Kayıtlar

Aşk etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

O Gözler

Hani yolda yürürken Dalarsın uzaklara Farketmezsin insanları Sen gibi biri daha vardır Karşından gelen Çarpışırsınız Elinizdekiler düşer yere Birlikte eğilirsiniz Toplarsın eşyalarını Kalkarsın Özür dileyerek devam etmek istersin Ama göz göze gelmişsinizdir Alamazsın kendini  Baktıkça bakasın gelir o gözlere Tutulmuşsundur O ise devam eder yoluna Ayırır gözlerini gözlerinden Sense kalırsın olduğun yerde O uzaklaştıkça uzaklaşır senden Kalbinin atışı gittikçe uzaklaşır Kalbin onda çarpıyordur artık Gözleri aklından çıkmıyordur Onu bir daha unutamayacaksın Bir daha ulaşamayacaksın Bulamayacaksın Hep hayalinde yaşayacak o gözler Kalbinin atışını duyamayacaksın Rüyalarında o gözleri göreceksin Sıçrayarak uyanacaksın Belkide ağlayacaksın O gözleri asla tekrar göremeyeceksin Egemengin

Sevdiğin Koku

En sevdiğin yemeğin yemeği yaptım bugün Uzun zamandır yoksun sen Ama evde sevdiğin bir koku olsun istedim Senin usulüne göre yaptım Bana bu yemeği acele ederek yaptığımı söylerdin Soğanları kestim önce Biraz ağladım ama soğanlar yüzündendi Kavurdum pembeleşeyinceye kadar Herşeyi senin gibi yaptım Baharatları sonradan attım Bol bol kekik döktüm Servis yaptım geniş tabaklarda Masanın ucuna geçip oturdum Öteki ucunada sana servis açtım Eski günler canlandı yine gözümde Ben masanın ucunda otururdum Sense beni süzerek bi yandan yemek yapardın Sevgini katıyordun galiba yemeklere Ben senin gibi lezzetli yemek yapamıyorum Marifetli değilim sen gibi Olmamış zaten bu yaptığım  Boğazıma dizildi resmen Sen gelsen ya eskisi gibi Eski günlere dönsek ya Sen karşımda yemek yapsan Ben sana günümü anlatsam Aşkla doyursan beni Soğanlar da keşke ağlatmasa Egemengin

Sırılsıklam Aşk

Aşk mı dedi biri? O aşka inanmazdı Duyguları değil Mantığı yönetirdi onu Ta ki onunla karşılaşana kadar Anlamadı ne hissettiğini Hislerine ket vurmaya çalıştı mantığı Duygular galip geldi bu sefer Çünkü saklamaya çalıştıkça Daha çok gün yüzüne çıktı duygusu Aşık oldu Sırılsıklam aşık oldu Daha önce hiç yaşamadığı Aşkı keşfetmişti Ve hakim olamamaya başladı kendine Ne yaptığını anlayamıyordu Avare olmuştu Leyla olmuştu Ve şimdi gerçek duyguları yaşayacaktı Aşkı Acıyı Özlemi Kıskanmayı Hepsini iliklerine kadar hissedecekti Daha fazla yalpalanacaktı Duygularını dizginlemeyi öğrenecekti Öğrenmeliydi O zaman duygu ve mantık dengesini kurabilecekti O zaman tadında yaşayacaktı Aşkı Acıyı Özlemi Kıskanmayı Anlayacaktı gerçek mutluluğu Egemengin

Sevmeye Devam

Yok artık Günlerdir haber yok Öldü mü kaldı mı  Bilen yok Ulaşmıyorum ona İnadımdan Aramıyorum onu İnadımdan O arayacak beni Eninde sonunda arayacak Alacak ağzının payını benden Ama kıyamam Çünkü seviyorum O mesaj atsın ya da arasın Hiç bir şey olmamış gibi Konuşmaya devam ederim Telefonu kapattığım gibi Kendime kızarım Ama sevmeye devam ederim seni Egemengin

