olduğu