Kayıtlar

Aşk etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Kalbim Oldu Paramparça

Bi başka aşktı bu. hiç bir cinsel güdü olmadan oluşmuş saf bir aşk. Kalplerimiz konuşurdu bizim. Sözlerimiz yetmezdi konuşmaya çünkü. Duygularımızı anlatabileceğimiz kelimeler bulmak çok zordu. Bulduğumuz kelimelerin duygularımıza olan tercümanlığı yetersiz kalırdı. Dediğim gibi saf aşktı bizimkisi. Bence gerçek olan aşkta buydu. Kırıldı kalbim yine her zaman olduğu gibi. Hüsranla sonuçlandı. Benim beslediğim aşktı, ya onunkisi?   Ben ilk defa bu tarz bi aşk yaşamıştım. Kısa vadeli olsada...  İsyan ederim artık bu hayata Elimden aldığı bu aşkla Kalbim oldu paramparça Parçalandıkça parçalandı artık kalbim. Yenilenmesi çok uzun sürecek gibi görünüyor. Karşılıklı her şekilde birbirimizi mutlu edebileceğim biri ne zaman benim karşıma çıkacak? Çok mu erken acaba bunun için? Ne zaman tuttuğum dal kırılmayacak?

Aşk - Libido

Gizli kaçamak yaptığın bir şey gün yüzüne çıktı mı hiç? Ne kadar gizlersen o kadar yüzeye çıkmaya çalışır sırlar. O yüzden orta yolu bulmak lazım bazı şeyler için. Küçücük bir çocuktu o aslında. saf ve temiz bir kalbi vardı. Kötülük düşünemeyecek kadar iyi niyetliydi. Ergenlikle birlikte şeytanda ona yanaşmaya başlamıştı. İçindeki iyilik yavaş yavaş yok olmakta, yerini kötü düşünceler sinsilikler almaktaydı. Daha yeni yeni şeytan ona arkadaşlık ediyordu.  Bir sevgilisi varmış meğersem bizimkinin. Bir gün yolda tesadüfen gördüm onları el ele. Öncesinde şaşırdım. Çünkü daha önce sevgilisinin olduğunu duymamıştım onun. Etrafındakilere aldırış etmeden önce yolun ortasında öpmüştü onu dudaklarından. Gelen geçenler umurunda değildi. Sanki nişanlı ve ya evlilerdi... Henüz daha on dört yaşındaydı.  Bende çok meraklıyımdır aslında böyle şeylere ama boşverdim. Çocuğun sevgilisi var, gidip kulağını mı çekseydim? Ben gezmeye devam ettim. Bunlar yine benim karşıma çıktılar... Bir çocuk

Zirvede Aşk Var

Sevdanın ne olduğunu asla anlayamayacağını düşünürdü. Sevmek neydi açıklamak isterdi ama olmazdı yapamazdı. Ve her seferinde sevgiyi anlatmaya çalışıp da beceremeyince öyle bir şeyin olmadığına inanırdı. Her aşık oluşunda şiirler yazardı sevgililerine. Gerçi onlara sevgili denilmezdi, çünkü o hep platonik aşklar yaşardı. Aşkın somut bir şey olmadığının farkına çocukken varamazdı. Bir insan neden illa birini istesin ki diye düşünürdü. Hele bir erkek eğer kendisin çılgınca seven bir kadın varsa neden başkasını bulmak için uğraşsındı.  Çocukken gördüğü her güzel kadına aşık olduğunu sanırdı ama sonradan acı bir şekilde öğrenecekti otla bok arasındaki farkı. Aşkı sakızlardan çıkan yazılarda tanımaya başlamıştı ve öğrendiği ilk İngilizce kelime ‘love’ olmuştu. ‘love is...’ diye başlayan bütün cümleleri okumaktı amacı. Yaşıtları gibi çıkartma veya araba resmi için değil aşkın ne olduğunu öğrenmek için sakız alırdı. Sonradan pişman olmayacaktı belki ama aşkı yanlış tanıdığını gözyaşlarını