Beni Bensiz Bıraktın

Standart bir iş günüydü yine Ne yaptığımı hatırlamıyorum dahi Çantamı aldım çıktım Arabaya doğru gittim Anahtarımı ararken çantamda Senin bıraktığın notlardan birini buldum Her yere not bırakmayı severdin Bende onları bulmayı Ama bu sefer buruşturup attım Unutmam lazım seni Eve geldim Bu sefer beni  "Hoşgeldin aşkım" notun karşıladı Onu da yırttım attım Odama gidip üzerimi değiştirdim Kirli sepetinin üzerinde  "Yıkamayı Unutma" yazmıştın Onu da yırttım attım Elimi yüzümü yıkadım Aynada başka bir not vardı "Çok Güzel Görünüyorsun" Yırttım attım onu da Mutfağa gidip yemek yapasım geldi Ama yine notlarınla karşılaşacağım diye Yapmadım o akşam yemek Dışarıdan söyledim Aradım bütün evi Bulabildiğim kadarını yırttım ve attım "Seni seviyorum aşkım" "Sakın elini kesme" "Evi havalandırmayı unutma" "Bugün çok

Buzsuz Geceler

Yine dellendim Vurdum kapıyı çıktım evden Boş sokakları soludum Ayaklarım yürüdü gitti Meyhanede aldım kokuyu Severim anasonu Oturdum masaya Bir büyüğüm eşlik etti bana Şarkılar çaldı Oynayan oynadı Bense bardakları doldurdum anılarla Gözlerim doldu boşaldı Mezeler birbirini kovaladı Gözlerim kapanmaya başladı Kalktım sandalyeden Kalmamış mecalim Savrula savrula çıktım Karanlık caddelerde koştum Haykırdım seni Hiç birini duymadın sen Kulaklarını dikip baktı kediler "Deliymiş" deyip gittiler Kıvrıldım bir kaldırıma Kimse kaldırmadı Ağlamaya devam ettim Bardakları doldurdum Buz getirenim olmadı Bu sefer ben söyledim  Issız sokaklar dinledi Ay ilham verdi Yıldızlar dilek hakkı Ben diledim seni Ellerim bomboş kaldı. Egemengin

Senin Çakmağın

Yapayalnız yürüyorum Yollarım denize çıkıyor Sahilde yürüyorum Dalgalar çarpıyor kordona Martılar şarkı söylüyor Bense yürüyorum durmadan Ağır ağır yürüyorum Biraz soğuk sahil Üşüyorum Ellerimi ceplerime sokuyorum Senin çakmağın çıkıyor cebimden Ağlamaklı oluyorum Hafif bir rüzgar esiyor Bir damla yaşı siliyor Alıp götürüyor benden Yürüyorum Yorulduğumdan değil ama Oturuyorum bir banka Ceketimin cebinden çıkarıyorum sigaramı Senin çakmağınla yakıyorum Benim yüreğimi yaktığın gibi  Çatır çatır tutuşuyor sigara Bir nefes çekiyorum Sigara azalıyor ama Yanmaya devam ediyor Yüreğim de yanıyor Atmaya devam ediyor Canım acıyor ama  Nefes almaya devam ediyorum İnsan nefes almadan yaşayamaz Sen nefesim oldun Son nefesim de ol Egemengin

DENİZ KABUĞU

Deniz kabuğuna aşık olacağım artık. Onlar beni uçsuz bucaksız denizlerde, okyanuslarda gezdirecekler. Saklayacaklar, kollayacaklar beni kabuklarının içlerinde. Bense onları hep seveceğim en saf halimle. Karanlık çöktüğünde birlikte izleyeceğiz yakamozu. Gökyüzünde kayan yıldızları her gördüğümüzde aynı dileği geçireceğiz aklımızdan. Her doğan güneş ısıtacak bizi aşk gibi. Balıklarla arkadaşlık kuracağız, oyunlarına ortak olacağız. Kaplumbağalarla seyehat edeceğiz. Yunuslarla şarkılar söyleyeceğiz. Köpek balıklarından kaçacağız birlikte. Ama hep gözlerinde o deniz rengini göreceğim. Ben deniz kabuğuna aşık olacağım. Dalgalarla savrulacağız. Kızgın kumlarda kavrulacağız. Martılarla selamlaşacağız. Oltaları kopartacağız seninle. İçindeki inci gibi kalacaksın benim içimde. Ben her denize baktığımda seni hatırlayacağım artık. Egemengin

Herkes Mi Aşık ?

