İkinci Şans ve Tekrar Yaşanan Kırgınlıklar

Daha önceki yazılarımda da dile getirdiğim gibi, ikinci şans vermenin bir nevi aptallık olduğunu düşünmüşümdür hep. Ne yazık ki, bu düşüncemi bir kez daha, acı bir tecrübeyle sabitlemiş oldum. "Tarih tekerrürden ibarettir" derler ya, boşuna dememişler. Bunu bizzat yaşayarak, iliklerime kadar hissederek deneyimledim.

Çok kısa bir süre önce, kalbimin sesini dinleyerek, belki de o içimde uyanan küçük umut kırıntısına tutunarak birine ikinci bir şans verdim. "Pişman mıyım?" diye soracak olursanız, samimiyetle söyleyebilirim ki, o anki hislerimle hareket ettiğim için hayır. En azından denedim, içimde ukde kalmadı. Ama sonuç? Sonuç ne yazık ki beklenen oldu.

İnsanlar değişir mi? Bu soruya sanırım artık kesin bir "hayır" cevabı verebilirim. Kimse, hiç kimse için gerçekten değişmiyor. Ya değişmiş gibi yapıyor, ya da bir süreliğine maskeler takınıyor. Sonra ne mi oluyor? O tanıdık yüz, o eski alışkanlıklar, o aynı kırgınlıklar yeniden baş gösteriyor. Sanki bir döngünün içine hapsolmuş gibi, aynı acıyı, aynı hayal kırıklığını tekrar tekrar yaşıyorsunuz.

Bazen sessiz kalmak, en büyük cevaptır. Kelimelerin kifayetsiz kaldığı, hislerin karmaşıklaştığı anlarda, susmak ve olan biteni izlemek en doğrusu. Bu yüzden, size sesleniyorum: İkinci şansı asla ama asla vermeyin. Çünkü o ikinci şans, çoğu zaman, aynı senaryonun, aynı kırılmaların ve aynı hayal kırıklıklarının bir tekrarından başka bir şey olmuyor. Kendinizi bu kısır döngüden koruyun. Değişmeyenleri kabul edin ve yolunuza bakın. Bu, kendinize yapacağınız en büyük iyilik olacaktır.


İkinci Şans Blog Yazımı Okumak İçin Tıkla :)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İnsan İlişkilerinde Kategorize Etmek: Doğru mu, Yanlış mı?

Kalbini mi kırdı, Beklentilerini mi?

Tesadüfler Tatili: Yıllar Sonra Gelen Karşılaşma