Tek Gecelik

Tek gecelik aşklara inanır mısın? Sonuna kadar yalan olduğunu bile bile, hiç bir şey sormadan her şeyi kabullendin mi? Delicesine aşık oldun mu ona? Bir daha hiç göremeyeceğini bile bile ilk ve son kez öptün mü onu dudaklarından? Nerede buldun yüreğini sonra? Çalındığını zannettiğin kalbinin parçalarını nerede buldun? Ya da bulabildin mi kalbinin herhangi bir parçasını? Bulduysan birleştirebildin mi paramparça olmuş kalbini? Söyle bakalım tekrar aşık olur mu bu kalp? Yarısını anca bulup birleştirdiğim bu kalp sevebilir mi tam olarak? Yoksa hep yarım mı kalacak bundan sonraki aşk? Kim yarım seven birini tam sevebilir ki? Ne zaman kapanır yaralarım? İyileşir mi dersin birleştirmeye çalıştığım parçalarım? Birleşir mi ki acaba paramparça kalbim? Sevebilir mi yeniden eskisi gibi delicesine? İnanırsan her şeyi yaparsın Yeniden sevip aşık olursun Kalbindeki aşk kozasından çıkan kelebeği serbest bırakıp uçurursun Böylelikle dünyanın belkide en mutlu insanı sen olursun

Aşk;

Birini sevmemeye çalışmaktır aşk. İlk elini tuttuğunda, heyecandan ne yapacağını bilememektir. Heyecanlanmaktır, heyecanını durduramamaktır. Gece yatakta tavana bakarak saatlerce düşünebilmektir. Öpüşmek için utanmak, bir zaman sonra ise dudaklarına alışabilmektir. Dudaklarının tadına alışabilmek. Biraz daha aşık olmak için, biraz daha müzik dinlemektir. Biraz daha öpmektir, biraz daha sarılmak, “hadi biraz daha” demektir. Onun gittiği yerlere koşa koşa giderken, bir zaman sonra gitmemektir. Ama gizliden gizliye takip etmektir; aşk. Bazı şeyleri sürekli düşünüp, kendine yedirememektir aşk. Yalan söylemektir aşk, kaybetmemek için büyük büyük yalanlar söylemektir. “Tabii ki de çoktan unuttum” cümlesinin ta kendisidir; aşk. Sırf hayatında biraz daha kalmasını istediğin için arkadaşça davranmaya çalışmaktır. Arkadaş olamamaktır, aşk. Kıskandırmaya çalışmaktır, kıskanmaya çalışmaktır, kıskanmamaya çalışmaktır. Gülerek dinlediğin şarkıların gerçek anlamlarını, yalnızken anlayabilmektir. Onu

Gökhan Türkmen - Aşk Lazım

Resim
Aşk Lazım Tenimden gözlerimden söküp almak kolay mı yüreğimden; Bir resim kalır bugün, yeni doğan güneş gibi gökyüzünden Dilim varmaz, kalır durmaz, sonu görmek kolay mı gün geçmeden Duvarlardan, koşmalardan, sıkıldım bunaldım tafralardan Aşk lazım, sevmeye yürek lazım, günlerce gülmek lazım, Elinden tutmak lazım Söz lazım, bitmeyen bir tat lazım, Denizler boyunca uzanan kumlarda yatmak lazım Sesim çıkmaz, acım dinmez, seni sevmek kolay mı ta derinden Gidip geldim, zarlar attım, aşkta kazanmak kolay mı sevişirken Dilim varmaz, kalır durmaz, sonu görmek kolay mı gün geçmeden Duvarlardan, koşmalardan, sıkıldım bunaldım tafralardan Aşk lazım, sevmeye yürek lazım, günlerce gülmek lazım, Elinden tutmak lazım Söz lazım, yepyeni bir tat lazım, Denizler boyunca uzanan kumlarda yatmak lazım Gelirsen; bir yaz daha benimle, doyarsan ellere Benimsen; kapı açık dönersen, çıkarım göklere Aşk lazım, sevmeye yürek lazım, günlerce gülmek la

Ben Acaba Aşkı Yanlış Mı Anladım? | Bulduklarım vol12

Resim
Yazının orjinali için  tıklayınız.