Resim
İnsanın çevresindeki herkesin " aşık " olması ne demek bilir misiniz? Bunun cevabını ben biliyorum. Çünkü hepsi aşık ve bir birliktelikleri var. Kimisi daha yeni açıldı sevdiğine, kimisi büyük bir aşk yaşamaya devam ediyor, kimisi ayrılık sancıları çekiyor, kimisi de daha yeni ayrıldı büyük aşkından, kimisi de uzun zaman oldu ayrılalı ama unutamadı. Hepsine büyük aşk diyebilirim. Çünkü yaşadıkları aşklar gerçekten onların kalplerini için koskocamandı.  Bir ben her zaman ki gibi onların yanında yapayalnızım. Dikiş tutturamayanlardanım. Aşk bana uğramıyor. Aşk-para-şans parametrelerinden illa ki biri hayatımda olmayacak. Üçünün aynı anda olması imkansız gibi duruyor. Bazen içlerinden sadece biri oluyor. Diğerleri vaktini bekliyor. İnsan hepsinin aynı anda olmasını bekliyor. Olmuyor işte !!! Arkadaşlarımın hepsiyle konuşmaya çalışıyorum. Aşklarının nasıl ilerlediği konusunda fikir alışverişinde bulunuyoruz. Bu belki biraz yanlış ama sonuç olarak, anlam veremediği ba

Aşkımsı Bir İlişki !

Resim
Gene isim vermeden yazacağım çünkü öyle daha eğlenceli oluyor. Alınmak isteyen, hemen alınıveriyor üzerine. Ya bir anda hayatından çıkartabiliyor ya da hayatıma dahil olabiliyor. Neyse ben bu gece yaşadığım bir olaydan bahsedeceğim.  Çok sıcak bir gelişme, son dakika haberi. Telefonum çaldı. Arayan numarayı tanımıyordum. Öncesinde açmak istemedim ama merak ettim " KİM? " olduğunu ve açtım telefonu. Önce bi süre sustu sesimi falan dinledi sandım. Ama ben konuşmaya devam ettikçe o da konuşmaya devam etti. Konuşan kişiyi tanımıyordum. Ama bana " Eski sevgilin seni çok seviyor, seni çok özlemiş. Ona geri dönmeni istiyor. " gibisinden bir sürü cümle kurdu. Bende kibarca istemediğimi söyledim. Israr etmeye devam etti. Ben de hayır barışmayacağım diye direttim ve kazanmış olacağım ki yanında ki aldı bir anda telefonu eline. Bu sefer bir erkek ses konuşmaya başladı. Bu konuşanı da tanımıyorum. Bu da saçmalama sınırlarını son derece zorladı. Daha fazla zorlayamazdı

Aşk Acıtır

Resim
Şu an ki sorunsalımı çözdüm sanırım. Evet, aşık oldum diyebilirim. Onunla konuştuk, sohbet ettik, güldük, eğlendik, içtik. Bunların çoğunu da zaten bir gecede hallettik. Ama durum biraz karışık. Çünkü onun bi sevgilisi var. Hemde onu çok seviyor. Onu hala "ÇOK" severken, kalbin de bana da yer açabilmişti. Değişik bir durum dimi? Nasıl olduğunu merak ettiniz şimdi. Onunla tanıştığım zamanlarda sevgilisinden daha yeni ayrılmış, duygusal bir boşluğa düşmüş. O boşluğu benimle doldurmaya çalışmaya çalışmıştı. Sürekli mesajlar atardı bana. Sohbet ederdik ottan boktan. İlk başlarda ben yüz vermezdim hatta. Çünkü kendimi ağırdan satmayı severim ben. İlk zamanlarda çok trip atardı. "Niye yazmıyorsun?", "Sana zorla mesaj attırıyorum sanki", "Benimle ilgilen yaa" gibisinden mesajlar gelmiştir tabiki. Kendime kızıyorum aslında. "Neden ağırdan sattım ki kendimi?" diye. Çünkü belki o zamanlar onunla daha çok ilgilenseydim daha farklı olacaktı h

Aşk Sessiz, Sevgi Dilsizdir

Bir adam anlatıyor.. Karımı 1998'in sonbaharında kaybettim.Yedi senelik evliliğimizin iki senesini kanser tedavisi için hastanelerde geçirmiştik. Karım , her evlilik yıldönümümüzde ikimizin fotoğrafını çerçeveler, "Bunlar bizim hayatımızın gölgeleri" derdi.. Öldüğünde,yedi tane resmimiz vardı. 97'in bir gecesinde, onu aldattım.Oysa ona sürekli onu ne kadar çok sevdiğimi ve sonsuza kadar sadık kalacağımı söylerdim. Ölmeden iki hafta önce yine aynı şeyi tekrarladım. Tuhaf bir gülümsemeyle baktı bana ve sadece "Biliyorum" dedi. İzmir'e kar yağdığı gün, yani bir ay önce, evdeydim.Fotoğraflarımıza bakıyordum yine.. Her çerçevenin altında bir harf olduğunu ilk kez o gün farkettim.A.R.K.A.S.I.N. Gerisi için yılları yetmemişti.Ama sanırım "Arkasına bak"yazmaya filan niyetlenmişti. Hemen çerçevelerin arkasına baktım.Hiçbir şey yoktu.Sonra bir şey dürttü beni, hepsini teker teker söktüm. İnanabiliyor musunuz, herbirinin arkasından bir mektup ç

Ağlamak Güzeldir

Ağlamak güzeldir  Dökülürken yaşlar gözünden  Sakın utanma...  Bu sözlerle başlamak istedim sözlerime bu sefer. Ağlamaktan utanmadım dün gece. Ağladıkça ağladım, gözyaşlarım içime aktı, hıçkırıklarım içimde yankılandı. Utanmadım bunları yaparken. Ona kavuşamayacağımı bile bile ağladım. Ona dokundum, sevdim, öptüm, okşadım. Ama ona sahip olamayacağımı biliyordum. Her ne kadar ağladığım sırada yanımda da olsa, o bana ait değildi. Bir başka kalpte çarpıyordu kalbi onun. Bense bi hevestim onun için belkide. Onun adına konuşamam aslında. Yanımdaydı ağladığımda, elimi uzatsam ona dokunurdum. Ağladım ağladım... Göz yaşlarım içime aktı sanmıştım ama kafamı yastıktan kaldırdığımda sırılsıklamdı yastık. Ama kimse hıçkırıklarımı duymamıştı. O bile duymamıştı. çünkü alkolün etkisiyle baya bir derin uykuya dalmıştı yanımda. Nasılda güzel uyuyordu... saatlerce onu izledim aslında. Saçlarını okşadım, öptüm kokladım. Çünkü tekrar benim olamayacaktı. O an hiç bitmesin diye dua ettim. Ben ağlad

Altıncı His

Boşuna üzülmüşüm, boşuna ağlamışım. Hiç birinden farkın yokmuş seninde. Aynı şeyler başıma gelecek diye korkuyordum. Korkularım gerçekleşmeye başladı. Nereden başlasam bilemiyorum anlatmaya. Değişecek hayatım sanmıştım. En önemlisi de sana inanmıştım. İnanmak istemiştim koşulsuz şartsız. Bunu da sana söylemiştim. Senin de isteğin benim istediğim gibi bi hayat ise neden o zaman bu tarz bi olayla beni karşılaştırıyorsun? Artık ağzımdan çıkan her "aşkım" kelimesi yalan. Sana söylediğim bütün sevgi dolu cümleler yalan. Çünkü ben artık sana güvenmiyorum. Güvenmek hayatımın en önemli parçası. Ve altıncı hissim beni hiç bir zaman yanıltmaz. Aldatıldığımı hissediyor oluşum, benim için bir ilişkinin bitmesi demektir. Ki sen bu hissi çoktan hissettirdin bana. Neden böyle davrandığını kestiremiyorum. Kafam karıştı. Boş yere ümitlenmişim ben yine. Senle yaşadığım herşey boşmuş, yalanmış. Bundan sonra da ben yalan olacağım. Dişe diş kana kanla cevap vermesini iyi bilirim aşkım.