Aşık Olamadıklarım

Kendimle alakalı bir konuya değinmek istiyorum bu gece. Aşık olamadığımı fark ettim. Biraz geç olduğunun farkındayım. Geç olsun güç olmasın demişler. Bende buna inandım işte. En son aşık oluşumu hatırlıyorum. Ne kadar acı çekip üzülmüştüm. Neler neler yapmıştım onun için de hiç bir şeyi görmemişti. Sırıl sıklam sevdiğimin aşık olduğumun farkındaydı. Sorun onun bana aşık olmamasıydı. Sevgiye boğmuştum onu. Çok fazla gelmişti benim sevgim ona. En sonunda zaten bunalmıştı  sevgimde. O yüzden gidip aldatmıştı beni başka adamlarla. İşte bu olandan sonra ben tamamen soğudum aşka karşı. Yapamadım başkasıyla. Denedim ama olmadı. Tam diyorum ki "bu sefer aşık olacağım", başka bir sorun çıkıyor karşıma. Olmuyor! Aşk bana uğramıyor senden sonra salak! Bunlar hep senin suçun. Herkesi sen gibi zannediyorum artık. Artık ölesiye bağlanamıyorum birine, sevemiyorum. Hep bir adım geriden takip ediyorum onu ya da on beş adım geriden desek daha doğru olur. Çünkü yakınlık kuramıyorum. Aşık

Kaplan Aşkı Bakidir

Üzerinden kaç yıl geçmesine rağmen unutamamışsın arkadaşım. Bu kadar çok üzülmene dayanamıyorum. Değer verdiğim birisin. Benim için önemlisin. Ne desem boş şu an sanki sana. Çünkü hala ona aşıksın sen. Bunu daha önce sana söylemiştim ben. Ama sen beni hep susturmuştun. Hatırlasana tanıştığımız ilk gece de ondan bahsetmiştin bana. Ben seni dinlemekten keyif almıştım. Sanki alkollü gibiydik. Sen anlattın eski sevgilini, ben anlattım eski sevgilimi... Arkalarından atıp tutmuştuk. Sen sevmediğini söylemiştin, bitmişti herşey senin için. Bense küllerinden doğurmaya çalışıyordum aşkımı. Gel gör ki ikimizde başaramamıştık... Sen içinde ki aşkı yok edememiştin. Bense esen rüzgarla birlikte uçurmuştum külleri. Ne oluyor da aklına geliyor tekrar tekrar o? Sana onu hatırlatan şey ne? Yapmamalısın böyle, üzme kendini daha fazla. Senin dostun olarak bende seninle birlikte üzülüyorum burda. O acıyı çektin zamanında. Sende ki nasıl bir kalp, bu acının tazeliğini hala koruyor! Çok üzülüyorum canım k

Karmaşık - Kesin

Sizi öldüren birini sevdiğinizde, bu size hiçbir seçenek bırakmaz. Nasıl kaçabilirsiniz, nasıl savaşabilirsiniz; yaptığınız şey ya sevdiğiniz kişiyi incitiyorsa? Yaşamınız bütün verebileceğiniz ise, nasıl vermezsiniz? Eğer karşınızdaki kişi gerçekten sevdiğinizse?  Bazıları dünyanın sonunun ateş olduğunu söylüyor, bazıları da buz, tutkuyu tattığımdan ateşi tercih ediyorum ben. Uyanmanın zamanı geçiyor. İmkansız göründüğü zaman bile. Hatta saatin her tik tak edişi insanın canını acıtsa da. Yavaş yavaş geçiyordu saniyeler. Yalpalayarak ve sessizliklerin içinde sürünerek. Ama bir şekilde geçiyordu. Benim için bile... Tek ve hiç tükenmeyen özelliğim kaybetsem bile kendi küllerimden yeniden doğa bilmemdir. Kötü kısmı kontrol dışı hissetmek... Kendimden emin olmadığımı hissetmek... Tıpkı senin benim yakınımda olmaman gibi, tıpkı diğer hiç kimsenin olmaması gibi...  Eğer sen varsan cennete ihtiyacım yok!