Bana Aşık Olabilir Misin ?

Uyanmak istemediğin bir saatte uyanıp tavana baktığında aklına gelen ilk kişi ben olabilir miyim ? Durup dururken içinden kendine ; " şimdi o napıyordur? " diyebilir misin benim için ? Bir yerlerden çıkma saatimi beklersen Dünya sana daha da yaşanamaz bir yer gelebilir mi ? Sabah mesajımı gülümseyerek okuyabilir misin ? İki dakika geç cevap verirsem , kafan da beni türlü cinayetler oluşturarak öldürür müsün ? Geceleri senden önce uyuduğumda beni terk edilmekle tehdit eder misin ? Bana , ailemle kavga edersem onların ne olursa olsun haklı olduğunu , onlardan özür dilemem gerektiğini söyleyebilir misin ? Bundan sonra bişeyler olup , sana sarılabilir miyim ? Ben Dünya'nın en güzel hissini hissedebilir miyim seninleyken ? Seni şımartabilir miyim ? Ayakkabılarını Bağlayabilir miyim ? Defterinin kenarına benin adımı yazabilir misin ? Eline de çocuk gibi beni sevdiğini yazabilir misin ? Kötü şeyleri anlattığımda bana hepsinin çözümünün sadece siktir etmek olduğunu

Klavyeye Döküp Yazmak

Seviyorum ama bu sefer ki ötekilerden biraz daha farklı. Farkı nerede diye sorarsan eğer; bu sefer yazmak gelmiyor içimden. Mutluluğum içimde kalsın istiyorum. Yazdıklarımla sonsuz değil yaşadıklarımla sonsuz kalsın istiyorum. Sonsuza kadar sürsün istiyorum. Bu aşkın neden yazı yazdırmadığını bilmiyorum. Mutluyum, huzurluyum, seviyorum ama yazamıyorum. Yazmak istedim, yazmayı denedim, uğraştım. Olmadı bir türlü bu aşkı kaleme döküp yazamadım. Gerçi artık hangi yazı kaleme dökülüyor ki... Klavyeme döküp yazamadım demeliydim. Klavyede ki harfler, oluşturulabilecek kelimeler, o kelimelerden kurulan cümleler bu aşkı anlatmaya yetmedi. Yada ben başaramadım. Belki yazamamamın sebebi O'dur. Uzaklarda, benden ayrı başka bir diyarda. Belki de saklamak istemişimdir içimde bir yerlerde bu aşkı. Belki o yüzden yazamıyorumdur. Daha bir sürü sebep sayabilirim aslında ama şimdilik sebep olarak bile bu kadarını yazabiliyorum. Körelmekten korkuyorum....

Çok Israr Etti

En garip tanışma olayım idi aslında bu tanışma. Çünkü birbiri ardına bir sürü mesaj gelmişti o gün. Hepsini de o göndermişti. "Tanışmak istiyorum seninle" gibisinden bir sürü mesaj atmıştı. Bende "o kadar ısrarlı bi şekilde tanışmak istemiş, o zaman tanışayım" diye düşünerek "olur, tanışalım" dedim. Biz tabi konuşmaya başladık. En başta ben takmamaya, cool olmaya falan çalıştım. Hatta bir sürü yalan söyledim. Çünkü bunun da ötekiler gibi ciddi olmadığını, lay lay lom olduğunu düşünmüştüm. Bir kaç gün geçtiğinde muhabbetimiz koyulaşmaya başlamıştı ve ben söylediğim yalanlar için pişmanlık duymaya başlamıştım. Bir gece ansızın otobüse bindim ve onun yanına gittim. Onun hiç bir şeyden haberi yoktu. Çünkü benim zaten o şehirde olduğumu sanıyordu. Artık buluşmak istediğimi söyledim. Akşam üzeri saat 16:00'da bar'da buluştuk. Buluştuğumuz da bir tek biz vardık mekanda. Etraftaki garsonlarda sanki sürekli bize bakıyorlardı. Bizde ordan burdan bahsedip

Kendine İyi Bak Sevgili! | Bulduklarım vol.14

Yarım kalan bir hikayeyiz artık seninle Ayrı yollara yürüyoruz Hayat bu... Serseri bir rüzgar gibi estin sen şimdi uzaklara Ben göğsümde solgun bir gülle yaşarım yıllarca Yaşamaksa bu! Ayrı akşamlara yatıp Ayrı sabahlara uyanırız bundan sonra Hataları aşk sanıp Başka tenlerde avunuruz boşuna Ve gizli gizli yaralanırız Şunu bil ki daima Ben, en güzel yeri hatırana saklarım Talan olmuş gönül bahçemde Saçlarımda tel tel hüzünlerle Gözlerimde azalan güneşlerle Ben hep seni beklerim bu şehirde Bir gün dönersin diye Kendine iyi bak ey sevgili!

Dinle Sevgilim

Gözlerinin gözlerime değdiği o ilk anda çatırdattın yüreğimin aynasını. Yüreğimin sevmekle görevlendirilmiş en hassas noktasına dokundun seni gördüğüm gün. Ruhuma beni seveceksin diye emir veren kıdemli asker gibiydi güzel gözlerin. Kirpiklerinin her bir teli, beni göz hapsine aldığında nöbet tuttular kaçmamam için. Oysa yeryüzünün en mutlu esiriydi o an gözlerinin esiri olan gözlerim. İşte o günden beri sen ve ben yokuz, biz varız, deli dolu sevgimiz, unutulması güç anılarımız var. Şimdi senin sesinden defalarca dinlediğim şiirin dizeleri çınlıyor kulaklarımda. Sevgileri yarınlara bıraktınız? Biz bırakmadık, bitmeyen işler yüzünden yanlış tanımadık birbirimizi. Doğan her yeni gün bizim için el değmemiş yepyeni bir tuval oldu. Her defasında farklı bir şekilde birbirine karıştırdık ruhumuzun renklerini. Bir fırça darbesi senden, sonraki benden. Bendeki kırmızı sende ki beyazla, ikimizin pembesiyle hatta bize ait olmayan siyahla harmanlandı çok zaman. Ne çıktıysa ortaya ikimizin eseri

Kadıköy'de Bir Gece

Eğlenmeye gidiyordu arkadaşlarıyla birlikte o gece. Kendinden yaşlarca büyük bir sevgilisi vardı. Yakın bir zamanda ayrılmıştı ama hala daha kalbi onunlaydı. Onunla birlikte gezdiği sokaklarda, şimdi arkadaşlarıyla birlikte eğleniyordu. Bu onu ne kadar mutlu edebilirdi? Bunun cevabını bir tek o bilebilirdi. Bütün gece onu aradı gözleri aslında. Arkadaşlarıyla konuşurken bile "acaba o buranın önünden geçer mi? Geçerse ne tepki veririm?" gibi sorularla boğuşuyordu. Gecenin ilk yarısını onu düşünmekle geçirmişti. Asıl olan zaten ikinci yarısında olmuştu. Bulundukları eğlence yerinden kalıp başka bir yere geçme kararı almışlardı. Tekrardan "o" aklına gelmişti. Acaba nerelerdeydi? Her geçtiği kafenin önündeki masalarına ve görünen iç kısmına bakıyordu. İstediği şey olmuştu aslında... İçerde tek başına otururken gördü onu. Saniseler içerisinde aklından milyonlarca soru geçti. "Ne konuşmalıyım? Konuşmalı mıyım? Gitsem yanına ne tepki verir? Gerçekten bitmiş miydi