Yeniden Başlayalım

Ne diyorum biliyor musun?  Sanki ilk kez tanışmış gibi yapalım. Bana selam yaz, kim olduğunu bilmiyormuş gibi cevap vereyim. Tanışalım en başından. Arkadaş olalım önce. Sonradan yakınlaşıp dost olalım, sırlarımızı paylaşalım. Birbirimize hediyeler alalım, sürprizler yapalım. Çekinmeyelim konuşurken, ne olursa olsun küsmeyelim. Beni kıskandırmaya uğraşma , başkaları kıskansın bizi. İçten içe sevelim birbirimizi. Canım de bana, ama hiç aşkım deme. Çünkü aşk kısa. Aşk bir ömürlük değil. Sen bir ömürlük ol. Hep benim ol. İnsanlar sordu mu en yakın arkadaşım de. İçten içeyse sevgilim. Hiç sevgili olmayalım. Hayat arkadaşım ol. Birbirimizi ihmal etmeden, kırmadan sevelim. Biz olalım, ama iki sevgili değil, iki yoldaş. Her şeyime karışmana izin vereyim. Senden habersiz hiçbir yere gidemeyeyim, attığım her adımdan haberin olsun. Sıradan biriymişim ama değilmişim gibi. Her şeyin, herkesin ötesinde...

Mümkünse İstiyorum

Yepyeni bir hayata başlamak istiyorum. Kimseni beni tanımadığı bir yerde. Cebimde yeteri kadar nakit olmalı bir süreliğine. Yeniden başlamalıyım hayata. Yeni bir dil öğrenmeliyim. Başka bir ülkenin pek bilinmeyen bir kentine taşınmalıyım. Yeni insanlarla arkadaşlık kurmalıyım. yepyeni olsun herşey... Yepyeni bir iş istiyorum. Mümkünse kendi işim olsun... Yepyeni bir ev istiyorum. Mümkünse gökdelen dairesi olsun... Yepyeni arkadaşlıklar istiyorum. Mümkünse sadece arkadaş olarak kalsınlar... Yepyeni bir ilişki istiyorum. Mümkünse hiç bitmeyecekmiş gibi yaşayalım... Yepyeni bir beden istiyorum. Mümkünse başka bir dil konuşsun... Yepyeni bir ben istiyorum. Mümkünse aynı hataları yapmamış olsun... İkinci bir şans daha istiyorum Dünya'ya gelmek için  Mümkünse...

Kırma

İçimde kalmasına izin verdim duygularımın Bu sefer dışarı vurmadım Önceden vurdum da ne oldu Gelen bana vurdu giden bana vurdu Belkide pişman olacağım Sadece mantığımı kullandım Kalbimi susturdum Ben geleceği düşünerek hayaller kurarım Biteceğini bile bile başlamam artık bir aşka O yüzden yalnızım zaten Yaşayamıyorum Kırılmasına izin vermiyorum kalbimin Mantığım böyle olmasını istedi aşkım Kalbimi sana verdim geçen gün Bundan senin bile haberin yok Hatta mantığımı bile kandırdım Onunda haberi yok aşkım Aşkım diyorum sana Çünkü bu kalp açık sana Sen ne hissediyorsun bilmiyorum Eğer aynı duygulardaysan Ve eğer söylersen bana Ben zaten şimdiden aşkım demeye başladım Belkide kendi kendime kuruntular yaratıyorum Aşkım beni duyuyorsan Nereye gideceğini biliyorsun

Eyvallah

Adamım ilk önce. Bir gruba ve aileye dâhil değilim ama bir duruşa sahibim. Her insan gibi huzur veririm. Ya gelince; ya da gidince. Yaşadığımın farkındayım. Çünkü hayatımda inişler ve çıkışlar var kalbimizin ritmi gibi. İnsanlarla yüz yüze konuşarak tanımaya ve her sorunu halletmeye yönelik çaba gösteririm. Ama bazı insanlar geliyor önüme, hangi yüzüne konuşacağımı bilmiyorum :( Bu yüzden yanlış bildiğim yolda herkesle yürüyeceğime, doğru bildiğim yolda tek başıma yürümüşümdür hep. Hayatımda bir kalbime aldıklarım vardır; birde kaale almadıklarım :) İsrafı sevmem. Tabağıma yiyebileceğim kadar yemek, hayatıma sevebileceğim kadar insan almışımdır. Sonradan karın ve baş ağrısı çekmemek için :) Güzel bir duygudur AŞK; sandığımız kadar değil, yandığımız kadardır. Kimine göre de alt tarafıdır AŞK; kimine göre sol tarafı. Kadere inanır ya nasip derim :) Nasip de istenen değil, hep verilendir. Nasipse gelirmiş Çin’den, Yemen’den; nasip değilse senin olsa bile kayar gidermiş elden. Cehaletin mu

Şu Seni Deli Gibi Seven Kişi

Hani şu senin deli gibi sevdiğin kişi bir gün sana “seni seviyorum” der de, çıkarsanız, anlatayım neler olacak: İlk önce sana seni sevdiğini söyleyecek, senin için uğraşacak, seni mutlu edecek, sana sarılacak, seni öpecek, sana istediğin herşeyi verecek. Hediyeler alacak, seninle uyuyacak, gezecek, birlikte kahkahalar atacaksınız. Sonra yemek, sonra resim, herşeyi birlikte yaşayacaksınız. Ayakların yerden kesilecek, herkese onu anlatacaksın, hatta ondan başka hiçbir şeyi konuşmayacaksın. Onun sonsuza dek yanında olacağını düşünüp, onun için herkesi karşına alacaksın. Hayatını, ondan ibaret gibi anlatacak ve yaşayacaksın. Gözlerinde kaybolacaksın, ellerini bırakmak istemeyeceksin, üşüdüğünde ona sarılacaksın, kalbinin atışını hissedeceksin, kokusunu ciğerlerine kadar ezberleyeceksin. Ne zaman ne yaptığını, mimiklerini, kirpiklerini, ellerini aklına gelecek ne varsa bir bir aklına işleyecek hepsinin şekli şemali. Herşey güzel gidiyor diyeceksin, sonra bir şey olacak. Bir soğukluk

Bana Sor

Sen özlemeyi bir de bana sor Gece olunca yalnızlık sarınca bedenimi Onun, eli tutsun ellerimi diye beklemeyi Bana sor severken özlemeyi Bir ses ararken kulaklarım Sevdiğini söylerken fısıldamanı Gözlerim seni ararken Karanlıkta hayalini görmeyi Karakaşını kara gözünü… Sen bana sor Aslında bana çok yakın Ama bir o kadarda uzak oluşunu Elimi göğsüme sokup okşamayı Seni özleyen kalbimi… Yüreğimin titremesini İçimin aniden ürpermesini Şefkatin ve üzerime titremen Aklıma gelirken benim mutluluğum Hasretimden süzülen birkaç damlayı Bana sor sensiz sessiz ağlamayı Yanımdaymışsın gibi yatakta yorgana sarılmayı Bedenimi sarmayı beklemeyi Teninin kokusunu içime çekmeyi Sensizken seninle sevişmeyi Bana sor bitanem Bana sor sen özlemeyi Özlemenin en acı en yalnız çığlıklarını Ben iyi bilirim Özlemle şu yüreğimin Her defasında aynı şekilde Heyecanla atmasını Sen bana sor birtanem

Suskunuz

Suskunuz... Hem de çığlık çığlığa bir suskunluk bizimkisi... Bu konuşacak bir şeyimiz olmadığından değil. Konuşmaya çalıştığımız şeylerin, alıştığımız yalnızlığımızdan uzaklaştırması aslında bizim korkumuz... İkimiz de cesaret edemiyoruz. Öylesine alışmışız ki içimizde büyüttüğümüz yalnızlığımıza. Seviyoruz onu. Bekli de yaşandığında yok olacağı korkusu bizi tereddütte düşüren. Kaybetmekten korkacağımız bize ait bir şey oluşturma kaygısı... Sen yapamadığın hamlenin, hayatin boyu inanmak istediğin değerlere sahip gibi gördüğün düzeni yok etme girişiminden başka bir şey olmayacağını düşündün hep... Bense yılların verdiği bir alışkanlıkla içinde var ettiğim bana daha fazla acı vermemek için susmayı tercih ettim... İçimden çiğlik atarak susuyorum... Susuyorum... İçimde o kadar güzelsin ki... Sana susuyorum... Demiştim ya "yüreğim susmayı öğreniyor". Asli yok. Sevdiğini anladığında içinde duyduğun çiğliğin yankısı hiç bitmiyor. O hiç susmayacak... Her gün, her saat b

Acele az kullanılmış sevgili arıyorum (!) | Bulduklarım vol9

Bugünkü konuma geçeyim. Konum; Acele Az Kullanılmış Sevgili Arıyorum... Ne demek bu şimdi diyebilirsiniz. En doğal hakkınız tabii bunu söylemek. Şöyle diyeyim ben sürekli sitelere üye olan, bilgilerimi sağa sola bırakan birisiyim ve ne zaman bıraktığımı hatırlamadığım bir arkadaşlık sitesinden birisinin profilimle ilgilendiğine dair bir e-posta gelmiş. Ben de meraklıyım girdim baktım... Siteye girdiğimde ortamın çok garip olduğuna şahit oldum. Kişiler videolarını da ekleyebiliyorlarmış. Ve merakım bir kat daha arttı acaba insanlar kendilerini nasıl tanıtıyorlar diye. Ve arama alanına gidip, tüm videoları görebilmek için en geniş arama aralıklarını seçtim ve ara dedim. Karşıma erkeklerin %90'unu oluşturduğu bir sayfa geldi ve incelemeye başladım. Yurdumun erkeklerinin neresine düşkün olduğunu gayet iyi bildiğimden onların kendilerini övmeleri, saçma saçma ve sanki oraya video bırakmakla adam olmuş gibi gerile gerile konuşmalarını "güleriz ağlanacak halimize" modund

Gün İçinden

Sabah olur gün ağırır Bir yanın hala uykuludur Gözlerin kapalıdır hala Her yanın uykuludur aslında Üşürsün o yok diye yatakta Yıkarsın elini yüzünü Duş alıp kahvaltını yaparsın Bir kahveyle açarsın uykunu Otobüse binersin tıklım tıklım Ondan ayrılınca arabanı sattığını hatırlarsın Üç durak önce inersin Yürüyüp temiz hava almak için Önceden öyle yapardın çünkü Arabanı üç sokak öteye park ederdin Onun bıraktığı bir alışkanlıktı Rüyanı hatırlarsın Neden uyanmak istemediğini hatırlarsın O vardı rüyanda güzellikler içinde Masana oturursun aklın bir karış havada Bazen işleri karıştırırsın "Aman boşver!" dersin Kapatırsın gözlerini  Onun hayali.... Aynaya baktığında 5yıllık geçmişin bıraktığı izleri görürsün Yan masanda oturan kişiyi o zannedersin Telefonda konuşan sanki o Delirdiğini düşünüyorsun Çıldırmadın sen ama Sadece aşıksın hala Gidenin arkasından ağlama Artık hiç bir zaman dönmeyecek sana...

Şimdi Sen Yan

Küçücüktü yüreğim… Korkak, tedirgin. Küçücüktü, avuçlarına bıraktım. Saftı, güven doluydu. Korkaklığı, kırılganlığı dışarıda öylece kalakalma ihtimaliydi. İhtimali küçük yüreğinden de küçüktü. Oysa öylesine güvenle bırakmıştım ki ellerine yüreğimi küçücük bir ihtimal bile yoktu öylece kalakalmaya. Yüreğim ne kadar küçücükse ellerin kocaman ama sıcacıktı. Yüreğim üşürken avuçlarının sıcaklığıyla ısınırdı. Yüreğim ellerindeyken ben sadece tek yürektim ellerinde. Sen ellerindin, bense yüreğimdim. Başka hiçbir şey yoktu. Ne seni sen yapan kafesin, ne beni ben yapan ten evim vardı. Ben küçük bir yürek sen kocaman, sıcacık bir el. İsteseydi(k)n sonsuzluğa küçük bir yürek ve sıcacık bir el gidebilirdik. Dalgalar kıyıya neden gelir gider acep. Tam kavuşmuşken sahiline kendini neden geri çeker. Geri çektiğinde sebep ne ki tekrar gelir hasretlisinin kucağına. Bu böyle neden devran eder. Kavuştuğunda niye kalmaz, geri çekildiğinde niye geri gönder… Tıpkı yaralı titreyen yürekler. Önce çekersin ke